İstanbul Üniversitesi öğrencileri, YÖK'ü 38'inci yılında protesto ederek, bilimsel, akademik, anadilde eğitim ve özgürlükleri mücadele edeceklerini belirtti.
İSTANBUL - Üniversite öğrencileri, 12 Eylül askeri darbesinin ardınan kurulan Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) kuruluş 38'inci yıldönümünde basın açıklaması yaparak bir kez daha YÖK'ü protesto etti.
Açıklama öncesinde İstanbul Üniversitesi Ana Girişinin bulunduğu Beyazıt Meydanı'nı polis tarafından abluka altına alındı.
“Üniversitede Bilimden ve Politikadan YÖK Uygulamaları“
İstanbul Üniversitesi öğrencileri adına açıklamayı Özlem Özdemir okudu. YÖK'ün üniversitelerde sorgulamayan bir nesil yaratma çabasının ürünü olduğunu ifade eden Özdemir, "Üniversitelerde bilimden ve politikadan uzak uygulamalar, YÖK'ün kuruluşundan beri yaptığı yegane şeydir" diyerek bugüne kadar YÖK eliyle yürütülen üniversiteleri baskı altında tutma politikalarının bugün de iktidar eliyle sürdüğünü söyledi.
“Üniverteler Sermaye Yararına Çalışıyor"
Üniversitelerin ticarethaneye dönüştürüldüğünü belirten Özdemir, "Üniversiteler artık bir şirket gibi yalnızca 'vaatleri' ile karşımızda ve sermaye yararına çalışıyor. Saraylara milyonlarca lira bütçe ayıranlar, en temel hakkımız olan eğitim hakkına göz dikiyor. Okuyabilmek için çalışmak zorunda kaldığımız gibi üniversiteden koca bir borç yığını ile mezun oluyoruz. Mezun olduğumuzda ise bu borçları ödeyebilmek için iş bile bulamıyoruz. TÜİK verilerine göre genç işsizlik yüzde 27,1. Her 4 gençten biri işsiz. 81 ile üniversite açmakla övünenler genç işsizliğe de çözüm bulmalıdır" dedi.
“Üniversiteyi Rant Alanı, Öğrenciyi Müşteri Gibi Görenlerin Karşısında Olacağız"
Bir çok fakültenin şehir merkezinden uzak yerlere taşındığını hatırlatan Özdemir, "Üniversiteleri bölerek rant sevdalısı olduklarını bir kez daha gösterdiler. Nerede ağaç varsa orayı rant alanı olarak görenler, ODTÜ Kavaklık'ta öğrencilerin haberi olmadan kaçak KYK yurdu inşaatına başladı. Öğrencilerin direnişi sonucunda ODTÜ Kavaklık'a KYK yurdu yapılmadı. Nasıl ODTÜ'ye kaçak yurt yatırmadıysak, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü'nde de Millet Bahçesi'ne izin vermeyeceğiz. Öğrencilerin en temel ihtiyaçlarına gelince bütçe yok diyenler, beton yığınından başka bir şey olmayan Millet Bahçesi'ne tam 14 milyon lira bütçe ayırdılar. Bütçe Millet Bahçesi'ne değil, öğrencilere verilmelidir. Gençlik üniversiteleri bölenlerin, ranta açmak isteyenlerin, öğrencileri müşteri yerine koyanların her zaman karşısında olacak. Üniversiteler Saray'ın da YÖK'ün de değildir. Üniversiteler öğrencilerindir" diye belirtti.
“Gericiliğe Karşı Bilimi, Baskılara Karşı Özgürlüğümüzü Savunmaya Devam Edeceğiz“
"Ancak fikirler konuşulabilirse özgür olacak ve bilim üretecektir. Biz her daim eşit, parasız, bilimsel ve anadilde eğitim hakkımız için mücadele ederken; bize öğrencilerin hak ve özgürlüklerini kısıtlamak, üniversitelerdeki özgür düşünce ortamına ket vurmak hedefiyle soruşturmalar açıldı. Hocalarımız KHK'larla üniversitelerden ihraç edildi. Bunlara rağmen, üniversitelerde itiraz eden öğrencileri hiçbir dönem durduramadılar, durduramayacaklar. Biz, hiçbir sınıfsal ayrıma izin vermeden eşit eğitim alma hakkımızı, gericiliğe karşı bilimsel eğitimi, cinsiyetçiliğe karşı eşitliği, ırkçılığa karşı kardeşliği, baskılara karşı özgürlüğümüzü savunmaya devam edeceğiz“ diyen Özdemir, İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak Ege, Dokuz Eylül, ODTÜ, Hacettepe, Ankara Üniversitesindeki mücadele arkadaşlarını da selamladıklarını belirtti.
Basın açıklamasının ardından öğrenciler, okudukları üniversitelerde yaşanan sorunları aktardı. Eylem, Beyazıt Marşı'nın okunmasının ardından sona erdi.