Devlet, Kürdistan’da olan savaşımını sadece Kürt halkı üzerinde sürdürmüyor. Bölgede “insana ait” ne varsa yok etme konusunda hiçbir sınır tanımıyor. Uzun yıllardır kullandığı yöntemlerden biri de ormanlık, ağaçlık alanları ateşe vererek yok etmek.
“Terörle mücadele”, “Teröristlerin barınma alanlarını yok etme” bahaneleriyle yıllardır ormanları, dağları, ekili arazileri yok eden devlet, bugün yine askeri operasyonlar bahanesiyle Kürdistan’ın dört bir yanını ateşe veriyor.
Başta Dersim olmak üzere bir çok kette askerler ormanlık alanları yakmaya devam ediyor. Uzun süredir Dersim’de Peri Vadisi ve civar bölgelerinde süren orman yangınları merkez köylere ve ilçelere de sıçradı. Merkez Sarıtaş köyündeki ormanlık alanlar askerler tarafından ateşe verildi. Ardından, Nazimiye Deste’de, Pülümür Dereboyu köyleri ve Xozat Aliboğazı’ndaki ormanlık alanlara da karakol ve helikopterden ateş edilerek yangın çıkarıldı. Zağge köyünde de gece jandarma karakolundan atış talimi yapıldı. Karakoldan ormanlık alan hedef alınarak bombardımana tutuldu; kısa süre sonra da ormanda yangın başladı. Ormanda çıkan yangına müdahale etmek isteyen köylüler, askerler tarafından “Vur emri var” denilerek engellendi. Dersim’deki orman yangınlarının sebebinin insanları zorla sürmek ve maden sahaları açmak olduğu söylentisi var.
Amed’de de Silvan ve Hazro ilçeleri arasında bulunan Üç Basamak köyünde yasak ilan edilmemesine karşı yaşanan çatışmalar sonucu dağlar ateşe verildi. Atılan bombalar sonucu çıkan yangın halen devam ederken, köylülerin yangına müdahale etmesine de askerler tarafından izin verilmiyor.
Şırnak’ın dağları da top atışları sonucu yakılmaya devam ediliyor. 10 Ağustos günü sabah saatlerinde top atışı sonucu Dera Dağı'nda büyük yangın çıkarken akşam saatlerinde de Gabar Dağı'nın birçok noktasına yapılan top atışları sonrası büyük yangın çıktı, yüzlerce ağaç küle döndü.
Cizre kent merkezinde net bir şekilde görülen yangın dağın geniş alanlarını kaplamış durumda. Yine başta Gabar Dağı olmak üzere Dera, Çirav ve Cudi dağlarında günlerdir başlayan yangının genişleyerek devam ettiği öğrenildi.
Şırnak Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise, top atışlarından dolayı çıkan orman yangınlarına ilişkin “Sadece yerleşim yerlerine yakınlaşan yangınlara müdahale kabiliyetimiz var” diyor…
Dersim’de ve Kürdistan’ın birçok yerinde ormanların yakılması 11 Ağustos günü İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısıyla protesto edildi.
DEDEF adına Munzur Koruma Kurulu, KARDEF adına Peri Suyu Koruma Platformu, Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu, Munzur Çevre Derneği, PSAKD, Demokratik Alevi Dernekleri, Demokratik Yöre Dernekleri Koordinasyonu, Dersim Araştırmalar Merkezi, HDK Ekoloji Meclisi, Yeşil Öfke Ekoloji Meclisi, Senoz Vadisi Koruma Platformu ve KAYDER Dersim’de “terör” bahanesiyle yakılan ormanların protesto edip, insansızlaştırma politikasına izin vermeyeceklerini vurguladılar.
“Dersim Dört Dağ İçinde Dört Dağ Ateş İçinde” pankartının açıldığı basın toplantısında Dersim, Cudi ve Gabar’da süren orman yangınları ile ilgili yeni bilgiler aktarıldı. Açıklamada, “Pülümür ilçesinde bulunan Meçi, Rabat Deresi karşısındaki Mezra köyü, Uzun Evler Mahallesi ve Kaymaz Tepe, Dere Boyu köyü civarı, Hozat’ın Boytaş Mevkii ve Ali Boğazı bölgeleri, Nazimiye ilçesinde ve merkeze bağlı Sarıtaş, Doğantaş mevkileri… Ayrıca Cudi ve Gabar da 7 Ağustos’tan beri yanıyor” denilerek halkın yangınları söndürmesine de engel olunduğu söylendi.
Açıklamanın ardından imzacı kurumlar söz alarak orman yakmanın insansızlaştırma politikasının bir yansıması olduğunu vurguladılar; bu politikaya ve orman yangınlarına karşı birleşik mücadele gerektiğini belirttiler.