Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) 10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nın yıldönümünde bir açıklama yayınlayarak “Faşizmi, emperyalist kapitalist barbarlığı yerle bir etmek için onların anılarından aldığımız güçle yürüyeceğiz!” dedi. BMG'nin açıklaması şöyle:
Fabrikalardan, şantiyelerden, atölyelerden, plazalardan, çeşitli devlet kurumlarından, evlerden, okullardan çıkıp gelmişlerdi. Dört bir yandan kadını, erkeği, yaşlısı, genci, çocuğuyla gelip toplaştıkları o meydandan faşist rejimin kendi varlığını dökülen Kürt kanlarıyla tahkim etme çabasına karşı “yeter artık” diyeceklerdi. Türkiye ve Kürdistan halklarının böylesine yakıcı bir gündemle bir araya gelmiş olması faşizm için tahammül edilmesi zor bir gerçekti.
Rejim krizinin her açıdan görünürleştiği günlerdi. Bu krizi tetikleyen ekonomik-siyasi-toplumsal kriz, adına başkanlık sistemi denilen faşist devlet-rejim tipiyle aşılmaya çalışıyorken içerde ve dışarda bambaşka bir atmosfer şekilleniyordu. Bölgesel krizi fırsata çevirip yayılmacı hayallerle Suriye’ye ve başka yerlere dalmak istiyorlardı. Bunun için cihatçı savaş çetelerini alenen destekliyorlardı. Karşılarına Kürt halkının dünya halklarının gönlünde yer edinen Rojava’daki destansı direnişi dikilmişti. Savaş politikalarıyla içerdeki krizi de aşmaya çalıştıkları o kesitte başkanlık rejimi denilen faşist biçimi kurumsallaştırmaya çalışıyorlardı. Bu çabaları da, öncesi bir yana özellikle Gezi’de açığa çıkmış ve yeni dinamikler kazanarak birikmiş toplumsal bilinç ve dönüşümün duvarına çarpıyordu.
7 Haziran 2015’teki seçimlere hem kendi içlerinde hem bölgede hem de Türkiye ve Kürdistan’daki sayısız kriz dinamiğine çarpa çarpa giriyorlardı. Güçlerine güvenmedikleri için açık tehditler yağdırıyor, “Verin 400 vekili bu iş huzur içinde çözülsün” diyorlardı. Bu tehditleri, patlatılan IŞİD bombaları, estirilen devlet terörüyle pratikleştiriyorlardı. Tüm tehditlere rağmen sandıktan istedikleri sonuç çıkmamıştı, savaşı tırmandırmak dışında bir seçenekleri de kalmamıştı.
7 Haziran’da çıkan sonucu beklendiği gibi tanımadılar ve 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta Kobanê halkıyla dayanışmaya giden otuz üç düş yolcusunun planlı bir IŞİD katliamının hedefi olmasıyla başlayan süreç tırmanarak devam etti. Seçimlerden önce bitirdikleri “çözüm sürecinin” yerine “çöktürme planını” koydular. Cizre’de, Şırnak’ta, Nusaybin’de, Sur’da kentler yerle bir edildi, insanlar bodrumlarda diri diri yakıldı, cenazelerin alınmasına izin verilmedi, evinden dışarı çıkan herkes kurşunların hedefi oldu.
10 Ekim’de buluşmak üzere dört bir yandan gelen ve tek talepleri bu vahşi-kirli savaş politikalarının son bulması, Kürt halkının “barış” talebiyle dile gelen özlemlerinin gerçekleşmesi olan on binlerce insan, o meydanda “katliamlar dursun” diyecekti. Faşist devletin bilgisi dahilinde ellerini kollarını sallayarak gelen IŞİD’li katillerin patlattıkları bombalar iki halkın bir arada, aynı özlem ve taleplerle haykırmasına duyulan kinin ifadesi olmuştu.
Tarihin en kanlı en karanlık sayfalarını yazarak yollarını açanlar, tüm o katliamlara, teröre, HDP’li vekillerin tutuklanmasına, belediyelerine kayyumlar atanmasına, başını kaldıranın tepesine gözaltı-tutuklama terörüyle binilmesine rağmen debelendikleri rejim krizini aşmak bir yana daha da derine çekilmiş durumdalar. İşçilerin, emekçilerin, köylülerin, kadınların, gençlerin kendisini sürekli biçimde büyüten direnişleriyle kuşatılmış haldeler.
Katliam’ın 6. yılını bu gerçekle karşılıyoruz. Ölümsüzleşenlerimize sözümüz tüm toplumsal kesimlerdeki bu mücadele dinamiklerini sınıfsız sömürüsüz dünya mücadelemizin harcı yapmak olacaktır.
Katliamın sorumlularını, emri verenleri, o katilleri meydana taşıyanları, katliamın neden gerçekleştirildiğini çok iyi biliyoruz. Katil bu faşist rejimin kendisidir. Hesabını, kabaran işçi-emekçi öfkesini yıkıcı ve kurucu bir güce dönüştürerek soracağız!
Hesabını, birleşik mücadelemizin enerjisini, kuruculuğunu arttırarak soracağız!
Birleşik mücadelemize olan düşmanlıklarının farkındayız, korkularının da… O korkuları, devrim ve sosyalizm mücadelesini örgütleyerek büyüteceğiz!
10 Ekim’de ve devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenlerimize sözümüzdür: Faşizmi, emperyalist kapitalist barbarlığı yerle bir etmek için onların anılarından aldığımız güçle yürüyeceğiz!