< < Kadınlar: "Canımız Pahasına HES'e İzin Vermeyiz"

Kâhta Çayı üzerine yapılmak istenen HES projesine karşı çıkan kadınlar, "Ölüm pahasına  olsa HES yapılmasına izin vermeyiz" dedi. HES protestosunda gözaltına alınan 3 kişi kadınların kararlılığı sonucunda serbest bırakıldı.

ADIYAMAN -Adıyaman’ın Kâhta ilçesindeki Milli Park Havzası’nda bulunan Kahta Çayı üzerine yapılmak istenen Hidroelektrik Santrali’ne (HES) karşı Adıyaman halkı protesto eylemleri yapıyor.
Murat Enerji Elektirik Üretim Ticaret A.Ş.'ye ihale edilen ve “Karakuş” ismi verilen HES projesi için mahkeme kararı beklenmeden çalışmaların başlatılmasına karşı, Kâhta Çayı’nın önünde öğle saatinde çevredeki köylülerce protesto eylemi gerçekleştirildi.
Kahta Çayı ve yaşam alanlarına sahip çıkan köylülere jandarma müdahale etti. Jandarmanın saldırsı sırasında bir kişi fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. 3 kişi ise gözaltına alındı.
Kadınların ön saflarda yer aldığı protesto eyleminde jandarmanın saldırısı ve yaşanan gözaltına rağmen köylüler alandan ayrılmadı. Kararlılıkla eylemin sürmesi üzerine gözaltına alınan 3 kişi serbest bırakıldı.
Koçtepe, Erikdere, Gölgeli, Bağözü, Yolaltı, Teymenli, Esendere ve Askeren köylerinin de aralarında olduğu 15 köyü ve çevresindeki doğayı tahrip edecek olan  santrale karşı çalışma sahasındaki protestolarına uzun süre devam eden kadınlar, santral yapımıyla tek su kaynakları olan çayın kurutulmak isteğini belirterek "Sonunda ölüm bile olsa deremize HES yapılmasına izin vermeyiz" dedi.



"Bizi Öldürmeden Suyumuzu Alamazlar"
Protesto eyleminde yer alan köylülerden 63 yaşındaki  Feride Kakarakaş, “Suyumuzu kurutmalarını istemiyoruz. Bizi öldürmeden suyumuzu alamazlar. Buraya HES yapılmasını bugün de bırakmayız, yarın da bırakmayız. Ölümle sonuçlansa bile biz bunlara izin vermeyeceğiz. Bu su, hayvanlarımız, bahçelerimiz, topraklarımız için olmazsa olmazımız” dedi.

"HES Bizim Ölümümüz Demektir"
Kahta Çayı'na sahip çıkan köylü kadınlar arasında bulunan 70 yaşındaki Hatice Erşahin de Kahta Çayı'nın köylülerin yaşam kaynağı olduğunu, çayın üzerine santralin yapılmasına asla izin vermeyeceklerini belirtti.
“Bu suya yazıktır, günahtır. Bu halka yapılan bir zulümdür.  Bir su kaynağımız var, bunu da bize çok görüyorlar. Suyumuzun gitmesi demek, bizim ölümümüz demektir. Bu HES bizi öldürmeleri demektir. HES’le birlikte biz, suyun dışında yaşamaya mecbur bırakılan balık gibi oluruz. Bu su olmasa burada yaşayamayız, gidecek yerimizde yoktur. Bunların merhameti yok mudur?" diyerek isyan etti.

"Seçimlerde Oy İsteyenler Şimdi Neredeler"
Kadınlar olarak canları pahasına HES yapımına izin vermeyeceklerini belirten Huriye Yücel ise seçim dönemlerinde kendilerinden oy isteyen partileri eleştirerek “Bizim yaşamımız, gelirimiz hepsi bu çaya bağlıdır. Seçim döneminde gelip bizden oy isteyenler nerededir ve neden yaşadıklarımızı görmüyorlar” dedi.