< Polis Barikatına İsyan Eden Madenciler Meclis'te

Sendikalı oldukları için işten atılan Fernas Maden işçilerinin mücadelesi 46. gününde. Meclise yürürken polis barikatıyla karşılaşan işçiler isyan etti. İşçilerin kararlılığı sonucu barikat açıldı. İşçi heyeti Meclise girdi.

Bağımsız Maden-İş üyesi Fernas maden işçileri sorunun çözümü için AKP'li Batman milletvekili Ferhat Nasıroğlu'na Çarşamba gününe kadar süre vermiş, Nasıroğlu'nun olumlu bir girişimde bulunmaması üzerine bugün yalın ayak Ankara'ya yürüyeceklerini ilan etmişti.

Maden işçilerine destek için çok sayıda kişi Kurtuluş Parkına geldi. İşçiler 46. gününde saat 12.00'de Meclise gitmek istediğinde polis barikatıyla karşılaştı. İşçiler baretlerini yere vursrak ve sloganlarla polis engelini protesto etti. Ardından barikat önünde toplanarak 46: gündür haklı talepleri için direnişte olduklarını, görüştükleri herkesin işçileri haklı bulduğunu fakat çözüm üretmek yerine polis tarafından engellendiklerini belirterek isyan etti.

 

"Ölümü Gördüğümüz İçin İSİG Önlemleri Alınsın İstedik"

Maden işçisic Özay Karakuş 301 madencinin katledildiği maden ocağından sağ çıktığını belirterek"Sayın Ferhat beyin onuru, kibri kırılmış. Hiçbir arkadaşımızın ağzından kötü bir söz, küfür çıkmadı. Şahidiz, kefiliz. İspatlasın, buradan döner gideriz. Hiçbir madenci kolay kolay yer altından çıkıp da grev yapmaz. Madenciyi öyle ortalıkta göremezsiniz" dedi.

 

"Hepimizin Evinin Işığı Sönme Riski Vardı"

"Bizler ölümün geldiğini gördük. 301 yaşanmasın dedik. İSİG önlemleri istedik. Madende hiçbir İSİG önlemi olmadan arkadaşlarımız indirildi. Gerçekten hayati riskleri vardı. Hepimizin evinin ışığının sönme riski vardı. Ocağı su basıyordu, elektrik aksımı kullanacak şekilde değildi. Ben kimyasalcı olarak çalışıyorum, kimyasalı nasıl imha ettiklerini de nasıl muhafaza ettiklerini de nasıl kullandıklarını da gördük. Bu olayın patlak vermesinin sebebi de 6 arkadaşımız sendikal sebeplerle işten atmalarıdır. Bundan dolayı eylem kararı aldık. Defalarca müzakere etmek istedik; şirkete telefon ettik. Bizi güçsüz sandılar. Ama bizim arkamızda halk var" dedi.

 

"Gurur Duymak Yerine Aşağılamaya Uğraşıyorsunuz"

Ferhat Nasıroğlu'nun kendini Kaf dağında sandığını söyleyen Karakuş, "Madencileri masada meze görüyorsunuz ama biz iyi niyetli insanlarız. Bizleri ya depremde ya da selde görebilirsin ya da hakkımızı aradığımızda. Ya da yer altından cenazemiz çıkarken görebilirsiniz. Başka türlü bizi görme şansınız yok. Bu onur olmalı ama bizle gurur duymak yerine bizi aşağılamaya uğraşıyorsunuz. Karşımıza polisi, askeri yığıyorsunuz" dedi.

Bağımsız Maden-İş örgütlenme uzmanı Başaran Aksu, 46 gündür sürdürdükleri bu direnişin Türkiye tarihinin bir ibret vesikası olduğunu söyleyerek "Bir vekil var, iktidar partisi vekili Ferhat Nasıroğlu. Aynı zamanda madenimizin patronu. Aynı zamanda onlarca RES, HES, otelleri, gıda sektörü yatırımları, turizm yatırımları olan bir karun, zengin kendini allah gibi bir abimiz" dedi.

46 gündür her türlü yolla Nasıroğlu'na ulaşmaya çalıştıklarını aktaran Aksu, işçilerin Nasıroğlu'nun meclisteki ofisini defalarca aradığını ama tek bir dönüş olmadığını söyledi.

Ortakları Koç'u, Sabancı'yı 'ortağınız anayasal hakları ayaklar altına alıyor' diye uyardıklarını ama Ferhat bey kendisi sorunun çözümü için arandıkça doğru yaptığını düşündüğünü belirten Aksu, "Onun kibrini büyüten bir tavır oluyormuş ortakları Koç'un, Sabancı'nın araması, siyasi partilerin sorunu çözmesini istemesi" diyerek Nasıroğlu'na tepki gösterdi.

"Uygulamayacaksanız Yasaları Yazmayın!"

Görüştükleri tüm siyasi partilerin hatta AKP'nin de "tamamen haklısınız" dediğini hatırlatan Aksu, "Eğer haklıysak biri de çıkıp haksızsın diyemiyorsa, biz yürüyeceği o zaman kimsenin bizim önümüzde durmaya hakkı yoktur. Kolluğa verilmiş talimatların yasal dayanağı yoktur. Türkiye'de alenen iki çeşit uygulama var; holdinglere, yönetenlere ayır işçiye, emekçiye ayrı. Yasaya uymayacaksanız yasaları yazmayın. Söküp atın. Biz holdinglere köle olalım" dedi.

"Bizi istedikleri gibi öldürebilsinler. Bin yıl daha yesinler, içsinler, boğuluncaya kadar. Eğer eşit yurttaş değilsek, anayasada yazılmasına gerek yok" diyen Aksu, yüzbinlerce işçinin işten atıldığını, iş cinayetlerinde işçilerin katledildiğini ancak patronların yargılanmadığını da söyledi.

 

"Gencecik Çocukları Patronların Kar Hırsına Kurban Veriyoruz"

Nasıroğlu'nun "madende tek bir iş cinayeti yaşanmadı" sözlerini hatırlatan Aksu, "Daha dün 27 yaşında, henüz 20 günlük evli arkadaşımız Galip'i iş cinayetinde kaybettik" dedi. Katledilen madencilerin isimlerini sayan Aksu, tüm madencilerin gözünün bu direnişte olduğunu hatırlattı. Aksu, "Gencecik çocukları patronların kar hırsına kurban veriyoruz. Vampirleşmiş ilişkilerine kan veriyoruz. Gencecik bedenleri veriyoruz utanın" dedi. Yüzlerce polis, işçileri ısrarla engellemek istedi. İşçiler zaman zaman tek sıra halinde ayakkabılarını ellerine alıp yukarı kaldırarak "İşçiler Burada Nasıroğlu Nerede?, Direne Direne Kazanacağız", "Ölmek Var Dönmek Yok" sloganları atmaya başladı.

 

"İşçiler Yalınayak Meclise Yürüyor"

Yaklaşık üç saat boyunca engellenen işçiler tepkilerini dile getiren konuşmalar yaptı. Özay Karakuş “Biz satılmışız, Meclisteki bütün vekiller bizi satmış. Burda 10 tane vekil var yanımızda, geri kalan vekiller nerde? Bizi insan hesabına almamış bu iktidar da muhalefet de. Biz insan olsaydık hakkımızı verirlerdi. Biz ölmeyi hak etmişiz.Sana yazıklar olsun Ferhat! Sen vekil olamazsın. Bize bu çileyi çektiremezsin!" diyerek işçilerin isyanını dile getirdi.

İşçilerin kararlılığı sonucunda polis barikatı açıldı ve işçilerden bir heyet Meclise gönderildi. Diğer işçiler ise Kurtuluş Parkı'nda oturma eylemine devam ediyor.