Halk İktidarı Ulusal Meclisi'nin 3.Döneminin Kapanışı Sırasında Küba Devlet Başkanı Diaz-Canel'in Yaptığı Konuşma:

“Sevgili Generalimiz, Parti Merkez Komitesi Birinci Sekreteri Raul Castro Ruz;

Halk İktidarı Ulusal Meclisi Başkanı Yoldaş Esteban Lazo Hernandez;

Milletvekilleri ve misafirler

Bugün yoğun, verimli bir çalışma dönemini kapatıyoruz. Bu dönem boyunca Parlamento- kendimize söz verdiğimiz şekilde- üç yeni kanunu hazırlamak ve onaylamakla kalmadı, fakat aynı zamanda komiteleri aracılığıyla, nelerin yapılıp yapılmadığını ve temel problemlerimizi çözmemizin ne kadar mümkün ve gerekli olduğunu kati bir şekilde, ciddiyetle ve sorumlulukla tanımlayarak ülkenin en temel faaliyetlerini değerlendirdi.

Kalıcı komitelerdeki tartışmaların geniş özetleri medya aracılığıyla yayıldı. Bunların hepsi daha derin bir bilgiyi ve içinde yaşadığımız zamanın daha iyi anlaşıldığını yansıttı. Ve en önemlisi en yakıcı meselelerin açık bir tanımı var.

Komiteler tarafından yenilenen 38 faaliyet, halkın en fazla şikayette bulunduğu ve hükümetin ana eylemlerine ve çözümlerine yön vermeye karar verdiği faaliyetlerdir.

Bürokrasinin, duyarsızlığın, hoşgörüsüzlüğün ve diğer hastalıkların yarattığı engellerin büyüklüğü göz önüne alındığında, bazılarının ilerlemenin mümkün olmadığına inandığını ve hatta şevkimizi kıran ve frenleyen, belli bir dozda kadercilikle "bunu sağlayabilecek kimse yok" şeklinde yeminler ettiklerini biliyorum.

Ayrıca, kendimizden çok şey istediğimizi ya da her şeyin bizim kişisel eylemimizde olduğuna ve hatta bir Başkanın bile olmayan görevleri üstlendiğimize inanan bazılarının içten kaygısının farkındayım.

Kendi kendime Küba gibi bir ülkede, bizimki gibi bir Devrim'de Fidel ve Raul örneklerini takip ettiğimizde hangi görevin Başkan'ın olmadığını soruyorum (Alkışlar).

Jose Marti bunu söylemişti ve siz bunu kanıtladınız: ‘Bir ülkeyi hareket ettirmek, ne kadar küçük olabileceği sorun değil, devlerin işidir. Bir aşkın, cesaretin, düşüncenin ve sabrın devi gibi hissetmeyen hiç kimse yeltenmemelidir’.

Bizim durumumuzda, bir kereden fazladır söylediğim gibi, biz sadece Ordu General'imizin ve tarihsel kuşağın rehberliği ve desteği ile çalışmıyoruz, kolektif çalışmaya da inanıyoruz.

Ve Bakanlar Kurulumuz, Raul'un bizden istediği gibi, halkla sürekli iletişime dayanarak kulağımızla yeri dinleyerek hayatın dayattığı yoğunluk ve aciliyetle hareket ediyor ve genel olarak konuşuyor.

Sonuçları kişiselleştirenlere cevap vermede bana yardımcı olan şarkılarından birinde Silvio, ‘bir yüzyıl içinde çocukları sıkan bir okul hikayesi olacağız; çünkü bitti, bitti... Beni görmüyorsun, kendini görüyorsun’ diyor.

Bu sezonu kapatırken duyduğumuz memnuniyet, bugünlerde katıldığımız tartışmaların düzeyinden kaynaklanıyor. Ve devlet iktidarının bu üst kademesi tarafından yapılan tasarımlarda göze çarpan bu sıçrama dikkate değerdir.

Her dakikanın geleceği sürekli kılmak için hayati önemde olduğunu anlamaya yaklaşıyoruz. Ve destekleyici, iyi bilgilendirilmiş, toplumla derin bağları ve çabalarımızın amaca dönük odaklanmasını gösteren yorumlar duyduk.

Hükümet ve Meclisin birlikte uyum içinde çalıştığını görmekte aynı şekilde memnuniyet verici. Ablukanın yeniden canlanması, mali gaddarlık ve bugünkü ABD yönetiminin, Monroe Doktrini'ne dönmek suretiyle saldırgan bir şekilde ‘şeytan ekseni’ olarak tanımladığı, Bolivarcı, Sandinist ve Küba Devrimlerinin haritadan silinmesi için kötü niyetli çabalarında ısrar ettiği caniyane politikası tarafından karakterize olan karmaşık ekonomik durumla yüzleşmek için bize izin verecek olan çözümleri bulmak amacıyla biz bugün kendimizi birlikte adıyoruz.

Bize akıl verenlerin gözden kaçırdıkları şey, 60 yıllık yaptırımların, tehditlerin ve her türlü saldırganlığın sadece kararlılığımızı daha da güçlendirmiş olmasıdır.. Devrimin tarihi deneyimi yeri doldurulmaz bir ders kitabıdır. Bu derslerin ilki, doğru olmak, sürekli bir yaratıcılık ve cesaret kaynağı olan halkla iç içe yaşamaktır.

Tarihsel kuşaktan, Fidel ve Raul'dan işe yaramaz sızlanmaları bir kenara atmayı ve çözüm arayamaya odaklanmayı, güçlükleri fırsata çevirmeyi ve aksilikleri zafere dönüştürmeyi öğrendik.

Bu okulda, bugün neyin düzgün çalışmadığını ya da çalışmadığını, iç ablukayı kırmak ve herkesin proaktif, akıllı, bağlı ve kolektif bir tavır için kapsamlı ve eleştirel bir analiz geliştirmek düşüncesinden ilham alıyoruz. Bütün bunlar, daha etkili olmak için üç yasayı onayladığımız, Anayasa için gerekli olan yoğun yasama çalışmalarının başlangıcında bu Meclis'te ifade edildi.

Her kanun metninin gelişmesine katkıda bulunan ve bunun uygulanmasını destekleyecek yasal normların diğer demokratik alıştırmalarda bulunan milletvekilleri ve milletvekili olmayanlar arasında yaygın bir görüş alışverişi süreci sonunda şimdi Yeni Anayasa'nın Geçici Hükümleriyle uyumlu olarak ülkedeki değişik düzeylerdeki seçim süreçlerini yasal olarak garantileyen yeni bir Seçim Yasası'na sahip olduk. Buna ek olarak, Ulusal Seçim Konseyi'nin üyelerini de seçtik; kendilerini kutluyoruz.

Bu bizi Halk İktidarı Ulusal Meclisi'nde Ekim ayında devletin temel liderlik pozisyonlarını seçme ve sonrasında, yılsonu gelmeden önce, Bakanlar Kurulu üyelerini belirlemek durumunda bıraktı.

Ulusal Semboller Yasası, kendi açısından, konuyla ilgili var olan tüm yasal düzenlemeleri günceller, içeriğini belirler ve mevzuatlara daha fazla açıklık kazandırır.

Daha önce vurgulandığı gibi, belli bir düzen içerisinde ve yasalara saygılı olarak ulusal sembollerin kullanımı şimdi daha esnektir ve bu amblemlerin vatanseverlik ve temsil ettikleri kuşakların, bizim sömürgeci ve emperyalist nitelikteki ahlaksız bir savaşta sürekli saldırıya uğrayan ülkenin özgürlüğü, bağımsızlığı ve egemenliği için uzun mücadele tarihimizin ifadesi olarak daha fazla kullanılmasını teşvik eder.

Daha az önemli olmayan, Balıkçılık Yasası, ulusun gıda egemenliğine katkıda bulunmak için balıkçılık endüstrisinin gerekli düzenlemelerini, idaresini ve kontrolünü sağladıkça korumacılığa ve Küba Cumhuriyeti'nin denizdeki, akarsulardaki ve göl sularındaki hidrobiyolojik kaynaklarının akılcı kullanımına doğru yönlendirildi.

Kadın ve erkek yoldaşlar,

Araştırmacılar, dünya ekonomisinin performansına dikkat çekiyorlar. Mevcut tahminler, geçen yılın Aralık ayında yapılan %3,7'lik tahminden daha düşük, %3,3'lük bir ortalama büyümeye işaret ediyor.

Bildiğimiz ve yılın ilk yarısında deneyimlediğimiz gibi, Küba ekonomisi, çoğunlukla sıkı para ve yakıt açısından kısıtlamalar, ablukanın yeniden canlanması, finansal zorbalık, Helms Burton Yasası'nın III.maddesinin uygulanması, gemi seyahatlerinin yasaklanması ve temel olarak bizi ekonomik olarak boğmaya ve halkımızı rahatsız ederek isyana zorlayan daha büyük güçlüklere neden olan, turizmi ve yabancı yatırımları etkilemeye dönük diğer önlemler kapsamında işliyor.

Bu karmaşık senaryoda, yılın ilk altı ayında turizmde, -fiyatların düştüğü- nikel ve şeker satışlarında görülen derin etkiyle ihracattan beklenen gelir tutturulamadı. Bununla birlikte, ülke için yaşamsal olan üretim seviyelerine ulaşıldı.

Faaliyet seviyelerinin hesaplanması ve ekonominin 2018'deki performansını belirleyen hesapların dengelenmesi sonuçlandırıldığında Aralık ayında tahmin ettiğimiz %1,2'den daha yüksek olan %2,2'lik gayri safi yurt içi hasıla artışının elde edildiği tespit edildi.

Bu, 2019 yılında planlanan büyümeye ulaşmak için ekonominin başlangıçta planlanandan daha fazla büyümesi gerektiği anlamına gelir.

İçinde bulunduğumuz yılda düşmanın bizi içinde boğmaya çalıştığı sıkıntılar kasırgası açısından bile, Küba ekonomisi, gelişimimizde direnme ve ilerleme potansiyeline sahip olduğumuz gerçeğine binaen belirli bir ölçüde gelişebilir.

Fakat, güçlükler açısından henüz en tepede değiliz. Küba turizminin yılın ikinci yarısında karşılaşacağı senaryo daha zor olacaktır. En büyük düşüş, esas olarak ABD pazarını etkileyen seyir operasyonlarının iptali nedeniyle deniz yoluyla gelenlerde olacaktır.

Bu dönemde sıkı para birimi dengesi planlandığı gibi sürdürülecektir. Aynı şekilde, dış borç artışını engellemek için alınan bir başka temel önlem olan borç ödemelerinin yeni kredi varsayımını aşması gerektiği yönergesi de uygulanmaktadır.

Elde edilen sonuç, ödeyebileceğimizden fazla borç almama ilkesine dayanan ülkenin borçluluğu açısından planlarla uyumlu olarak gerçekleştirilen denetimden kaynaklanmaktadır.

Nüfus üzerinde olası etkilerinden kaçınıldığı kadar bizi tüketimde içsel sınırlandırmalar koymaya zorlayan yakıt ithalatında ve ekonominin temel üreticileri ve servis sağlayıcılarında bir eksik oluşmuştur.

Yakıt gerilimine rağmen, elektrik enerjisi üretimi desteklendi ve insanlarımıza bildirildiği gibi, bunu garanti etmek için yaz boyunca çalışmalar yapılmaktadır.

Yılın ilk aylarında yaşanan lojistik zorluklar, gemi teslimatlarında ve varışlarında büyük sıkıntılara neden oldu. Durum, normale döndürüldü.

Yıl boyunca domuz üretiminin iyileştirilmesi gerektiği vurgulandı ve verimi, nüfusa et ürünlerinin tedarikini artırmak için sanayide soğuk kesim işlemlerinin kullanımına öncelik verildi.

Toplam taze süt üretimi, tasarımları aşıyor.

Akaryakıt dağıtım ve depolama, yolcu taşımacılığı, turizm, kimya endüstrisinde üretim kapasitelerinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması ile su hizmetleri ve elektrik enerjisi üretiminin desteklenmesi için bir dizi yatırım projesi tamamlanmıştır.

2019 yılının ilk yarısında, toplam 1.395 milyar dolarlık söz verilen yatırım için yabancı sermayeli 10 yeni işletme onaylandı.

Yılın ilk yarısının sonunda15.748 evin tamamlanması öngörülmüştür.

Perakende ticaret planlarının %95,1'i karşılandı. Yapılan analizlerde, gerçek satışların öngörülen arzı yansıtmadığı, öngörülen seviyelere ulaşmak için potansiyel ve koşulların var olduğu doğrulanmaktadır.

Devlet dışı sektörde çalışan, temel olarak bireysel işlerde çalışan personel sayısında %2'lik bir büyüme ile birlikte işsizlik oranı, bir önceki döneme benzer şekilde %1,6 oranında.

2018 devlet bütçesinin kapanış dengesi, mali açığın tahmin edilenden düşük olduğunu gösterdi.

Bu yılın bütçesinin yılın ilk yarısında gerçekleşmesi, gelir hedeflerinin tutturulması ve planlananın altında bir açık ile karakterize edildi.

Bu veriler temel olarak bize ne söylüyor? Ülkenin ilerlemekte olduğunu ve hiçbir emperyalist politikanın daha fazlasını yapma isteğimizi yok edemeyeceğini... Küba halkını yok etme arzusunda olanlar, Küba karşıtı politikaların üstesinden gelmek ve onları yenmek için çalışma kararlılığımız karşısında hiçbir şey elde edemeyecekler.

Fidel'in yazdığı gibi: ‘Hiç kimse bu soylu, fedakar ülkenin, eğitim, bilim ve kültürünün gelişmesiyle kazandığı zafer ve haklardan-ruhsal zenginlikten-vazgeçeceği yanılsamasına kapılmamalıdır.

Onlara kendi halkımızın çaba ve zekasıyla ihtiyaç duyduğumuz yiyecekleri ve maddi zenginlikleri üretebildiğimizi bildiririm’.

Fidel'in bu cümlesini tekrar aldım, çünkü Cezayirli bir arkadaşın belirttiği gibi, geleceğe yolculuk yapma ve onun hakkında bir şeyler söylemeye geri dönme efsanevi kapasitesinin bir ürünü olan bir tahminden daha fazla bir ders niteliği taşıyor.

Devam edecek...

Granma International'in 15 Temmuz 2019 tarihli haberinden çevrilmiştir.

Çeviri Kolektifi