Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, İsrail’in Gazze saldırısı hakkında bir açıklama yayımladı. Avrupa Forum'un çevirdiği açıklamayı paylaşıyoruz:
“Siyonist işgalci ve yerleşimcilerinin, Batı Şeria, Gazze ve 48 Topraklarında yaşayan tüm Filistin halkına saldırısı ivme kazanarak sürüyor. İşgal Ordusu ve yerleşimci çeteleri son günlerde vahşet dolu insanlık suçları işlediler. Bunların başında Kudüs Şofat mahallesinde Filistinli Mohamad Abu Hdeyr’in yakılarak öldürülmesi ve Gazze’ye devam eden hava saldırısı geliyor.
Halkımız bu saldırının karşısında bir an bile susmadı ve direniş ilkesinden hiç vazgeçmedi. Filistin’in tüm şehirleri, mülteci kampları ve köylerinde halk ayağa kalktı. Kudüs’ün Şofat mahallesinden Abudis’e kadar, Hayfa’dan Batı Şeria’ya, Nasıra’dan Gazze’ye kadar. Batı Şeria ve 48 Topraklarındaki Filistinli gençlerinin sapanları, molotofları ve taşları Gazze’deki direnişçilerin roketleriyle birleşti. Filistin halkının tamamı, ortak iradesi ve ortak geleceği etrafında bir kere daha toplandı. İşgal edilmiş toprakların her parçasındaki halkımız tek beden olduğunu, işgalcinin ve işbirlikçilerinin politikalarının bir halkın özgür olma ve onurunu koruma iradesini kıramayacağını gösterdi.
Bu halk ayaklanması ve direnişin sürdüğü bu günlerde işgalci ise Gazze’ye karşı savaş çanlarını çalmaya başladı. Zaten Gazze, devam eden abluka, bombardıman, suikast politikası ve iç bölünmenin sonucunda olağan hayat koşulları sürdürmekten uzaktı.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi halkımızın ve toprağımızın içinde bulunduğu bu çok ağır koşulları göz önünde bulundurarak şu çağrıyı yapıyor:
1- Her yerde bir bütün olarak Siyonizme karşı mücadele etmek. Filistinlilerin silahlı mücadele hakkını savunmak ve bu mücadeleyi sürdürmek.
2- Filistinli örgütlerin askeri kanatlarının ortak bir plan ve çalışmasıyla İsrail işgal ordusuna karşı ortak bir cephe oluşturmak.
3- Filistin ulusal birliğini sağlamak için Hamas ve El Fetih’in gerekli adımları atmak için daha sahici ve hızlı davranması.
4- Halkımızın ihtiyaçlarını karşılamak, direnişi güçlendirmek ve işgalcinin karşısında durabilmek için saldırı altındaki tüm toprağımızda halk komitelerini oluşturmak. Halkımızın, hedef olma ihtimali olan evlere canlı kalkan oluşturma pratiğini örnek almak ve geliştirmek.
5- Gazze’nin gitgide zorlaşan hayat koşullarını hafifletmek için, kardeş ülke Mısır’dan Gazze Refah kapısını açmasını talep etmek.
6- UNRWA (Birleşmiş Milletler Yardım ve Çalışmalar Ajansı) ve Kızılhaç gibi uluslararası yardım örgütlerinin bu zorlu günlerde gereken görevlerini yerine getirmesi.
7- Mohamad Abu Hdeyr’in yakılarak öldürülmesi ve buna benzer insanlık suçlarının uluslararası mahkemelerde yargılanması için Filistin Yönetimi’nin gerekli çalışmaları yapması.
8- Direnişi Filistin toprağının ve diasporasının her bulunduğu yerde sürdürmek. İşgalcinin karşısında her yerde mücadele etmek.
Filistin halkına sesleniyor ve diyoruz ki; mücadelede birleşelim. Ortak irademizi, mücadelenin sürekliliği ilkesiyle direnişe yansıtalım. Filistin’in en güneyinden en kuzeyine, nehirden denize kadar, tüm halkın ortak direnişinin işgalcinin tüm saldırılarının üstesinden gelebileceğine inanıyoruz.
Zafere kadar birlik içinde direniş.”
10 Mayıs 2021
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC)