Binlerce insanın alınmayan önlemlerle katledildiği, binlercesinin sonraki günlerde ulaşmayan yardımlarla enkazda beklerken can verdiği ve on binlerin soğukta, açlıkla mücadele ederek hayatta kalmaya çalıştığı depremin üzerinden haftalar geçti. Öfkeliyiz!
Bu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne giderken, kadın yoksulluğunun ne kadar derinleştiğini gördük. İşsizlik rakamları hızla yükselirken en büyük payın bize verildiğini gördük. Her gün artan katliamlarla ve faşist saldırılarla hayattan koparıldığımızı, katillere, çetelere açık sokakların bizlere kapatıldığını gördük. Tüm bu krizin üstüne gelen depremi ranta çeviren sermaye egemenliği, yıllardır emeğimizden çaldıklarını bizlere daha çok ölüm, acı ve yoksullukla ödetti. Enkaz altında kurtarılmayı bekleyenleri günlerce ulaşmayarak ölüme terk eden devlet, bankaların para kasalarını kurtarmada, isyan eden halkı baskı ve zor yoluyla susturmada çok daha hızlıydı!
Depremin en ağır bedelini ödeyen biz emekçi kadınlar, çocuklarımızın, ailelerimizin katledilmesinin acısını en derinimizde yaşıyoruz. Depremden sonra yaşamı sürdürme yükü de en çok bizim omuzlarımıza yüklendi. Çocukların, yaşlı ve sakatların bakımı, yemek, barınma ihtiyaçlarını karşılamak, artan iş yükünü üstlenmek zorunda kalıyoruz. Hijyen ürünlerine ulaşamadığı için hastalıkla boğuşan binlerce kadın var. Kadına yönelik şiddet her gün artarken, güvende olmadığımız yerlerde kalmaya mecbur bırakılarak katlediliyoruz!
Tüm sorunlarımızın kaynağı olan sermaye egemenliği, canımız pahasına sömürülerek çalıştığımız fabrikalarda, atölyelerde, iş yerlerinde ağır çalışma koşullarını arttırırken, güvende olmadığımız evlerde uğradığımız erkek şiddetini üretip failleri koruyorken bir de depremi fırsata çevirerek dinci gerici politikalarla yaşamlarımızı baskı altına almaya çalışanlar çocuklarımızı tarikat yurtlarına teslim ediyor. Dinci-gerici politikalarla yaşamlarımızı baskı altına almaya çalışanlar, Diyanet eliyle “depremzede evlat edinilenlerle evlenmek caizdir” diyerek çocuk istismarının önünü açıyor. Tepeden tırnağa çürüme ve yozlaşmanın içinde debelenen erkek egemen kapitalist sistem, ölülerimize bir kefeni bile çok görüyor!
Ekonomik krizi yoksul halklara, kadınlara ödeten, depremi ranta çeviren, enkazda öldüremediği açlıkla boğuşan halkı “yağmacı” ilan ettirerek katledenlerden hesap soracağız! Yaralarımızı birlikte saracak, bu yaraları açanları tarihe gömeceğiz. Binlerce yıldır sürdürdüğümüz mücadelemizle söylüyoruz, yaşamı yeniden kuracak güç biz kadınların elindedir! Şimdi dayanışmayı ve birlikte mücadeleyi büyüterek hesap sorma, özgürlüğümüzü kazanma zamanı!
Kapitalizmin Enkazından Yeni Bir Dünya Yaratacağız!
Kadın Devrim Özgürlük!
Kadınlar Devrime Yürüyor!
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
EMEKÇİ KADINLAR