Hayvan hakları savunucuları depremde arama kurtarma çalışmalarının sadece insan merkezli yapıldığını bu nedenle enkaz altında kalan hayvanların ise tesadüfen bulunabildiğini söyledi.
İzmir'de meydana gelen depremin ardından başlatılan arama çalışmalarında, enkaz altından pek çok evcil hayvan da kurtarılmıştı.
Ekiplerin aramaları esnasında hayvanların tesadüfen bulunmasına tepki gösteren hayvan hakları savunucuları, Alsancak'ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelerek açıklama yaptı.
Afet olaylarında hayvanların kurtulabilmesi için Hayvan hakları savunucuları, "İnsan Merkezci Afet Yönetimini Kabul Etmiyoruz", "İnsana, Hayvana, Yeryüzüne Özgürlük" yazılı dövizler taşıdı. Hayvan hakları savunucuları adına açıklamayı Evrim Çakır okudu.
Depremin ardından yapılan arama çalışmalarının sadece insanları kurtarmak için gerçekleştirildiğini söyleyen Çakır, arama çalışmalarının bitmesiyle başlayan enkaz kaldırma işlemlerinin içeride başka canlıların olduğu bilgisine rağmen sürdüğünü belirtti. Yıkım alanında bulunan Yılmaz Erbey apartmanının, enkazında kalan evcil hayvanların çıkarılmasının engellenerek yıktırıldığını aktaran Çakır, bölgede pekçok binada da benzer durumun yaşandığını söyledi.
Yıkımlar esnasında sürekli alanlarda bulunarak, bu hayvanların çıkışına fırsat verilecek şekilde yıkımlara müdahale etmeye çalıştıklarını belirten Çakır, "Tüm çağrılarımız sonucunda, günler sonra bazı binalara yetkililerce girişler sağlanıp kurtarılan hayvanlar oldu. Ancak elbette içerideki bütün hayvanlar çıkarılmadı.
Örneğin; yıkım yaşadığı odaya geldiğinde 9. kattan kendini aşağıya atan kedileri, kendiliğinden uçup giden kuşları, günler sonra kurtarılsa da ölen kuşları, susuzluktan yoğun bakıma alınan kedileri, çökmüş durumdaki zemin kattaki kendi evinde durduğu ve ara ara içerden çıktığı görülen ve korkan bir kedinin veya oraya girip çıktığını gördüğümüz başka kedilerin, o an orada olmadığından emin olmadan binaların yıkılmaya başladığını da gördük. Bina yıkılırken burada kedi falan kalmaz, kaçar öngörüsü, hiçbir canlının varoluşunun bir diğerinden üstün olmadığını düşünen bizler için yeterli değil" dedi.
Evcil hayvanlar için gerekli kurtarma işleminin sistematik ve profesyonel bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Çakır, "Binaların yıkımında değerlendirilecek kıstas orada bir canlının bulunup bulunmaması olmalıdır. Binalarda insanlar olduğu bilinseydi veya depremden zarar görmüş insan çocukları binalara kaçıp sığınsaydı binalar yıkılmadan önce neler yapılacaksa aynılarının hayvanlar için de yapılması gerekmektedir. Her canlının yaşam hakkı koşulsuz tanınmak zorundadır" diye konuştu.
Çakır, açıklamasının devamında olası bir depremin sonrası için taleplerini şu şekilde sıraladı:
1. Depremden etkilenen hayvanların kurtarılma sorumluluğunun vatandaşlarda değil, karar yetkisi olanların yetkilendirdiği ve kurtarma çalışması yapabilecek kurumlarda olduğunun anlaşılması.
2. Yıkılmış binaların göçük-altı çalışmasının hayvanlar için de yapılması.
3. Yıkım kararı olan binalarda yaşayan ve insanlar tarafından orada oldukları bildirilen hayvanların çıkarılması.
4. Yıkım kararı olan binaların içerisinde olup olmadığı bilgisine sahip olmadığımız, yaşam alanı deprem bölgesi olup çevredeki enkaz kaldırma ve yıkım çalışmalarından etkilenerek binalara sığınmış hayvanların içeride olmadığından emin olunacak şekilde uzman ve yetkili görevlilerce tespit edilmesi ve onlar için gerekli kurtarma işleminin tıpkı insanlar için yapıldığı gibi gerçekleştirilmesi.
5. Yıkım gerçekleşirken insanların zarar görmemesi için girilmesine izin verilmeyen yerlere hayvanların da girmesinin önlenmesi.
6. Bunlar sağlanırken bölgeden uzaklaştırılan hayvanların nereden alınıp nereye götürüldüğünün kayıt edilerek kamuoyuyla paylaşılması ve onlara gerekli yaşam alanının sağlanması.
7. Tüm bunları takip edebilmemiz için, yıkılacak apartman isim ve adreslerinin, hangi tarihte yıkılacağının güncel bilgisinin belli bir mecradan kamuoyuna açıklanması, sürecin şeffaf yönetilerek denetlenebilir kılınması.”
Basın açıklaması 9 Kasım 2019'da yaşamını yitiren Hayvan Hakları İzleme Komitesi kurucularından, Burak Özgüner'i anarak sonlandırıldı.