Sudan’da ElBeşir’in görevden alınması barajda açılan delikti. Arkası da geldi. Uzun tarihsel dönemin yarattığı birikim adım adım barajın bir çok noktada kırılıp dökülmesini getirdi. Devrimin ve sokağın baskısı rejimin adamlarının arka arkaya devrilmesini doğurdu. ElBeşir, Goşi, Awf... Her biri rejimin adamı, her biri boğazına kadar suça, yolsuzluğa ve kana bulanmış. Sermaye tek tek adamlarını feda ederek seli durdurmaya uğraşıyor. Tansiyonu düşürmek, sokakları boşaltmak ve böylece iktidarını kurtarmak derdinde.

Askeri konseyin başına Abdül Fettah ElBurhanii geçti. “Hadi evinize dönün, biz ortalığı düzenleyelim, iki yıla kalmaz iktidarı sivillere veririz” mealinde açıklamalar yaptı. Ama devrimciler bu açıklamaları reddettiler.

Sudan Meslek Odaları Derneğiiii ordunun yaptığı çağrılara kulak asmadı, halka “sokaklarda kalın” çağrısı yaptı. Ardından gücün kimde olduğunu gösteren bir başka açıklama ile askeri konseye baskıyı artırdı. Daha sonra sözcü Sara İbrahim “Halkımızı irademizin bu zaferi için, bu tarihsel zafer için kutluyoruz. Fakat siyasi partilerle ordu içindeki devrimci güçler arasında [sürmekte olan görüşmelerde] geçiş sürecinin netleşmesi sonucunda iktidar sivil konseye devredilinceye kadar meydanlardan çekilme zamanının henüz gelmediğine inanıyoruz... Rejimin simge yüzlerinin değişmesi umrumuzda değil, ya da onların devrimi geri döndürme çabaları... Biz devrimin başladığı Aralık 2018’den beri bilinen ilke ve taleplerimize yoğunlaşıyoruz.”

Sermaye egemenliğinin biçimi olarak ordu, zayıflığının bilincindeydi. Üstelik tabanda, genç subaylar arasında halkla kaynaşma eğilimlerinin güçlü olduğu söylentileri ayyuka çıkmış durumdaydı. Yeni askeri şef Burhan, bir manevra daha yaptı. Burhan, en fazla iki yıl sürecek bir geçiş süreciyle yönetimin sivillere devredileceğini, tüm muhalefetle geçiş süreci için görüşeceğini, gece sokağa çıkma yasağının kaldırıldığını, tüm politik tutsakların serbest bırakılması için emir verdiğini, protestocuların ölümüne sebep olanların ve yolsuzluğa bulaşanların cezalandırılacağını söyledi.

Bu arada Sudan Meslek Odaları Derneği “Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri” olarak askerlere sunulmak üzere 10 maddelik talepler listesi hazırlamıştı. Bir çatı örgütü olan “Değişim ve Özgürlük Birliği” (Dernek de bunun bir parçası) üyesi 10 kişilik bir heyet, Cumartesi günü (13 Nisan) askerlerle bu 10 madde temelinde görüşme yaptı. Sözcü Satiye Elhac Birlik’in üyelerinin askeri yetkililerle görüşme için zaten genelkurmaya başvurduğuna işaret etti: “Hala taleplerimize dayanıyoruz ve sadece taleplerimizi onaylatmak için karargaha gideceğiz, yoksa taleplerimizi müzakere etmek için değil. Ve bu süre zarfında amaçlarımıza ulaşıncaya kadar meydanları terketmeyeceğiz. İktidarın derhal sivillere devrini istiyoruz, ordu geçişin düzenli olmasını sağlamalı.”

Görüşmenin ardından Meslek Odaları Derneği bir açıklama yayımladı. Soylu halkımız” diye başlayan, ve “biz önderlik etmiyoruz, devrim sizin devriminiz, söz ve karar da sizin” diye devam eden açıklamada askerlerle yapılan görüşmeleri aktarıyor Dernek. İktidarın derhal sivil geçiş hükümetine devrini talep ederek başlıyor ve özetle şu talepleri ileri sürüyor: Savaşın derhal sona erdirilmesi ve barışın tesisi; ElBeşir’in partisi Ulusal Kongre Partisi’nin lağvedilmesi ve mallarının kamulaştırılması; güvenlik birimlerinin, UKP’nin milislerinin dağıtılması; eski rejimin tutuklanan üyelerinin isimlerinin ve akıbetlerinin açıklanması; güvenlik aygıtının UKP tarafından yönetilmesinin sonlandırılması; kamu hizmetlerinin ve yargının yeniden yapılandırılması; kamu iktisadi kuruluşlarının reforme edilmesi ve ‘derin devlet’ten özgürleştirilmesi; kadınlara yönelik baskı yasalarının derhal kaldırılması, özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması; devrimi savunurken tutuklanan subaylar ve memurlar dahil tüm siyasi tutsakların ve gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması. Açıklama “birliğimiz ve sizin cesaretli duruşunuz halkın iradesinin gerçekleşmesinin garantisidir” sözleriyle son buluyor.

Sokakları ve meydanları dolduran halkın gücüne dayanan devrimin pazarlığı böyle oluyor! Kaşı-devrim vuruşa vuruşa çekiliyor. Feda edebileceklerini parça parça vererek devrimin basıncının düşmesini, oluşan bu “heterojen birliğin” ayrışmasını, kararsızlığın oluşmasını veya yaygınlaşmasını... istiyorlar. Zaman kazanıyorlar. Yıllar günlere sığar devrimlerde. Olayların hızlı akışına şaşmamalı. Zira ardında on yılların birikimi var. Bu açıdan karşı-devrimin kazandığı zaman, paha biçilmez!

Askeri konsey bir yandan devrim güçleri ile görüşmeler sürdürürken, diğer taraftan uluslararası arenada destek arayışına hız veriyor. Dışişleri Bakanı uluslararası toplumdan “Sudan’ın demokratik geçiş amacının gerçekleşmesi için askeri konseye destek ver”mesini istiyor. Konsey başkanı Burhan “konseyin rolü ülkenin egemenliğini korumak, sivil bir hükemete sahip olmak konusunda kararlıyız” diye açıklama yapıyor. Tüm bunlar olurken Washington üst düzey delegasyonu ile askeri konsey, Pazar günü (14 Nisan) görüşmeler yapıyor. Ardından görüşmelerin “ülkenin istikrarının ve güvenliğinin sağlanması için askeri konseyin aldığı önlemler hakkında” olduğu bildiriliyor. Bu açıklamayı yapan ayaklanmaya karşı “Acil Müdahale Kuvvetleri” komutanı Muhammed Hamdan Daglu. Himeydi diye tanınıyor ve Darfur katliamına adı karışanlardan.

Özcesi pazarlıklarla zaman kazanmaya çalışan, manevra üstüne manevra yapan askeri konseyin neredeyse tamamı kanlı katliamlara imza atmış savaş suçluları ve hepsi bizzat eski düzenin temel direkleri!

Zaman uzuyor. Halk hala meydanlarda, sokaklarda. Kuşkusuz sayı ve heyecanı giderek azalan bir seyirle! Gözlemciler Hartum’da kamp kuranların sayısının geçmiş günlere kıyasla daha az olduğuna işaret ediyorlar.

Burada devrimlerin bir evrensel kuralını daha görüyoruz. Ayaklanma, devrim ilk patladığı anda ne kadar ileri gidebiliyorsa o kadar yüksek bir başarı şansı yakalıyor. (Bkz. S.Berdan, Yeni Evrenin Devrimleri) Bu yüzdendir ki devrimin o ilk coşkulu atılımında karşı-devrim, eğer anında ezecek gücü yoksa, ödünler politikasına hızlı bir geçiş yapıyor. Oyalamalara girişiyor. Daha önce Mısır’da da gördük. Bu evrensel kural şimdi gözümüzün önünde Sudan’da gerçekleşiyor.

Bugün (15 Nisan) askeri konsey sözcüsünün yaptığı açıklamalara bakılırsa iki gün önce yapılan görüşmelerde önlerine konan taleplerin bir kısmını kabul ettikleri görülüyor. Muhalefetten başbakan ve kabine için öneri beklediklerini söylüyor sözcü. Ama öte yandan gücün kendilerinde olduğunu hissettiren cümleler de açıklamada yer alıyor. Sokakların temizlenmesini, yolların açılmasını istiyor ordu. “Kimse eline silah almasın” diye tehdit ediyor. Kalın çizgilerle düzenin sınırları çizilmeye başlanıyor.

Buradan bakıldığında görünen odur ki, devrimin ilk raundu sona ermek üzere. Sokakların yeniden hareketlenmesiyle, yani ikinci bir hamleyle aşılabilecek bir esnek barikat dikiliyor devrimin karşısına. Darbeler alan, hasara uğrayan, yer yer yıkımlar yaşayan düzen, sermaye düzeni, kısmi değişmlerle yeniden tesis edilme yolunda.

Henüz kesin bir şey söylemek için erken. Ödünler politikası, yani devrimin yan ürünü olarak ortaya çıkan reformlar, devrimi ortadan kaldırmaz elbet, ama devrimin “heterojen birliğini” bölebilir. Ordunun, ordu eliyle sermayenin, duruma hakim olması için gerekli ortamı sağlayabilir. Henüz silaha başvurmamış, silahtan uzak durmuş olan devrim (bizdeki Haziran ayaklanmasına, Gezi günlerine ne kadar benziyor!) geri çekilmek durumunda kalabilir. Ya da henüz daha o aşamaya gelmedik ama, ola ki ordu silahların gücüyle devrimi bastırır ve Hartum’da “düzen hüküm sürer!” Ama o zaman ElBeşir ve ekibini süpürenden çok daha köklü bir yeni devrimin fitili ateşlenmiş olacaktır.

Tam da böylesi günlerde ne güzel söylemiş Rosa: “Berlin’de düzen hüküm sürüyor!” Sizi budala dalkavuklar! Kum üzerine kurulu sizin “düzeniniz”. Yarın devrim “silahlarını şakırdatarak tekrar ayağa kalkacak” ve sizi dehşete sürükleyen trampetler eşliğinde haykıracaktır: “Vardım, Varım, Varolacağım!”

Sinan KALELİ

------------------------------------------------------------------

iGizli servisin başındaki Goş, namını 2000 yılında CIA’nın “teröre karşı savaş”ında ajan şef olarak kazandı. ABD Dışişleri’nin “teröre destek veren devletler” listesinde Sudan varken 2005’te ABD’yi ziyaret etti. Ayrıntılı bilgi için bkz: https://www.middleeasteye.net/news/sudans-security-and-intelligence-chief-resigns-military-council
iiBurhan da Darfur katliamında adı geçenlerden; Yemen’e gönderilen Sudan birliklerinin komutanı.
iiiAdını çokça duyduğumuz Sudan Meslek Odaları Derneği, 2016 Ekim’inde Sudan Doktorları Merkez Komitesi, Sudan Gazeteciler Ağı, Demokratik Hukukçular Derneği tarafından oluşturuldu. Kökleri 2012-2014’te bağımsız sendikalar kurma çabalarına kadar uzanıyor. Şu anda 15 meslek örgütünden oluşuyor. 2018 Haziran’ında temel talepler belgesini yayımlıyorlar. Ayrıntılar için buraya bakılabilir.