İHD Hatay Şubesi, Dikmece ve civar köylerdeki "acele kamulaştırma" ile yok edilmek istenen zeytinlikler ve tarım arazileri ile ilgili düzenlediği raporu açıkladı.
Antakya Köprübaşı'nda gerçekleşen basın açıklamasında "Dikmece Köyü Yalnız Değildir”, “Sermaye Defol Bu Topraklar Bizim”, “Ma Rihna Nihna Hon" sloganı atıldı
Dikmece sakinleri ile yapılan görüşmeler ile Dikmece yapılan tespit ile gözlemlerin yer aldığı “Dikmece Raporu” okuyan İHD Hatay Şubesi Eşbaşkanı Mürsel Tonguç Salmanoğlu, Dikmece'de yaşananlara dair Hatay Valiliği'nde randevu talep edildiğini, ancak valiliğin kendilerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne yönlendirdiğini açıkladı.
Dikmece sakinleri ile birebir ve toplu görüşmelerde köy sakinlerinin tamamına yakınının tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile geçimlerini sağladıklarını, başka bir geçim kaynaklarının olmadığının belirten Salmanoğlu, sakinlerin "acele kamulaştırma" kararı ile depremzedeler için yapılması planlanan TOKİ konutlarına karşı olmadıklarını, fakat TOKİ konutlarının geçim kaynakları olan birinci sınıf tarım arazilerine, mera alanlarına ve asırlık zeytin ağaçlarının olduğu alanlara tekabül ettiğini, hatta bir kısım köy halkının konutlarının yıkılmasına neden olduğuna değindi.
Salmanoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu yüzdende mağduriyetlerinin çok büyük olduğunu, ellerinde geçimlerini sağladıkları tarım arazilerinin alınması sonucu işsiz kalacaklarını, çiftçilik dışında başka bir mesleklerinin olmadığını, yüzyıllardır hem atalarından kalan hem de alınteri ile satın alıp çocuklarımız gibi baktık dedikleri topraklarını terk etmek istemediklerini, yüzlerce yıldır tüm toplumlar gibi yaşadıkları topraklarda dinleri, dilleri, inançları ve yaşam tarzları ile oluşturdukları kültürlerinden topraklarının alınması ile koparılmış olacaklarını, bu yüzden de alınan bu kararın kamu yararını gözetmediğini, aksine kamunun zararına olduğunu çünkü topraklarının, doğanın, geçim kaynaklarının, kültürlerinin yok edileceğini, kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşeceklerini, bunların dışında acele kamulaştırılan arazileri ile ilgili hiçbir şekilde devlet yetkileri tarafından bilgilendirilmedikleri , e-devlet üzerinden tapu kayıtlarının düşürülmüş olduğunu dile getirmişlerdir."
Tespit ve öneriler ise şöyle sıralandı:
-Yüzlerce yıldır tüm toplumlar gibi yaşadıkları topraklarda dinleri,dilleri, inançları ve yaşam tarzları ile oluşturdukları kültürlerinden topraklarının alınması ile koparılmış olacakları, kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşecekleri, düşüncesi ve kaygısının Dikmece sakinlerine sirayet ettiği yaptığımız görüşmelerde gözlemlenmiştir.
-30 Temmuz 2023 tarihinde Dikmece köyündeki tarım arazilerine ve zeytinliklere iş makinaları ile girilmesine engel olmaya çalıştıkları için polis ve jandarmanın halka orantısız güç kullandığı; gerek medyaya düşen videolarda, gerekse olaya şahitlik etmiş ve gözaltına alınmış kişiler ile yaptığımız görüşmelerde tespit edilmiştir. Buradan ilgili kurumları gerekli soruşturmayı açmaya ve hak ihlallerinin yaşanmaması için ivedilikle gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz.
-Acele kamulaştırma kararı ile depremzedeler için yapılması planlanan TOKİ konutlarının yapılacağı yerlerden bir olan Dikmece mahallesinde halk Avrupa standartlarına uygun katılım ilkesi ile tüm sürece dahil edilmeli ve alınan kararlar, halk ikna olmadığı sürece uygulanmamalıdır.
-Depremzedeler için yapılması düşünülen TOKİ konutları Dikmece mahallesinde yer alan halkın geçimini sağladığı birinci sınıf tarım arazileri, zeytinlik alanları ve mera alanları dışında yapılmalıdır.
-Depremzedeler için yapılması düşünülen TOKİ konutları Dikmece mahallesinde ormanlık vasfını yitirmiş B2 orman arazileri ile hazineye ait arazilerde yapılmalı ya da uzmanlar tarafından belirlenen ekolojik dengeye zarar vermeyecek alanlara kaydırılmalıdır.