Amerika’da siyahi öğrencilerin, 17 Şubat günü Syracuse Üniversitesi'nde beyaz üstünlüğe karşı başlattığı işgal eylemi sürüyor.
#NotAgainSU koalisyonu, siyahi, yerli ve renkli ırklara yönelik fiziki saldırılar, ölüm tehditleri, sözlü saldırılar içeren yazılamaları protesto ediyor. Çok sayıda kişi de Syracuse Üniversitesi giriş binalarının dışında dayanışma için toplanıyor.
İlk 7 Kasım günü yurtlarda ve sınıf binalarında ırkçı grafiti ve vandalizm ortaya çıktı. Protestolar yapan #NotAgainSU koalisyonu, üniversite yönetiminin herhangi bir girişimde bulunmaması üzerine 8 gün boyunca Arch'daki Barnes Center'ı işgal etmişti. Ve sonunda 1.000 öğrenci Şansölye Syverud’un evine yürüyerek istifasını talep etti. Yönetimin göstermelik önlemleri saldırıları durduramayınca bu defa 17 Şubat'ta kabul binası Crouse-Hinds Hall'u işgal ettiler.
Koalisyonun yeni talepleri şöyle: Nefret suçlarını teşvik eden veya başlatanların sınır dışı edilmek üzere cezalandırılması; Fakülte ve yöneticiler için zorunlu çeşitlilik eğitimi; Çeşitlilik üzerine müfredat reformu; Önyargının etkisini en aza indirmek için konut prosedürlerinin değiştirilmesi; Başta danışmanlar olmak üzere “marjinal” kimlikli daha fazla personelinin işe alınması; Ve ayrı bir Çok Kültürlü Merkezin belirlenmesi ve finansmanı.
Ancak Syverud ve yönetimi protesto karşısında sert bir tavır aldı ve 30 işgalci öğrencinin öğrenimini askıya aldı. Silahlı üniversite muhafızları işgalci öğrencilere gönderilen gıda, tıbbi malzemeleri geri çevirdi.
SU yönetiminin öğrencilerin öğrenim hakkını askıya aldığı haberi duyulunca Üniversitede işçi statüsünde çalışmakta olan 100 yüksek lisans öğrencisi ve uluslararası öğrenci, işgalcilerle dayanışma için bir işçi grevi ilan etti. 19 Şubat akşamı 150'den fazla öğrenci-işçi ayrı bir dayanışma grev bildirisi imzaladı. Ve işgalci öğrencilerin taleplerini desteklemenin yanı sıra, bildiride tüm eylemci öğrenciler eğitime dönene, yasaklar kaldırılana kadar grevi sürdüreceklerini açıkladılar.
Öğrenci-işçi dayanışması SU’da zaferi getirdi. Şansölye Syverud, aynı gün öğrencilerin eğitimlerinin askıya alınma kararını kaldırdı ancak öğrencilerin ırkçılığa karşı taleplerini gündeme almadı.
Bir grup SU profesörü de, protestocu öğrencilerin kilitlenmesini ve tecrit edilmesini, tutuklanma tehditlerini protesto etti, “Öğrencilerimize karşı savaş suçu taktiklerinin kullanılması reddedilmelidir” dedi.
Grevdeki öğrenci işçiler de kazanmanın ve kazanımları korumanın tek yolunun kolektif hareket etmek olduğunu, kazanmak için mücadeleye devam etmek, baskıyı sürdürmek gerektiğini söylediler.