İşçi Temsilcileri Konseyi Hazırlık Komitesi, “Çocuklarımızın Geleceği İçin Çalışıyoruz, Çocuklarımız Geleceklerinden Umutsuz!” diyerek bir açıklama yayınladı.
“Sibel Ünli, 20 yaşında üniversite 3. sınıf öğrencisi. 1 liraya karnını doyurabilmenin hesabını yapıyordu. İş arıyor, yeni yıldan beklentisini ‘iş bulmak’ olarak açıklıyordu. İş bulamadı. Çaresizlik içinde, ‘gidecek yerim de yok, yaşanacak hayatım da’ yazıp intihar etti.
Bolu’da yaşayan ailesinin yanına gelen, Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Nazlıcan G. (19), göğsüne dayadığı, babasına ait tabancayı ateşleyip, yaşamına son verdi.
Erzincan'da Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Müdürlüğüne bağlı Piri Sami Erkek yatılı öğrenci yurdunda kalan M.B isimli öğrencinin kaldığı yurdun beşinci katından kendini aşağıya atarak intihar etti” diyen işçiler, çocuklarına sahip çıkacaklarını söyledi.
İşçilerin açıklaması şöyle:
“Biz işçiler, emekçiler yaşadığımız bütün sıkıntılara, baskılara ve yoksulluklara çocuklarımızın geleceği için katlanıyoruz. Her zaman kullandığımız deyimle ‘yemiyor yediriyor, giymiyor giydiriyoruz’. Bütün hayatımız onların gelecekte bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamamaları, okumaları, iyi bir maaşla iş bulmaları için didinmekle geçiyor.
Yaşadığımız ekonomik kriz, bir çocuğumuzun diğerini okutmak için işe girmek zorunda kalmasına neden oluyor. Maaşlarımız evimizin kirasına, faturalara, yol parasına, yemeye, sağlığımıza yetmediği gibi eğitim masraflarını karşılamaya da yetmiyor. Çocuklarımız gençlerimiz hayatlarından yılıyorlar. Biz işçiler ‘Ya çalışarak ya da savaşarak ölmek’ seçimiyle karşı karşıyayız.
İş cinayetlerinde ölenlerimiz, katledilen kadınlarımız, sağlık hizmetine ulaşamadığı için kaybettiklerimiz hepimizin acısını ve öfkesini biliyor. Her gün bir öğrencimizin, mezun olup iş bulamayan gencimizin ya da yoksul ailemizin çaresizliğe kapılıp aramızdan ayrılmalarına tanık oluyoruz. Acımız ve öfkemiz katlanarak artıyor.
İşçi arkadaşlarımızın ve ailelerinin yaşadığı her trajedi sermaye medyasının kara propagandasıyla, dalga geçilerek karşılanıyor. Bizler bunları yaşarken patronlar krizden kat kat kar ediyor, lüks içinde yaşıyorlar. Çocuklarını istedikleri okulda istedikleri ülkede rahat rahat okutuyorlar. İş bulma sorunu onların hiçbir zaman sorunu olmadı, olmayacak.
İşçi Arkadaşlar, İşsiz İşçi Arkadaşlar,
Çocuklarımız için, geleceğimiz için kendimizin ailemizin yok oluşuna izin vermemeli, mücadele etmeliyiz. Çocuklarımızın, gençlerimizin mücadelesine destek olmalıyız. Tek bir arkadaşımızı bile yalnız bırakmayalım, onun elinden tutup, yalnız olmadığını gösterelim. İşçi sınıfının örgütlü mücadeleden başka umudu yok.
Yoksulluk karşısında hayatımızdan, geleceğimizden vazgeçmeyelim, hayatı ve çocuklarımızın geleceğini ele geçirelim. Bize hayatı dar edenlere hayatı dar edelim.
Gelecek Ellerimizdedir! İşçi Sınıfının Kurtuluşu Kendi Eseri Olacaktır! Ya Bir Yol Bulacağız, Ya Bir Yol Açacağız!”