Haber

Basel’de Türkiyeli devrimciler ve İsviçreli örgütlerin oluşturduğu, TKEP/Leninist’in de birleşeni olduğu Devrimci 1 Mayıs Platformu, her sene olduğu gibi aylar öncesinden 1 Mayıs çalışmalarına başladı.

Ortak metin hazırlanırken yaşanan yoğun tartışmalar sonrası Leninistler, Ukrayna savaşı konusunda diğer örgütlerden farklı düşündüğü ve ortak metinde Leninistlerin dışında tüm kurumların kabul ettiği “Rusya’yı kınıyoruz” sözcüğünden kaynaklı bu sene imza atan kurum olarak platformda yer almadı. Yine Leninistlerin yürüttüğü tartışmalar sonucu Ukrayna savaşında NATO’nun rolü ve kışkırtıcılığı konusunda daha açıklayıcı bir metin hazırlandı. Leninistler imzacı kurum olmamasına rağmen tüm toplantılara katılarak, pratikte platformun tüm planlamalarına dahil olarak eylem komitesinde de yerini aldı.

Yapılan tartışmalar sonrası, son yıllarda yapılan Alternatif Devrimci 1 Mayıs Festivali’nin 29 Nisan Cumartesi günü Claramatte Parkı’nda saat 14.00-20.00 arası yapılması kararlaştırıldı ve bu festival için herhangi bir yasal izin başvurusunda bulunulmadı.

Festival, planlandığı gibi yiyecek, içecek ve kurumların bilgilendirme standlarının açılması ile başladı. Festivalde planlanan program çerçevesinde, İtalya’da Taşıma İşçileri Sendikası (SICOBAS) adına katılan bir temsilci, taşıma işçilerinin sorunları, mücadeleleri ve kazanımları hakkında sunum yapmasından sonra verilen aranın ardından İranlı iki katılımcının yaptığı sunumla program devam etti. İran’da kadın hareketi üzerine yapılan sunumdan sonra metal sektöründe çalışan işçinin yaptığı İran’daki Sınıf Hareketi konulu sunumun ardından yapılan müzik dinletisi ile etkinlik planlandığı gibi sonlandırıldı.

Festivalin organize edildiği gibi geçmesi ve herhangi bir polis müdahalesinin olmaması, kitlesel katılımın da iyi olması nedeniyle, platform bileşenleri, başarılı bir festival organize edildiği konusunda hemfikir oldular.

1 Mayıs günü, yine planlandığı gibi 09.30’da De Wette Park’ında toplanmaya başlayan platform bileşenleri ve sendikalar, 10.30’ doğru yürüyüşe başladılar. Önceden alınan karar doğrultusunda bu sene, en önde Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun oluşturduğu Anti Kapitalist Blok’un katılım oranının sendikadan fazla olması ve yağmura rağmen coşkulu bir kitleye sahibi olması, görülmeye değer bir ortam yarattı.

Yürüyüş başladıktan yaklaşık 500 metre sonra ElisabethStrasse’de polis, Anti Kapitalist Blok’u ikiye bölmek için kitlenin arasına girdi ve en önde yürüyen yaklaşık 300 kişilik bir kitleyi, önlerinde daha önceden kurduğu bariyerlerle ablukaya almış oldu. Bu duruma tepki gösteren kitle, uzun bir süre polisin aradan çekilmesi için görüşmeler yaparken, polisin neden yasal izni alınmış bir yürüyüşte böyle bir provokasyon yarattığı da netleşmiş oldu.

Yaklaşık 5 saat boyunca süren ablukada polislerin arasında kalan kitle attıkları sloganlar ve yaptığı açıklamalarla tepki gösterirken, abluka dışında kalan kitle de yürüyüşe devam etmeyerek, içerideki kitleye destek verdi. Bu süreç içerisinde polis her iki taraftaki kitleye karşı biber gazı ve plastik mermi kullanarak sık sık saldırılarda bulundu. Ablukaya daraltarak, abluka içindeki kitlenin teslim olmasını isteyen polis, kimlik bilgilerini veren eylemcilerin serbest bırakılacağı anonsları yaparak kitleyi zayıflamaya çalıştı. Bu durumdan tedirgin olan bazı gençler ya da sağlık sorunu yaşayan insanlar kimlik bilgilerini vererek ablukadan çıktı.

Kaserne Parkı’nda yapılacak olan resmi 1 Mayıs Festivali, sendikaların kararıyla ablukadaki eylemcilere destek olmak için ElisabethStrasse’ye taşındı ve yüzlerce insan, ablukadaki kitle gözaltına alınana kadar oradan ayrılmadı. 5 saat sonra polis, ablukada olan insanları tek tek gözaltına aldı. Bazı eylemcileri gözaltı merkezine götürürken, bazı eylemcilerin de kimlik bilgilerini alarak oradan serbest bıraktı.

Polisin bu tavrı, aslında daha sabah saatlerinden itibaren kendini göstermişti. Eyleme katılmak için gelmeye çalışan Anti Kapitalist Blok bileşenlerinden 20 kişi, sabah erken saatlerde göz altına alınmıştı. Özellikle Sozialdemokratische Partei (SP)’nin Anti Kapitalist Blokun 1 Mayıs eylemlerine katılımını engellemek için yürüttüğü propaganda çalışmaları ve polis ile yaptığı iş birliği sonucu gerçekleştiği görülebiliyor. 1 Mayıs öncesinde gazetelere Anti Kapitalist Bloğun tehlikeli, anarşist bir blok olarak çevreye ve insanlara zarar verdiğini iddia eden açıklamalar yapması ve resmi 1 Mayıs toplantılarında Anti Kapitalist Bloğun dışlanması ve eyleme katılmaması gerektiği üzerine yaptığı çalışmaların karşılığında; Anti Kapitalist Blok da kendi cephesinden SP’nin sosyal demokrat olmadığı ve 1 Mayıs’ın işçilerin kapitalizme karşı savaş günü olduğuna vurgu yaptığı, SP’nin provokasyon yaratmaya çalıştığını vurgulayan açıklamalar yaptılar.

Basel’de 1 Mayıs’a, polisin kitleye karşı yarattığı faşist baskı ve bunun karşısında işçi ve emekçilerin, gençlerin devrimci eylemi ve dayanışması damga vurdu. Önümüzdeki süreçte, Nazi Frei (Basel’de binlerce insanın bir araya gelerek faşist Nazi sempatizanlarının miting yapmalarını engelleyen hareket) eylemlerinde olduğu gibi, gözaltına alınan ve kimlik bilgileri alınarak ileri bir zamanda dava açılacak olan devrimcilerle dayanışma eylemlerinin olacağı günler bizi bekliyor

İsviçre’den Leninistler