Cumartesi Anneleri 999 Hafta eyleminde 20 Nisan 1994'te Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde gözaltına alınan Mehmet Selim, Hasan Örhan ve Cezayir Örhan'ın akıbetini sordu. Kardeşi Cemil Kırbayır'ı bulmaya ömrü yetmeyen Fatma Kırbayır'ı andı.
Cumartesi Anneleri / İnsanları 999. Hafta eyleminde gözaltında kaybedilen Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan'ın akıbetini sordu. Cumartesi Anneleri Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan'ın dosyasını açıklamadan önce gözaltında kaybedilen kardeşi Cemil Kırbayır'ı bulmak ve gözaltında kaybeden sorumluların cezalandırılması için her hafta Galatasaray Meydanı'na gelen ve geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Fatma Kırbayır'ı anarak ona mücadeleyi sürdüreceklerinin sözünü verdi.
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında eylem ve etkinliklerle tüm kayıplar için adalet talebini yineleyeceklerini belirtti.
Kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren de Fatma Kırbayır'ı anarak "Artık ikinci nesle geldi. Fatma ve ben ikinci nesliz. Ben kardeşimi kaybettim" dedi. Oğlu Cemil Kırbayır'ı yıllarca arayan ve yaşamını yitiren Berfo Ana'ya verdikleri sözün Fatma Kırbayır için de vererek kayıplar için adalet mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı.
Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan'ın dosyasını ise Ümmühan Kaya paylaştı. Kaya "Buradayız çünkü: hakikat inkarın, adalet ise siyasallaşan yargının gölgesinde kalmaya devam ediyor. Devletin tüm organ ve kurumları siyasi iktidarın etkisi altında faaliyet gösterdiği için, yurttaş olarak kendilerinden beklediğimiz görevlerini yerine getirmiyorlar. Adalet ve etik değerlerin kaybına neden olan bu durum, adalet ile hak ve özgürlükler ile demokrasi ile aramıza kapanmaz mesafeler koyuyor" diyerek Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan dosyasını paylaştı.
20 Nisan 1994 tarihinde Bolu Komando Tugayı’na bağlı askeri birlik Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Çağlayan köyü civarında kamp kurdu. Bölgede operasyonlar yapan birliğe bağlı askerler, 24 Mayıs 1994 tarihinde Deveboynu mezrasına geldi. O sırada köyde bulunan 46 yaşındaki Mehmet Selim, 40 yaşındaki Hasan ve 17 yaşındaki Cezayir Örhan’ı yanlarında götürdüler. Ailelerinin “Onları nereye götürüyorsunuz?” sorusuna “ Yolda bize rehberlik edecekler, sonra bırakacağız, merak etmeyin” cevabını verdiler.
Salih Örhan, ertesi gün Zeyrek Jandarma Komutanlığına giderek kardeşleri Selim ve Hasan ile yeğeni Cezayir'i sordu. Zeyrek Jandarma Komutanı Ahmet Potaş, onların Kulp'a götürüldüğünü söyledi. Örhan bu sefer Kulp Jandarma Komutanı Ali Ergülmez ile görüştü. Ali Ergülmez ise konuya ilişkin bilgisi olmadığını belirtti.
Bölgedeki karakollardan cevap alamayan Salih Örhan, Kulp Başsavcılığına, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığına, OHAL Valiliğine, Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığı'na ve Adalet ile İçişleri Bakanlıklarına resmi başvurular yaptı. Salih Örhan, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görevli savcı Mustafa Atagün’e ifade verdi. Salih Örhan’ın anlattıkları karşısında savcı “Devletin insanların kaybolmalarına neden olduğunu nasıl iddia edebilirsin?” diyerek onu azarladı.
Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın gözaltına alındığına, önce Serik karakoluna ardından Lice jandarma karakoluna son olarak da bir kısmı işkencehaneye çevrilen Lice Yatılı Okulu’na götürüldüğüne tanıklık edenler vardı. Ancak Kulp Başsavcılığı’nın, 8 Haziran 1994 tarihinde başlattığı soruşturmada, gözaltı kayıtlarında Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın adlarının yer almadığı gerekçesiyle soruşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Sonrasında da dosya zamanaşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı.
Oysa AİHM, 6 Kasım 2002 tarihli kararında, “Mahkeme, Örhanların güvenlik güçleri tarafından teyit edilmemiş bir şekilde tutuklanmalarından sonra ölmüş olduklarının varsayılması gerektiği görüşündedir. Bunun sonucunda davalı Devlet'in onların ölümü konusundaki sorumluluğu söz konusudur.” tespitinde bulundu ve Türkiye’yi Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın gözaltında kaybedilmesinden sorumlu tutarak mahkûm etti.
Ailenin ve İHD’nin ısrarlı arayışı sonunda 2003 yılında Mehmet Selim ve Hasan Örhan'a ait kemikler Kulp'a bağlı Bağcılar köyü yakınlarında bir toplu mezarda bulundu. Ancak kimliklendirme işlemleri sonrasında aileye teslim edilmedi. Cezayir Örhan’a ise hala ulaşılamadı.
Ümmühan Kaya, Mehmet Selim vevÖrhanların başına gelenlerin açığa çıkartılmasını, AİHM kayıtlarında da isimleri geçen sorumlular hakkında derhal etkin adli süreçlerin yürütülmesini ve adaletin sağlanmasını istediklerini belirterek "Kaç yıl geçerse geçsin; Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Açıklamanın ardından Galatasaray Meydanı'na Fatma Kırbayır ve tüm kayıplar için karanfiller bırakıldı.