Dinci-faşizm, her yerel seçim sonrasında olduğu gibi başladığı kayyum atama saldırısını sürdürüyor. İstanbul’da Esenyurt Belediyesine kayyum atanmasının ardından, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine de el konuldu. 31 Mart yerel seçimlerinde de Kars ve Şırnak belediyelerine seçim hileleri ile el koymuştu dinci-faşist iktidar. Dün ise Dersim merkez ve Ovacık belediyelerine de kayyum atandı.
Bir taraftan Kürt halkına ve örgütlü politik güçlerine yalan ve aldatmacalar ile faşist devletin kendi şartlarında teslim olması dayatılırken, diğer taraftan kayyum saldırıları, askeri operasyonlar, sokakta polis şiddeti ve tutuklamalar devam ediyor. Sadece Batman'da kayyum eylemlerine katıldığı için otuzu aşkın insan tutuklandı.
“Yeni bir süreç başlıyor” diyen uzlaşmacıların çağrılarına rağmen, sermaye egemenliği ve dinci-faşizm Kürt halkı ile barışmak şöyle dursun, Kürt halkının tüm örgütlü güçlerini ve kazanımlarını tasfiye etmek istiyor. Bu bağlamda yeni askeri işgallere hazırlık yapılırken, içeride baskı ve sindirme politikaları ile saldırılar yoğunlaşmaktadır. Seçimle kazanılan yerel yönetimlere merkezi iktidar tarafından kayyum atanarak el konması, bu sürecin en somut örneklerinden birisidir. Ancak Kürt halkı ve gerçek dostları bu süreci durağan değil, hareket halinde, eylemle karşılıyor ve iradesine sahip çıkıyor. Bu saldırılar devam ettikçe sokak eylemleri ve mücadele daha da büyüyecektir.
Türkiye ve Kürdistan’da sermaye sınıfı emperyalizmin tam desteğiyle iktisadi, politik ve askeri olarak egemenliğini sürdürmektedir. Bu ilişkinin belirleyici unsuru merkezi iktidardır. Merkezi politik iktidar bu güçlerin elinde olduğu sürece, emekçi sınıflar ve Kürt halkı açısından demokrasi ve toplumsal barış vaatleri koca bir yanılsamadan ibaret olacaktır. Bu nedenle başta Kürt halkı olmak üzere, tüm emekçilerin, işçi sınıfı ve devrimci güçlerin öncülüğünde, faşizmi yıkması ve halkın iktidarını sokakta kazanması kaçınılmazdır. Ancak devrimci bir halk iktidarı, halk demokrasisinin inşasını tesis edebilir, bu ise ertelenemez bir görev olarak önümüzde durmaktadır. Kürdistanlı yoksullar ve emekçi Kürt gençliği, sokağa çıkarak ve sokak mücadelesini büyüterek yolu açmaktadır. Şimdi bizlere düşen, Kürt halkıyla eyleme dayalı mücadele birliğini her alanda sağlama zamanıdır!
YAŞASIN HALKLARIN MÜCADELE BİRLİĞİ!
HALK İKTİDARINI SOKAKTA KAZANACAĞIZ!
KÜRT HALKI YALNIZ DEĞİLDİR!
MÜCADELE BİRLİĞİ PLATFORMU