Duyuyor musunuz bu çığlığı? Bu çığlık milyonlarca açın, bu çığlık milyonlarca yoksulun çığlığı... Bu çığlık, baskıya uğrayan milyonların çığlığı.
Evet, milyonların çığlığı büyüyor. Ekonomik ve siyasi kriz derinleşirken her tarafımız açlık, her tarafımız yoksulluk, her tarafımız faşist baskılar.
Her gün paranın pul olduğu günlere uyanıyoruz. Her gün yoksullaşıyoruz ama yönetenlere göre her şey yolunda. Biz pahalılık, zamlar, diyoruz, enflasyon, işsizlik diyoruz, çocuklarımız aç, işsiz diyoruz, onlar diyorlar ki işsizlik azaldı; biz geçinemiyoruz diyoruz, onlar ekonomi şahlanıyor diyor. Her gün ve her gün aklımızla alay ediyorlar. Artık yoğurt, yağ gibi besin ihtiyaçlarını bardakla, çocuklarımıza bebek bezini iki kere düşünerek alıyoruz, her gün uzayıp giden halk ekmek kuyruklarında saatlerce bekliyoruz.
Bu ekonomik ve politik krizin bunalımlarından biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler derinden etkileniyorken, bu yıkımın çözümünün seçimler olduğunu söyleyenlere cevabımızdır; bu ülkede 50 yılı aşkın bir süredir seçimler yapılıyor, değişen tek şey ise yüzlerden başka bir şey değil. Bu krizin sebebi kişiler değildir. Kişiler ne kadar değişirse değişsin bu kriz her geçen gün derinleşerek büyüyecek! Bu krizin sebebi kişiler ya da A partisi B partisi değil, kapitalist sistemdir. Ancak bu sistemi alaşağı edersek gerçek kurtuluşumuzu sağlayabiliriz. Bu iktidara da, bu sisteme de mecbur değiliz!
Bu düzen sürekli olarak ay sonunu getirmeyi düşünenlerin değil, işçinin terinden kazandığı parayı sayarak yaşayanların düzenidir. Çözümümüz ise seçimde değil, çözümümüz daha fazla çalışmakta değil, çözümümüz coin, borsa, kumar, piyango veya yurt dışında değil; çözümümüz sokaklardadır, çözümümüz demokratik halk devrimidir! Bu sömürü sistemini ve faşizmi alaşağı etmekte, halkın iktidarını kurmaktadır.
Şimdi evlerimizde oturmanın zamanı değil! Şimdi bizleri sömürenlerden, katledenlerden, ezenlerden, geleceksizleştirenlerden hesap sorma zamanı!
Bize dayattıkları geleceksizliğe, yoksulluğa, yoksunluğa karşı düzenin sınırlarını aşma, düzenlerini başlarına yıkma zamanıdır.
Şimdi devrim zamanı, devrim için örgütlenme zamanıdır. Örgütlenmek ve devrim saflarında mücadele etmek için kaybedecek hiçbir şeyimiz yok ama kazanacağımız bir dünya var.
Bizleri ancak bir devrim ve halk iktidarı kurtaracak!
Şimdi Devrim Zamanı!
Mücadele Birliği Platformu