Sendikalı oldukları için işten atılan Fernas Maden İşçileri mücadelenin 50. gününde Ankara'da Kurtuluş Parkı'nda açlık grevine başladı. 50 gün boyunca tüm yetkililerle görüşen haklı oldukları kabul edilen fakat hiçbir çözüm üretilmeyen işçiler Enerji Bakanlığı'na Fernas Madencilikteki İSİG önlemlerine dair raporu vermek istediklerinde yine polis ablukasına alındı. Fernas Maden İşçileri yalınayak betonda yatıyor. "Artık yemiyor içmiyor, konuşmuyoruz, geri adım da atmıyoruz!" diyerek açlık grevine başladı.
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası'na üye oldukları için işten atılan Fernas Maden işçileri, 30 gün maden ocağı önünde işlerine geri dönmek, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınması, Soma havzasındaki maden işçileriyle denk ücret almak ve promosyon haklarının ödenmesi talebiyle eylem yaptı. Burada gözaltına defalarca gözaltına alınan hedef gösterilen, sendikal bilgileri Fernas Madencilik müdürü Serkan Güncü tarafından sosyal medyada paylaşılan ve çeşitli tehditlerle karşılaşan ve sonuç alamayan işçiler 25 Eylül'de Soma'dan Ankara'ya yürüyüşe geçti.
Defalarca yolları kesildi, "Ölmek var, dönmek yok" diyerek günlerce yalınayak yol yürüdü. Çalışma Bakanlığı'ndan, TBMM'deki milletvekillerine kadar her kuruma makama taleplerini anlattılar. Herkes "Evet, siz haklısınız" dedi, tek bir itirazla karşılaşmadılar.
Tek bir kişi hariç; Fernas Madencilik patronu ve AKP milletvekili Ferhat Nasıroğlu.
Nasıroğlu işçilerin Ankara'ya ulaştıklarını gün Mecliste yarım saatlik konuşmasında tam da kendi sınıfının tavrıyla işçilerin sendikal nedenle işten atılmadığını, marjinal gruplarla hareket ettiklerini söyleyerek işçileri ve sendikayı hedef alarak tam bir karalama kampanyasına girişti. Patronlara "Sakın ha sakın işçilerin eylem yapmasına hak armaya girişmesine izin vermeyin biz sizin arkanızdayız" diye destek çıkarak nasıl bir işçi ve sendika düşmanı olduğunu da gösterdi.
İşçiler sosyal medyadan çalışma koşullarını gösteren, videoları paylaşarak, ne kadar süredir madende hangi görevde çalıştıklarını, ne zaman sendikalı olduklarını, ne zaman işten atıldıklarını tek tek anlatarak Nasıroğlu'nun yalanlarını ifşa etti. Fernas Maden işçilerinin direnişin 50. gününde Enerji Bakanlığı'na dosya vermek üzere gitmek istedi.
Bugün aynı zamanda Amasra Maden Katliamı'nın 2. yılı. Fernas Maden işçileri "Başka Somalar, Amasralar, Ermenekler, İliçler olmasın diye Fernas Madencilik İSİG Raporunu Enerji Bakanlığı'na vermek istiyoruz" dedi.
Kurtuluş Parkı'ndan yürüyüşe geçmeden önce Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır, İş Kanunu'nda işçilerin işten kaçınma hakkı bulunduğunu fakat hiçbir zaman işçilerin bu hakkı kullanamadığını belirterek "Biz bu kanun var mı? Varsa neden işçiler neden bu hakkı kullanamıyor? Enerji Bakanı'na bunu sormak için gidiyoruz" dedi.
Bağımsız Maden İş Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu ise Amasra Katliamı'nın 2. yılı olduğunu hatırlatarak, Fernas Maden işçilerinin mücadelesi de bir Amasra bir Soma yaşamamak içindir" dedi. Amasra, Soma, Ermenek, İliç maden katliamında yaşamını yitiren madenciler için saygı duruşunda bulunuldu.
Sendika avukatlarından Mert Batur ise 1 Kasım'da görülecek Amasra Katliamı davasını takip edeceklerini belirterek duruşmaya katılma çağrısında bulundu. İşçiler Enerji Bakanlığı'na gitmek üzere yürümek istediklerinde her zaman olduğu gibi polis tarafından barikatlar kurularak yolları kesildi.
Yalınayak yürüyen Fernas işçileri ellerine ayakkabılarını alarak "Madenciye yolu aç" sloganı atarak, Fernas maden ocağında alıması gereken İSİG önlemlerini ve çalışma koşullarını içeren dosyayı gösterdi "Sadece bunu göstereceğiz" yolu açın", "Yeter artık 50 gün oldu. Sabır taşı olsa çatlar" diyerek tepki gösterdi.
Polis yolu açmak bir yana işçilere saldırarak kalkanlarla alanı daha da daralttı. Yaşanan arbede sırasında işçilerden Arif Doğan, baygınlık geçirdi. Yere düşen ve uzun süre kendine gelemeyen Doğan, ambulansla hastaneye kaldırıldı. İşçiler yaşanan saldırıyı protesto etmek ve geri adım atmayacaklarını göstermek için polis barikatı önüne yattı.
İşçiler yaşadıkları haksızlıklara, saldırılara karşı konuşmalar yaptı.
İşçilerden Eyüp Can, "Ferhat bey Mecliste yarım saatlik konuşma yapıp' Cumhurbaşkanımız bana bu hakkı verdi' demiş. Cumhurbaşkanım bir katil bile mahkemede yargılanırken savunması isteniyor. Siz tek başına Ferhat Nasıroğlu'nun konuşması ile mi bizi yargılayacaksınız? Yoksa bizi dinleyecek misiniz? Patronlardan yana mısınız, işçilerden yana mısınız" dedi.
"Bir milletvekili 81 milyondan fazla biz insan değil miyiz" diye sordular.
"Biz de biliyoruz adaleti. Yasa çıkarıyorsun kendin çiğniyorsun. Tek bir yasa bıraktılar, garibanın kafasına kurşun sıkmak. Bunu da çıkarın da rahatlayın. 50 gün oldu. Yaşamak istiyoruz diyerek direniyoruz. Karşımızda polis dışında bir muhatap yok, o halde önce bizi çiğneyeceksiniz" dediler.
''Durmuş Olgunsoy, 13 Mayıs 2014 günü çalışmadığını, gelen telefon üzerine madene gittiğini söyledi. Yerde uzanan arkadaşlarını işaret eden Olgunsoy, "O gün de böyle yerlerde yatıyordu 301 tane arkadaşım. Soğuk hava depolarına koydular. Önüme bir televizyon koyup tek tek fotoğraflarını gösterdiler. Biz de mi ölelim" diye sordu.
6 Şubat deprem katliamında yaşananları hatırlatan maden işçisi Erdinç Demirtaş, eline geçen parayla deprem bölgesine yardıma gittiklerini, depremde, afette halkın ihtiyacı için koştuklarını ve çalışma koşullarını anlattı.
Fernas Maden İşçileri son bir açıklama yaparak "Biz bugün Fernas'ta yüksek ölüm riski olduğuna dair hazırladığımız raporu Enerji Bakanlığı'na sunmak ve denetleme yapmalarını talep etmek amacıyla yürümek istedik ancak önümüz kesildi. Şu an itibariyle bir çözüm gelene kadar, sonuç elde edene kadar yemek yememe kararı aldık. Açlık grevindeyiz. Basına, milletvekillerine, kamuoyuna derdimizi tane tane anlatmaya çalıştık ama hiçbir sonuç elde edemedik. Meclis'te grubu bulunan bütün partilerle görüşmeler yaptık ve bakanlıklar düzeyinde daire başkanlarıyla görüştük. Kimse bize yanlış bir şey yaptığımızı söyleyemedi ama çözüm de getiremedi. Şu saat itibariyle siyasilerle, basınla, yetkilerle iletişimi bırakıyoruz ve çözüm geliştirilene kadar geri adım atmayacağız. Tek bir lokma yemeyeceğiz, tek bir kelime konuşmayacağız. Bu meselenin Türkiye'nin en önemli meselelerden biri olarak ele alınmasını talep ediyoruz" diyerek açlık grevine başladıklarını duyurdu.
İstanbul'da ise bugün sendikalar Fernas Maden işçilerinin mücadelesine destek için Ferhat Nasıroğlu'nun DEFAŞ Madencilikte ortağı olan Koç Holding önünde 24 saatlik nöbete başladı.