Her yerde irili ufaklı işçi eylemleri... Yürüyüşler, iş bırakmalar, işgaller, direnişler... Ve giderek yaygınlaşıyor! Sınıf isyanda! Ücretini alamadığı için, sendikal faaliyet yüzünden işinden atıldığı için, işçi sağlığı ve iş güvenliği için, sigorta istediği için, ağır mesai süresinin azaltılması için... Nedenler çok çeşitli.

Eylemci işçiler nereye gitse, nereye yönelse karşılarında polis, jandarma barikatları! Sıradan işçi düşünür: Hakkımızı almaya çalışıyoruz, ekmeğimizin derdine düşmüşüz, neden karşımıza dikiliyor polis ve jandarma? Her gün o polisin, jandarmanın baskısına uğrar. İtip kakmasıyla karşılaşır. O işçi anlar, kavrar: polis ve jandarma, tıpkı “adalet” kurumları gibi, tıpkı devletin bizzat kendisi gibi, patronu koruyup kollamak için var. İsyanı ve öfkesi büyür. Tıpkı Ankara’da polisin tekmelediği, sonra da aynı polisin “oh olsun” sataşmasına maruz kalan işçi gibi:

“Biz ölmeye gelmişiz ölmeye! 301’den sonra bizi yine tekmelediniz. Yer altında ölmedik buraya ölmeye geldik. Bunlarla mı korkutacaksınız bizi? Korkmuyoruz. Gelin öldürün öldürecekseniz. 22 gündür işlemediğiniz suç kalmadı!”

Ölümden öte köy var mı? İşini kaybetmiş, ücreti gasp edilmiş, her tür aşağılamaya maruz kalmış, evinde aç çocuklarının tüm ağırlığı üstüne çökmüş işçi durmaz artık. Yıkar, aşar önündeki barikatları.

O barikatlar sadece polisin, jandarmanın kurduğu barikatlar değil. Her şeyden önce işbirlikçi, burjuva sarı sendikacılar topluluğundan geliyor o barikatlar. İçeride patronlarla her tür işbirliğini yapan, işçilerin örgütlenmesi ve hak arama mücadelesinde başı çeken işçilerin işten atılması için en uğursuz gammazcılığı yapan onlardır. Patronlarla işbirliğinin onlara sağladığı avantayı yitirmemek için her tür “satışı” yaparlar.

Ama bir yere kadar! Artık işçiler için kaybedecek bir şey yok! Çoluk çocuk tümden yaşamdan kovulmuş durumda. Çıplak açlık gelip dayandı kapıya. Yokluğun soğuk mengenesi gırtlaklarında!..

Bu saatten sonra ne polis-jandarma barikatı, ne uzlaşmacı burjuva sendikacılığın barikatı... İşçiler yaşama tutunmak için geçiyor harekete. Ve onlarla birlikte gerçekten sınıf mücadelesi yürüten bir avuç genç sendika... Yolu yok, bu hareket önündeki engelleri bir bir aşacak. Barikatlar parçalanacak!