İstanbul’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bugün saat 16.00’da bir araya gelen kadınlar “kız okulları”na karşı eylem yaptı.
Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla bir araya gelen çok sayıda kadın, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünden yürüyüşe geçince polis tarafından durduruldu. Polisin ablukasını kıran kadınlar yürüyüşün ardından Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda bir basın açıklaması yaptı.
Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in "kız okulları açabiliriz" sözlerinin protesto edildiği açıklamada “Kız Okulları Okullaşmanın Değil, Ayrımcılığın Adımıdır, İzin Vermeyeceğiz” pankartı açılarak “Kadınlar Birlikte Güçlü, Yaşasın Kadın Dayanışmamız”, “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz” sloganları atıldı.
Emekçi Kadınlar (EKA)’nın da katıldığı eylemde açıklamayı Kadınlar Birlikte Güçlü adına Evrim Gürenin okudu.
MEB’in verilerine göre geçen yıl 866 bin kız çocuğunun okula gitmediğini hatırlatan Gürenin, okuyan kız çocuk sayısının 636 bin 270 olduğunu söyledi. Bir buçuk milyondan fazla kız çocuğunun okula gitmediğini söyleyen Gürenin, “Bakan önce yanıt versin: Nerede bu kız çocukları? Ev içinde ya da dışında çalıştırılıyorlar mı? Evlendirildiler mi? Eğitimden alıkonulan kız çocuklarını tespit edip devlet imkanlarıyla duruma müdahale ettiniz mi? Gerçek soru ve sorunlarına yanıtı olmayan bakan kız okullarını gündem ediyor. Buradan bir kere daha sesleniyoruz yapılacak herhangi eşitsizliğe hayır diyoruz” dedi.
Bakanın amacının kız çocuklarını eğitimden uzaklaştırmak olduğuna değinen Gürenin, kadınların ve kız çocuklarının haklarının gasp edilmeye çalışıldığını ifade ederek, “Dertlerin kız çocuklarının okullaşmasını sağlamak olmadığını, AKP-MHP iktidarının karma eğitime son verme hazırlığında olduğunu görüyoruz. Bizler biliyoruz ki mücadelemizle, isyanımızla İran’da, Türkiye’de ve dünyanın her yerinde bu düzeni değiştirecek olanlar bizleriz. 2022 yılında olduğu gibi 2023 yılında da eşitlik, özgürlük, adalet, barış, insanca, şiddetsiz, sömürüsüz bir yaşam için, hayatlarımız için sokaklarda olacağız, mücadelemizi büyüteceğiz. Başka türlü bir dünya kadınların, LGBTİ+ların isyanıyla gelecek” dedi.
“Bugüne kadar önce 4+4+4 eğitim sistemini getirerek, karma düz liseleri kapatarak, liseleri bir bir imam hatip lisesine çevirerek, Anadolu Liseleri’ni Kız Anadolu Liseleri’ne çevirerek, meslek liselerini cinsiyetçi kodlarla kız-erkek olarak ayırarak kadın üniversitelerini dile getirerek kamusal alanları cinsiyete göre tümden ayırmaya çalışan iktidar şimdi de ilkokuldan itibaren kız okullarından bahsediyor. İktidarın eğitimi dini kural ve referanslarla biçimlendirme uygulamalarını kadınlar olarak kabul etmiyoruz. Okulların kız ve erkek olarak ayrılmasına izin vermemek adına buradayız. Kız çocuklarını evlere, ailelere, anneliğe sıkıştırmanıza izin vermeyeceğiz. Kadınları kamusal alanlardan dışlamaya çalışan iktidara karşı okulları, sokakları, meydanları terk etmiyoruz. Sadece yönetenlere değil yönetmeye talip olanlara da söylüyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nden, haklarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz.” denilen açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı canlı yayında kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin, “Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum” dediğini ve buna çözüm olarak “kız okulları” açılması gerektiğini söylemesi, karma eğitim üzerine tartışmaları da başlatmıştı. Bakan asıl amacının okullaşma oranını artırmak olduğunu ve karma eğitimi esas aldığını söylese de, sözlerine TBMM’den de destek geldi. Hüda-Par Milletvekili “Kimse çocuklarını karma eğitim veren kurumlara göndermeye zorlamasın. Kız okulları da olsun erkek okulları da. Aynı şekilde karma eğitim veren okullar da” derken, BBP Genel Başkanı da gerekirse kadın üniversiteleri ve kadın hastaneleri de açılabileceğini söyledi...
Eğitimden, çalışma hayatından, toplumsal alandan uzaklaştırılmak istenen kadınlar, özgürlüklerinden ve yaşamın ait oldukları yarısından vazgeçmeyecekler!