Ekonomik, siyasal ve politik krizlerin dünya çapında ciddi boyutlara geldiğine hepimiz şahitlik ediyoruz. Tarihin çöplüğüne yaklaşan kapitalizm çürüyor ve kendi yıkılışını kendi eliyle hazırlıyor. Kendi doğası gereği kapitalizm insani ilişkileri, toplumu, doğayı yıpratıyor ve yabancılaştırıyor. Kendi ürettiği metayı satın alamayan işçi, kendine yabancılaşıyor ve işçinin ürettiği artı değerlerle sermayesini arttıran burjuvazi, aslında şu gerçeği de biliyor; işsizler ordusu bir yandan büyürken, devrim de güçleniyor.
Devrimi ezmeye çalışan burjuvazi, gençliği farklı biçimlerde düzene bağlamaya, çürütmeye, yozlaştırmaya çalışıyor:
Gençlik çeteleşme, madde bağımlılığı, hırsızlık, fuhuş, kredi kartları gibi araçlarla kapitalist dünyaya bağımlı hale getiriliyor ve çürütülmeye çalışılıyor. Diğer yandan da dinci-gerici eğitimle, sorgulamayan, bilimden uzak bir gelecek vaat ediyorlar. İşsizlik dolu bir gelecek bekliyor bizleri. İşsizlik, ekonomik kriz, taciz- tecavüzler, katliam ve intiharlar, saldırılar ve şiddet bu kadar artmışken biz gençler yalnızca üzülerek veya sosyal medyalarda paylaşarak bir şeyleri değiştiremez, durduramayız. Elbette sosyal medya ve haberlerin duyulması önemli fakat oturduğumuz yerden yakınmak yeterli değil. Peki biz gençler yapılan bunca zulme, işsizliğe, tacize, tecavüze, LGBTİ+ bireylerine yapılan ayrımcılığa, kadınların eve hapsedilmesine karşı ne yapmalıyız?
Öncelikle bizlerin de toplumun bir parçası olduğumuzu unutmamalı ve birlikte hareket edince neleri başarabileceğimizi hatırlamalıyız. Halkların sokaklarda bir birlikteliği olduğunu biliyoruz fakat bunun daha örgütlü, hazırlıklı ve dinamik alt yapılarını oluşturmalı ve gençliğin anti-faşist örgütlenmelerini okullarda, sokaklarda, mahallelerde oluşturmalıyız. Milyonlar sokaklara döküldüğünde onlara öncülük etmeli ve iktidarı hedeflemeliyiz. Çünkü iktidar hedefi olmayan kitleler, devrimin güncelliğinden uzaktadırlar.
Zafere Kadar Genç Yoldaş dergisinden alıntılayarak sözlerimizi bitirmek istiyoruz “Bizler Denizlerin yoldaşlarıyız. Onlar bugün için idamlara yürüdüler. Bizler Sinanların yoldaşlarıyız, onlar bugünler için Nurhaklarda katledildiler. Koşullar bizden yana ve belki de her şey ‘hadi yapalım şu işi’ diyecek cesur gençlere bağlı, koşullar bizden yana çünkü devrim güncel ve sosyalizm güçlüdür!”
Ve son olarak ;
“Esas olanın değiştirmek olduğu mücadelede, gençlik dünyayı devrimci eylemle değiştirecek!”
M.DEVRİM