Dünya Kadın Konferansı’nın 4 Kasım günü Kassel'de düzenlenen Dünya Koordinatörleri toplantısında, dünya çapında kadınlara ve diğer cinsiyet kimliklerine bir tehdit oluşturan yükselen faşizme karşı kararlılıkla mücadele edileceği kararı alındı.

Açıklanan karar metninde; faşist güçlerin, geleneksel aile sorununu araçsallaştırdığı ve kadınları yeniden doğum makinesi olarak ev içinde köleleştirmeyi amaçladığını, geleneksel aileyi yeniden canlandırmaya çalıştığını, bu gelişmelerin kadınların yaşamları açısından zaten birçok geriletici sonucu olduğu vurgulandı. Kürtajın suç sayılması, kadınlar ve kız çocukları için koruyucu hizmetlerin kesilmesi, bunun yerine bütçelerin silahlanmaya aktarılması bu sorunlar arasında sayıldı.

Göçmenleri ve mültecileri kriz ve şiddetten sorumlu tutan faşist propagandanın, tüm sefaletin gerçek düşmanını ve nedenini gizlemeye çalıştığını, ancak gerçek düşmanın kapitalizm ve emperyalizm olduğunu vurgulayan, faşizme karşı mücadele için, tüm kadınları faşizme ve emperyalizme karşı birleşik bir mücadeleye çağıran metinde “Sadece birleşik bir mücadeleyle faşizme karşı birleşik bir güç olarak durabiliriz. Şiddete ve kadın cinayetlerine karşı mücadele, artan faşist tehdit ile her zamankinden daha önemli hale geldi. Dünya çapında, cinsiyetçi şiddet kitlesel protestoları, grevleri ve ayaklanmaları tetikliyor. Dünya kadınları olarak, bu protestoları destekliyoruz ve bunları uluslararası alanda duyurmak istiyoruz. Kadınlar, faşizme ve şiddete karşı ayağa kalkın! 25 Kasım, kadınlara yönelik şiddete karşı uluslararası günde, mücadelemizi ataerkil şiddete ve tüm yönleriyle yükselen faşizme karşı yönlendiriyoruz! Dünya kadın hareketi olarak haklarımızı savunmak ve faşizme kararlılıkla karşı koymak için gerekli önlemleri almalıyız!” denildi.