On yedi milyonu aşan sayıda işçinin emekçinin işsiz olduğu biliniyor. İşsizlik alıp başını gitmişken koronavirüs salgını ile birlikte yapılan düzenlemelerle işçileri hastalıktan mı yoksa açlıktan mı ölme ikileminde bırakan iktidar, yaptığı yeni düzenlemelerle işçileri bir kez daha açlığa mahkum ediyor.
AKP’nin Meclis’e sunduğu “mini istihdam paketi”, dün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Bu düzenlemeyle birlikte milyonlarca işçi açlığa mahkum olacak.
Teklifle patronların, gelecek yılın temmuz ayına kadar işçileri ücretsiz izne çıkarabilmelerinin önü açılıyor. İşten çıkarma yasağının süresi uzatılıyormuş gibi gösterilse de fesih engeline istisna olacak hallerin kapsamı genişletiliyor. Patronlara kısa çalışmadan ve ücretsiz izinden vazgeçerek “normal” çalışma düzenine dönmeleri durumunda İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 3 ay prim desteği verilmesi de planlanıyor.
Teklif patronlara sermaye aktarımına ilişkin düzenlemeler içerirken, işçileri ise açlığa mahkum ediyor. Düzenlemeyle işten çıkarma yasağı ve ücretsiz izin uygulamasının 30 Haziran 2021’e kadar uzatılabilmesi için RTE’ye yetki verilmesi öngörülüyor, böylece işçiler ayda 1168, günde 39 liraya mahkûm ediliyor.
Ayrıca 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulundurma yükümlülüğü ise, 3,5 yıl süreyle ertelenecek ve 2024 yılı başında başlayacak. Böylece toplu işçi katliamlarında patronlar sorumluluktan kurtarılmış olacak.
Düzenleme en vahşi haliyle kapitalizmi seriyor gözlerimizin önüne. Sermaye sınıfının sözcüsü dinci faşist iktidar, safını her seferinde net olarak ortaya koyup, işçi sınıfına açlıktan ölmekten başka bir seçenek bırakmazken, işçi sınıfının da yaşayabilmek için bu sistemi alaşağı etmesi şart olmuştur.