Suruç katliamında yaşamını yitirenler devrimci gençlik örgütleri ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla Alsancak’ta anıldı.
İZMİR – 33 kişinin yaşamını yitirdiği, 100’ü aşkın kişinin de yaralandığı Suruç Katliamı’nın yıldönümü 20 Temmuz’da İzmir’de gençlik örgütleri ve demokratik kitle örgütleri Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanarak bir anma gerçekleştirdi. Anmada sık sık “Suruç’un Hesabı Sorulacak”, “Yaşasın Devrimci Dayanışma”,“Katillerden Hesabı Gençlik Soracak” sloganları atıldı.
Gençlik Örgütleri adına basın açıklamasını okuyan Uğurcan Akyol, Suruç katliamının yaşadığımız topraklar için bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek “Suruç, binlerce insanı aramızdan alan savaş politikalarının patlayan ilk bombası oldu. Hatta çok geçmeden 10 Ekim’de Ankara Gar’ı önünde yine yüzlerce arkadaşımızı ve insanımızı kaybettiğimiz yeni bir katliam gerçekleşti. Bugün geldiğimiz nokta şunu çok açık gösterdi ki; o gün Suruç’ta patlayan bomba bu topraklarda yaşayan tüm halklara ve özgür yarınlar düşlerine yapılmış bir saldırıydı” dedi.
“Cezasızlık Bir Devlet Politikası”
TİHV İzmir Şubesi’nden Coşkun Üsterci, 33 düş yolcusunun savaştan yıkılmış bir kenti onarmak, savaş travması ile düşlerini yitirmiş çocuklara umut olmak için Suruç’a gittiklerini hatırlatarak , “Bu ülkenin tarihinde defalarca benzerini gördüğümüz bir komplo gerçekleşti 4 yıl önce. Türkiye İnsan Hakları Vakfı olarak ağır travmatik sürecin sonrasında başka sosyal dayanışma ağları oluşturarak katliamdan sağ kurtulan arkadaşlarımıza, fiziksel ve ruhsal sağlığa erişim konusunda destek olmaya çalıştık. İyilik hali insanın biyolojik, psikolojik ve sosyal bütünlüğünü sağlamaktan geçiyor. Psikolojik ve biyolojik olarak gerekli destekler verilebilir ama bu tür katliamları yaşamış, ağır insan hakları ihlaline uğramış kişilerin incinen adalet duygusunun da onarılması tam bir iyilik haline ulaşmak için gerekli. Maalesef cezasızlık kültürü bu ülkede bir devlet politikası. Deliller ortada olduğu halde adalet bir türlü yerine gelmedi. Ama insan hakları savunucuları olarak herkes için adalet gerçekleşinceye kadar sonuna kadar peşinden koşacağız” dedi.
“Tüm Faillerin Yargılanması İçin Mücaedele Etmeliyiz”
10 Ekim katliamından yaralı olarak kurtulan Mustafa Özdağ konuşmasına Suruç’ta yaşamını yitirenleri anarak başladı. Özdağ, “Bu ülkede birilerinin canı istediği zaman düğmeye basıp, topluma korku salmak adına yaptıkları katliamlar, her zaman birilerinin iktidarını sürdürme anlayışıyla yapılmıştır. Şimdi bizler bu katliamların sadece bizim önümüze atılan birkaç tetikçinin ceza alması ile değil tüm faillerinin yargılanmasını için mücadele etmeliyiz” dedi.
“Suruç Gençlik Mücadelesine Yapılan Saldırıların Devamıydı”
4 yıl önce yola çıkan arkadaşlarının Suruç’ta uğradıkları katliamı anlatan Suruç yaralısı ise “Gezi’nin çocukları İŞİD çeteleri tarafından yıkılmış bir kenti yeniden inşa etmek üzere yola çıktılar. Yanlarında çocuklara götürdükleri oyuncaklar, gençlere götürdükleri kitaplar ve bombalarla yıkılmış kentin sokaklarını yeşertecek fidanlar vardı. IŞİD vahşetine karşı beraber savundukları insanlığı, şimdi yeniden inşa etmeye gelmişti sıra. Tıpkı bundan yıllar önce Deniz’lerin kurduğu kardeşlik köprüsü gibi halkların arasına özgürce beraber yaşamanın tohumlarını ekeceklerdi. Fakat bu topraklarda daha önce de Maraş’ta, Sivas’ta, Roboski’de olduğu gibi karanlık eller, gelecek güzel günleri yok etmek için Suruç’ta yeni bir katliama giriştiler. Bu yıllar yılı büyük bedellerle büyümüş gençlik mücadelesine yapılmış saldırıların bir devamıydı. Suruç Katliamı’nda aynı sokakları adımladığımız 33 arkadaşımızı aramızdan aldılar. 100’den fazla arkadaşımız yaralandı” diyerek yaşadıklarını aktardı.
“33 Düş Yolcusuna Sözümüz Devrim Olacak”
Suruç’ta yaralananlar da dahil olmak üzere Suruç katliamının faillerinin yargılanmasını isteyen herkesin devletin saldırısıyla karşılaştığını, işlerinden atıldığını, gözaltına alındığını, tutuklandığını söyleyen Suruç yaralısı “ Suruç’ta yok edilmek istenen, gençliğin mücadelede açtığı ve açacağı yollardı. Gençlik olarak bizlere dayatılan karanlığı kabul etmiyoruz. Hep beraber güzel günlere olan umudumuzla lise sıralarından kampüslere, sokaklardan meydanlara adım adım özgür yarınları kuracağız. Suruç’ta kaybettiğimiz 33 düş yolcusuna sözümüz “devrim” olacak!” dedi.
Konuşmaların ardından sanatçıların müziği eşliğinde marşlar söylenerek anma sloganlarla sonlandırıldı.