Son yıllarda en sık kullandığımız cümlelerden oldu, “nefret ediyorlar”... Kendinden olmayana, kendi olmadıklarına bir nefret başladı. Eğitime, eğitimliye, doğaya, müziğe, kültüre, bir arada olmaya... Bugün bu "nefret" genişliyor, yeni alanlara açılıyor. Göçmenden, hayvandan, farklı ırktan, farklı cinsiyetten herkese, her şeye karşı bir nefret...
Dünyanın her köşesindeki olayları, gelişmeleri dakikasında haber aldığımız günümüzde, doğru bilgi ile yanlış bilgiyi ayırd etmek, ciddi bir sorun haline geldi. Okuduğumuz-duyduğumuz hangi haberin doğru, hangi haberin yönlendirme amaçlı “dezenformasyon” olduğunu anlamak çok zor görünse de, bir o kadar da kolay.
Gazetemiz manşetinde “Ya Sosyalizm Ya Barbarlık” dedik. Son günlerde yaşadığımız olaylar, tam da bu ayrım noktasında olduğumuzu net bir şekilde ortaya koyuyor.
"Güvenli sokaklar istiyoruz” diye harekete geçtiler ve milyonlarca canı katletmek üzere kolları sıvadılar. Hızla kamuoyu oluşturmak için adımları attılar. Sosyal medya hesapları, troller, onlardan daha beter durumda olan burjuva medya hemen bu katliamın hazırlığını yapmaya koyuldular.
7 Ekim’de İsrail’in Filistin halkına yönelik soykırım savaşının ilk günlerinde başladı bu “insanlık” savaşı. Bir tarafta insanlar, diğer tarafta insanlığın düşmanları...