Türkiye’nin Karabağ (Artsakh) savaşı her geçen gün çıkmaza giriyor. Gizli açık bir dolu hesapla daldığı Transkafkasya’dan eli boş dönecek.
Rusya’nın Ermenistan ve Azerbaycan’ı “ateşkes masasına” oturtmasıyla 10 Ekim’de kotarılan ilk ateşkes, sahada gerekli karşılığı bulmadı. İlk etapta çatışmalar duruldu. Ardından yeniden şiddetlendi. Kuşkusuz bunda Türkiye’nin bariz rolü vardı.
Bölgeyi savaşa ve kargaşaya sürüklemek için Suriye, Rojava ve Libya’dan dinci faşist çeteleri mal pazarlığı usulü Karabağ ve Nahçıvan’a getiren Türkiye, Rusya’nın örtülü sert çıkışıyla karşılaştı. Dağıstan ve Çeçenya’da da görülen ve öldürülen bu dinci çetelerin ardından Kommersant Gazetesi, bariz istihbarat raporlarına dayanarak Ankara’nın kirli çamaşırlarının ayrıntılı bir dökümünü yaptı. Üstelik sadece bu kelle kesen katil sürüsünü değil, uçaktan zırhlı taşıyıcıya, (S)İHA operatörlerinden kurmay subaylara kadar alabildiğine ayrıntılı bir dökümdü bu. Her haliyle “içeriden bilgi” olduğu belli olan istihbarat raporuna dayandığı belli oluyordu haberin.
Rusya, dolaylı yoldan Türkiye’ye oyunun farkında olduğunu gayet ayrıntılı ve anlaşılır bir üslupla söylemiş oldu böylece. Hiç kuşku yok ki Ankara bu mesajı aldı.
Bununla sınırlı kalmadı gelişmeler. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Azeri ve Ermeni Dışişleri Bakanları ile telefonda görüşüp ateşkese harfiyen uyulması gerektiğini belirtti. Resmi açıklamaya göre “Görüşmeler sırasında Rusya Federasyonu, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan Cumhuriyeti dışişleri bakanlarının 10 Ekim tarihli Moskova Bildirgesinin insani amaçlı ateşkesi öngören hükümlerine harfiyen uyulması gerektiği vurgulandı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eş başkanlarının arabuluculuğuyla temel ilkelere dayalı barışçıl çözüme en kısa zamanda ulaşılması amacıyla esaslı müzakerelerin başlaması için Moskova'da varılan anlaşmanın önemi bir kez daha teyit edildi.”
Açıkçası Rusya ağırlığını koyduğunu belli etti. Kommersant’taki ayrıntılı döküm ancak bu bütünlük içinde gerçek anlamını kazanıyor. Ardından akşam saatlerinde Erivan ile Bakü arasında yeni bir ateşkes anlaşmasına ulaşıldığı haberi geldi: “Ermenistan Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti 18 Ekim yerel saatle 00.00'dan itibaren insani ateşkes konusunda anlaşmaya vardı.” Açıklamada ayrıca, bu kararın “Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eş başkanlarını temsilen Fransa, Rusya ve ABD liderlerinin 1 Ekim 2020 tarihli açıklaması, AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının 5 Ekim 2020 tarihli açıklaması ve 10 Ekim 2020 tarihli Moskova bildirisi uyarınca alındığı” kaydedildi. Anlaşma her iki ülkenin Dışişleri Bakanlığınca doğrulandı.
Karabağ da (Artsakh) “AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının ve Ermenistan'ın Azerbaycan-Karabağ ihtilaf bölgesinde ateşi durdurma ve gerginliği azaltmaya yönelik çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Artsakh (Karabağ) Cumhuriyeti, 10 Ekim tarihli Moskova bildirisine ve 17 Ekim tarihli anlaşmaya uygun olarak insani gerekçelerle karşılık temelinde ateşkes koşullarına uymaya hazır olduğunu teyit ediyor” ifadeleriyle ateşkesi destekledi.
Türkiye bir kez daha oyun dışına atıldı. Aliyev’in birkaç defa yinelemesine rağmen “görüşme masasında” bir yer bulamadı. “Yancı” sandalyesine bile oturtmadılar Ankara’yı! Oysa nasıl da yoğun bir çaba harcamış, ne büyük yatırım yapmıştı bu savaşa. Şimdi tosuncuklarıyla bir başına kalması an meselesi.
Kirli çamaşırlarına gelince... Uluslararası ilişkilerde bu tür “açıklar” not edilir. Yeri ve zamanı geldiğinde bir hesap pusulası olarak Ankara’nın önüne konulacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Dinci faşist iktidarın hesap pusulası inanılmaz ölçüde kabarmış durumda. Ödeme zamanı geldiğinde çarşı fena karışacak!