Maraş merkezli iki büyük depremin üzerinden iki ay geçti. Depremin en fazla yıkıma neden olduğu kentlerden Antakya'da halk günlerdir eylemde. Molozların yaşam alanlarına dökülmesine tepki gösteren halk Samandağ'da nöbet eylemi başlattı. Dün de depremin 2. ayında bir yürüyüş düzenledi.
Samandağ'da yapılan yürüyüş için öğle saatlerinde Deniz Hastanesi önünde toplanan halk, karanfiller ve reyhan yaprakları taşıdı. "Yaşanacak bir ülkeyi birlikte kuracağız", "Sevgiden tuğlalarla yeniden kuracağız bu kenti", "Buradayız Samandağ'ı terk etmiyoruz", "Dayanışma yaşatır", "60 gün, bin 410 saat, 8 bin 640 dakika, 5 milyon 184 bin 000 saniye hala enkazdayız" dövizleri taşınarak yapılan yürüyüş Abdullah Cömert Parkı'nda son buldu.
"Helalleşmek Yok, Affetmek Yok", "Katil Devlet Halka Hesap Verecek", “Ma Rıhna Nıhna Hon!” sloganlarının atıldığı yürüyüşün sonunda Abdullah Cömert Parkı'nda yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşundan sonra bir açıklama yapıldı.
Hatay Dayanışma Platformu gönüllülerden Cansel Arslan’ın yaptığı açıklamada, depremin ardından dayanışma için Antakya'ya gelenlere teşekkür edildi ve "Bizim yaşamımızın ana kaynağı toprağımız ve bereketidir. O yüzden toprağımızın bereketi kadar depreminin de başımızın üstünde yeri var. Ona sözümüz yok. Bizi yıkan deprem değil sahipsizliktir. Depremden 48 saat sonra bile yardım gelmemesidir. Bizi yıkan yardım gelmemesinden ötürü ailelerimizin enkaz altında can vermesidir. Bizi yıkan cenazelerimize bile ulaşamamaktır. Sorumlularından hesap sorana kadar susmayacağız" denildi.
“Bugün depremin 60'ncı günü hala temel ihtiyaçlarımız çözülmüş değil. Hala halkımızın gıdaya, temiz suya, hijyen malzemesine, sağlık malzemesine, hatta tuvalete ve duşa ihtiyacı var. Bu ihtiyaçların 60 gün içerisinde çözülmemiş olmasının tek sorumlusu hükümettir. Halkımızı bir lokma ekmeğe, bir yudum suya muhtaç edenlerden hesap soracağız" denilen açıklamada, enkaz kaldırma işlemlerinde yaşanan sorunların yanı sıra molozların yaşam alanlarının yakınlarına döküldüğüne de değinildi, "Bu enkazların yaratacağı sağlık sorunları, toz ve asbest görmezden geliniyor. Depremde can vermeyenler, hastalıklarla boğuşmak zorunda kalıyor. Yetkilileri uyarıyoruz bu hatalı uygulamalardan vazgeçin" diye çağrı yaptı.
Açıklamada son olarak, "Tüm halkımızı önümüzdeki bayramda, acımızı paylaşmaya, bir acı kahvemizi içmeye Hatay’a bekliyoruz. Gelin bu bayramı birlikte karşılayalım" denildi.
İklim Adaleti Koalisyonu üyesi Levent Büyükbozkırlı da molozlardan kaynaklı yaşanan solunum hastalıklarına dikkat çekerek molozların döküldüğü alanlarda yaşanan sosyal ve ekolojist felaketlere işaret etti ve bunun acil olarak durdurulmasını istedi.
Molozların döküldüğü Yeşilköy Mahallesi'nden depremzede Mehmet Ali Ergin de "Hakkımızı helal etmiyoruz" diyerek, moloz dökümüne tepki gösterdi, "İlk günde yoktular, 60'ıncı günde de yoklar. Biz hiç kimse ile helalleşmiyoruz" dedi.
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kaplan Yeşil de, "6 Şubat'ta bizler bir enkazdan bir enkaza koşarken, yanımızda devleti görmedik. İktidar kamusal hizmetleri tasfiye ederek bizleri ölüme terk etti. Depremi katliama dönüştüren bu iktidardan hesap sormaya devam edeceğiz. Samandağ halkı yaşadıklarını asla unutmayacak, biz burada birbirimizle dayanışırken, bu dayanışmanın önünü kesen bu iktidar hesap verecek. Yeni yaşamı kurmak için Türkiye'nin dört bir yanında, burada insanlar var. Ama siyasi iktidar yok. Siyasi iktidar nerede bir rant varsa orada. Günlerdir molozlara karşı ekolojistlerin çığlıkları boğulmaya çalışılıyor, tıpkı enkazda kalanların çığlıkları gibi. Siyasi iktidar bizleri bir kez daha boğmak istiyor, bir kez daha ölümle yüz yüze bırakmak istiyor. Ama bizler buradayız gitmeyeceğiz" dedi.
Yeşilköy’de Yaşam Nöbeti
Depremlerde en çok yıkımın yaşandığı Hatay'da molozlara karşı başlatılan Yaşam Nöbeti eylemi 4'üncü gününde de sürdü.
Samandağ ilçesine bağlı Yeşilköy Mahallesi'nde dökülen molozların bulunduğu yere gelen halk, siyasi parti temsilcileri, sağlıkçı ve ekolojistler bugün de eylemlerini sürdürdü. Eyleme katılanlar "Molozları yaşam alanlarında istemiyoruz" dövizleri taşıdı.
Moloz döküm alanına yığılan jandarma, alanı mahalleliden “korudu”. Alanın karşısında toplanan mahalleliye destek için HDP Samandağ İlçe Eşbaşkanı Naim Özbek ve TİP Milletvekili Barış Atay da gelmişti. Atay, “Kendi kurdukları çadır kentin dibine moloz döken anlayış ile mücadele ediyoruz" diyerek bu seçimde hükümet gideceğinden şüphe duymamak gerektiğini söyledi.
Ardından söz alan bir mahalleli bir kadın molozların nöbetini tutan jandarmaya tepki göstererek, "Burayı bekledikleri gibi aynı duyarlılığı ölenler için gösterseydiler. Gerçekten iyi bir yönetim olsaydı bugün kişi başına 10 asker gönderdikleri gibi yıkım esnasında bu askerler olurdu" dedi ve Valilik ve kaymakamlığın sessizliğine tepki gösterdi.