8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Almanya’nın Tübingen kentinde çeşitli kadın örgütleri tarafından yapılan bir eylemle kutlandı. MLPD, SPD, Courage gibi örgütlerin yer aldığı eylemde Almanya'daki kadın mücadelesi üzerine konuşmalar yapıldı, Almanya'daki kadın koruma yasalarını eleştiren performans gösterisi yapıldı, sloganlar atıldı ve son olarak müzik eşliğinde dans edildi.
Eylemde Almanya EKA da pankart ve bayrağıyla yerini aldı, EKA adına konuşma da yapıldı. Yapılan konuşmada 8 Mart’ın cinsel ve sınıfsal sömürüye karşı isyan eden kadınların günü olduğu belirtilerek:
“Cinsel ve sınıfsal sömürüye karşı tüm dünyadan kadınların başkaldırısının günüdür 8 Mart!
Karşı-devrim güçleriyle yapılmak istenen barış görüşmelerine karşı, ‘Hayır! Parisli işçi kadınlar kanının son damlasına kadar savaşmak istiyor. Bugün uzlaşmak, sermaye egemenliği yerine emeğin egemenliğinin konulması yönündeki bütün umutlarımızın sonu olur’ diyerek uzlaşmaz sınıf tavrını ortaya koyan Paris Komününün kahraman kadın komutanlarından Louise Michellerin…
‘Dans edemediğim devrim, devrim değildir’ diyen Emma Goldmanların…
‘Devrim, daha yarın olmadan, zincir şakırtıları içinde yine doğrulacaktır! Ve sizleri dehşet içinde bırakıp, gür sesi ile şunu haykıracaktır: Vardım, Varım, Var olacağım!’ diyerek devrime olan inanç ve kararlılığını bizlere miras bırakan devrimin kartalı Rosa Lüksemburgların…
Önerisiyle 8 Mart’ı ‘Emekçi Kadınların Mücadele Günü’ olarak kabul ettiren ve ‘Hayatın olduğu her yerde savaşmak istiyorum’ diyen Clara Zetkinlerin…
‘Kadına karşı ezeli önyargıları ortadan kaldırma gücünü gösteren yalnızca canlı, devrimci rüzgarlardır’ diyen Alexandra Kollontaiların…
Tüm dünyadaki egemen güçlerin üzerine çullandığı Filistin’de mücadele eden kadınların sembolü olan Leyla Halidlerin…
‘Yaşam iddiam çok büyük. Anlamlı bir yaşamın ve büyük bir eylemin sahibi olmak istiyorum. Yaşamı ve insanları çok sevdiğim için bu eylemi gerçekleştirmek istiyorum’ diyerek yaptığı feda eylemiyle hıncının ve öfkesinin büyüklüğünü gösteren ve Kürt kadınının dirilişinin sembolü olan Zilanların…
Onun için sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya kurma mücadelesinin sembolü olan yoldaşlarına, “Sizsiz bir Yaşamı Asla Kabul etmeyeceğim, Sizden asla vazgeçmeyeceğim!“ diyerek zindanlardaki zulme karşı başlatılan Olum Orucu eyleminde 19 kiloya kadar düşen bedeni ama sarsılmaz iradesiyle eyleminin 124. Gününde ölümsüzleşen yoldaşımız Sibel Sürücülerin…
Paris’te alçakça katledilen ve yaşamını ‘Hep Kavgaydı yaşamım’ olarak özetleyen, destansı bir yaşamın kahramanı olan Kürt kadın önderlerinden Sakine Cansızların…
‘Bir tekimiz kalıncaya kadar Kobanê’nin DAİŞ’in eline geçmesine izin vermeyeceğiz’ diyerek en kritik anda yaptığı feda eylemiyle, dünyanın en barbar ve acımasız ordularından olan IŞİD’in, Kobane’ye ilerleyişini durduran Arin Mirkanların…
Ördükleri komünal eşitlikçi yaşamla, kurdukları komün ve komitelerle kadın renginde, kadın öncülüğünde toplumun gelişebileceğini, devrim yapabileceğini, çözüm gücü olabileceğini gösteren Rojavalı kadınların…
İşkence ile katledilmiş, çırılçıplak soyulmuş görüntüleri, faşist, erkek egemen zihniyet tarafından teşhir edilen kızlarının ardından ‘Kadın Bedenini Teşhir Etmek Onların Ayıbı, Bizim Başımız Dik’ diyen anaların…
Çalışan, emeğiyle dünyayı yeniden üreten, kendilerine dayatılan sömürücü, ataerkil düzeni reddeden, bu düzeni yıkmak için başka bir dünya mümkün diyen ve bunun için mücadele eden kadınların günüdür 8 Mart…
Ayağa kalkıp ‘Ben Kadınım!’ diye haykıran, her türlü aşağılık yakıştırmaya karşı bedeninin ve emeğinin sahibi olan kadınların günüdür…
Tüm emekçi kadınların 8 Mart’ını kutluyoruz” denildi.
EKA Almanya