6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından gelen yıkım bitmedi. Daha depremzedelerin yaraları sarılmadan, güvenli barınma imkanları sağlanmadan, enkazların altından cenazeler çıkarılmadan apar topar enkazların kaldırılmaya başlanması büyük tepi topladı ve yeni yaralar açtı.
Enkazların kaldırılması esnasında kentlere, mahallelere yayılan asbest, tozlar ve kimyasallara karşı hiçbir önlem alınmaması ilk anda tepkileri yükseltti. Ardından bu molozların yaşam alanlarına dökülmesi de öfkeyi doruğa çıkardı. Antakya başta olmak üzere Adıyaman, Maraş Pazarcık’ta köylere, yol kenarlarına, hayvanların otlatıldığı meralara, akarsu kıyılarına, dere yataklarına dökülmeye başlanan molozlar, yerel halkı sokaklara döktü.
Geçtiğimiz hafta Samandağ’da sokağa çıkan mahalle halkına bu hafta yenileri eklendi. Yeni hafta, Yeşilköy, Değirmenbaşı, Deniz Mahallelerinde halkın toplanarak yolları kesmesi, kamyonları durdurarak jandarmayla çatışması ile başladı.
3 Nisan günü için Samandağ’da Deniz Mahallesi ve Yeşilköy Mahallesi’nde moloz dökülen alanların önünde toplanma çağrısı yapanlara olumlu cevap veren halk, “Sadece bir tane geleceğimiz var!" diyerek yollara döküldü.
Moloz dökümüne karşı yaşam alanlarını savunan Samandağ halkı, saat 14.00’te Deniz Mahallesi Stadyum önünde toplanarak bir açıklama yaptılar. “Moloza dur de, yaşamı savun”, “Enkazın altında hükümet kalacak” ve Arapça “Me rihna, nihna non” (Gitmedik, buradayız) sloganları atılan eyleme Serinyol'dan da "Diren Samandağ Serinyol Seninle" diyerek desteğe geldiler.
Yapılan konuşmalarda söz alan doktorlar, “Enkaz kaldırma çalışmaları bu şekilde sürdürülmeye devam ederse Samandağ halkı 10 sene sonra asbestozis, akciğer kanseri, akciğer zarı kanseri gibi yeni sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır. İyi bir yalıtkan olan asbestin ülkemizde 2010 yılından beri kullanımı yasaktır. 2010 yılı öncesi inşaat sektöründe çok fazla kullanılması nedeniyle asbest, kaldırılan enkazın içerisinde büyük miktarda bulunmaktadır. Ülkemizde geçerli yasa ve yönetmeliklere göre enkazların asbestten arındırılarak ve çıkan asbestin ‘tehlikeli atık’ olarak ayrıca depolanması gerekirken bu yapılmamaktadır.” diyerek tüm enkaz kaldırma ve moloz depolama faaliyetlerinin derhal durdurulmasını istedi.
Yeşilköy Mahallesinde halk, yaşam alanlarına molozların dökülmesini engellemek için "Enkazın Altında Hükümet Kalacak" sloganıyla moloz döküm alanlarına giderek iş makinelerinin çalışmasını durdurdu.
Değirmenbaşı'nda da moloz dökümünü engellemek isteyen halkın karşısına jandarma dikildi. Asker, moloz dökümüne engel olmak isteyen kitleye saldırıp, moloz taşıyan kamyonların geçişini sağlamak için alandan zorla uzaklaştırmaya çalıştı. Jandarma gençleri "yüz yüze görüşürüz" diye tehdit etmeyi ihmal etmedi.
Jandarma saldırısının ardından halk, yoldan çekilmek yerine daha kalabalık olarak geldi. “Acımıza saygınız yok, insanlığa saygınız yok" diyen gençler, önlerini kesen jandarmayla tartıştı.
Samandağ Uzunbağ'da da çalışan moloz aracının durmasını talep eden halk, yeni moloz araçlarının alana girmemesi için canlı kalkan oluşturarak kontrolsüz moloz çalışmalarının durdurulmasını talep etti.
Samandağlıların eylemleri 4 Nisan Salı (dün) günü de devam etti.
Saat 14.00'te, moloz dökümüne karşı Samandağ Deniz Mahallesi'nde toplanan halk, “10 gündür bizi oyalıyorsunuz!" diyerek isyan etti. Mahalleliler, “son yüz kamyon”, “tamam bugün de dökülecek bitti”, “20 bina enkazı daha kaldı, bitecek” gibi sözlerle kendilerinin oyalanmaya çalışıldığını, Stadyum’a kurulan çadırkentin tam karşısına molozların dökümünün sürdüğünü anlattı.
Yeşilköy'de moloz dökümüne karşı toplanan mahalleli için de jandarma ekipleri geldi. Toplanan halkın karşısına barikat kuran jandarma, "vali bunun parasını aldı, öyle veya böyle dökülecek" diyerek halkı tehdit etti. Jandarmaya ait TOMA’lar da depremzede halka karşı konumlandı.
Yeşilköy halkı, "Üç gün sahaya inmediler, şimdi bizi öldürmek için sahadalar" diyorlar ve “Geçirmeyeceğiz!" diyerek inatla jandarmanın karşısına dikiliyorlar. Yolu açmak isteyen jandarma ile yaşanan arbede sonucu birkaç genç gözaltına alınmaya kalkışılınca, kalabalık artıyor, sesler yükseldi. "Faşizme Karşı Omuz Omuza" sloganı ile gözaltına alınanları kurtarmak için mücadele edildi. Kameralara, jandarmanın vahşi saldırıları ve gözaltılar yansıdı. Halkın öfkesi, valilik, kaymakamlık ve jandarma üzerinde cisimleşti ve jandarmaya karşı dişe diş bir mücadeleye dönüştü eylem.
Depremden sonra yaşamı yeniden kurmak için oluşturulan Geri Döneceğiz İnisiyatifinden Çağdaş Can'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 20 kişi bu esnada jandarma tarafından gözaltına alındı.
“Gitmedik, burdayız! Ma rıhna nıhna hon! Yaşam nöbetimiz sürüyor, sürecek.
En temel hakkımız olan yaşama hakkımızı savunuyoruz. Asbest ve daha bir sürü zehirli maddeye maruz kalıp ölmek istemiyoruz. Ancak şiddet görüyoruz, gözaltına alınıyoruz. Biz sadece HALKIZ” diyen Geri Döneceğiz İnisiyatifi, bugün de sosyal medya hesabından şöyle bir açıklama yaptı:
“Depremin üstünden 2 ay geçti. Yas ve acısını bir tarafa bırakmak zorunda kalan insanlar, günlerdir toz ve asbest içinde yaşam savaşı veriyor. Mahalle içlerinde molozdan dağlar oluştu. Şehrin her yanı, asbest, kimyasal ile kaplı. İnsanlar gergin, tepkili ve mutsuz.
Bu hiçbir bilimsel yönteme dayanmayan alelacele moloz kaldırmanın sebebi, enkazdan çıkacak demirler mi, oluşacak yeni inşaat sahaları mı, canından bezdirilen insanları göçe zorlayarak usulsüzlüklere itiraz edecek kimsenin kalmadığı boş bir şehir yaratmak mı?
Sözler veriliyor, çalışmaları durdurduk deniliyor, ertesi gün hız kesmeden devam ediliyor. Tepki gösterilirse kolluk kuvvetleri müdahale ediyor. Psikolojisi altüst olmuş insanlar tartaklanıp tehdit ediliyor.
Enkaz kurtarmaya ağır çekim gelenler, moloz kaldırmaya son süratle geliyor, tüm imkanlarını seferber ediyor. Bir tarafta yaşamı savunanlar, diğer tarafta geleceğimizi zehirleyenler ve onları koruyanlar.
Hayatlarımız moloz döküm yeri değildir. Molozlar yaşam alanlarından uzakta dökülsün, afet atık yönetmeliğine uygun kaldırılsın, insana ve doğaya minimum zarar verecek yerlere dökülsün.”
Yeşilköy’de, bugün de sabah saatlerinden itibaren halk moloz döküm alanı önünde toplanmaya başladı. Jandarma ise daha gün ağarırken gelerek konuşlanmıştı alana.
Başlattıkları Yaşam Nöbeti 'nin 3. gününde moloz döküm alanında toplanan Yeşilköy halkına, Hatay'dan sağlık emekçileri de TTB ve SES olarak katılarak destek verdi.
Sağlık emekçileri ve ekoloji örgütleri kısa bir konuşma yaparak moloz dökümü ve halk sağlığı ile ilgili taleplerini sıraladı.
Yeşilköylü bir kadın da mikrofonlara konuşarak kendilerine karşı konuşlanan jandarmaya hitaben, “bizim amacımız askerle kavga etmek değil. Bizim gidecek ne yerimiz, ne hastanemiz var, bari bizi sağlıklı bir şekilde bırakın. O kadar boşluk var, gelip evin önüne mi dökecekler, biz de insanız" diyerek derdini anlatmaya çalıştı.
Yolda duran kitle, "Molozun Altında Hükümet Kalacak!", “Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam", "Moloza Dur De Yaşamı Savun" sloganları atarak, alkışlarla yolda yürüyüş yapmaya başladı. Samandağ halkı, mahallelerini korumak konusunda kararlı.
Gün içinde gelişmelerle güncellenecektir