#HakkımıVer Kampanya Grubu Bebek Ölümlerini Protesto Etti

 

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde "yenidoğan çetesini" protesto eden Hakkımı Ver Kampanya Grubu, bebeklerin öldürülmesinin sağlık sisteminin piyasalaştırılmasının bir sonucu olduğunu vurgulayarak, tüm özel hastanelerin kamulaştırılması, çetenin siyasi bağlantılarının açığa çıkarılması çağrısı yaptı.

Hakkımı Ver Kampanya Grubu, "yenidoğan çetesini" protesto etmek üzere Fatih'te bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı. Eylemde, "Özel Hastaneler Kamulaştırılsın, Parasız Sağlık Hakkımı Ver" yazılı pankart açıldı.

 

"Tek Amaç Sgk'dan Daha Fazla Ücret Almak"

Basın açıklamasını okuyan Ebru Atay, Sağlık Bakanlığı'nın denetlemesi gereken özel hastanelerde resmi rakamlara göre en az 12 bebeğin öldürüldüğünü belirterek, "2023 Mayıs ayından beri teknik takipte olunduğu söylenen ancak bu süre zarfında onlarca bebeğin ölümüne göz yumulmasıyla yaşanan akla mantığa uymayan bir sürecin içindeyiz" dedi.

Bebeklerin ölümüne sebep olan "yenidoğan çetesine" dair adım atmak için 17 ay beklenmesine ve bu katliama göz yumulmasına tepki gösteren Atay, "Bu silsilenin paydaşları olan hemşiresiyle, hasta bakıcısıyla, hastane sahibiyle yoğun bakıma ihtiyacı olmayan bebekleri yoğun bakıma koyup öldürmüşler. Tek amaçları vardı, SGK'dan daha fazla ücret almak" dedi.

 

"Bu Düzen Hastalık Üzerine Kurulmaktadır"

Bu çeteye karşı göstermelik bir gözaltı operasyonu gerçekleştirilse de göz yumanların hala dışarıda olduğunu belirten Atay, "Bugün sağlık hizmetine erişmek istediğimizde randevu alamıyor, sağlık hizmeti denilerek bakımsızlığa, hastalığa, çıkar ağına, ölüm ağına, soygun ağına teslim edildiğimizi her gün deneyimliyoruz. Sağlık sisteminin metalaştırılmasının, piyasalaştırılmasının yarattığı çürümenin görünen yüzüdür bu. 90'lı yıllardan itibaren kamusal haklarımıza göz diken iktidarlar özelleştirme politikalarıyla daha iyi bir hizmet alacaksınız diyerek sağlık başta olmak üzere tüm kamusal hizmetlere erişimimizi teker teker engellemiştir. Bakanlık eliyle şehir hastanelerine hasta doluluk garantisi vermek sağlığı bir kar etme alanı olarak düşünmenin farklı yansımalarıdır. Çünkü bu düzen hastalık üzerine kurulmakta ve bu mantık doğrudan devlet eliyle işletilmektedir" dedi.

 

"Özelleştirme Bebeklerin Katledilmesi Sonucunu Doğurmuştur"

Devlet eliyle kamu borçlandırıldığını, özel hastanelerin ise beslendiğini vurgulayan Atay, "Performansa bağlı çalışma rejimi, sağlıkçıları bu sistemin suç ortağı haline getirmeyi zorlayarak, işlem ve hasta başına elde edilen gelirle, çürümüş sağlık sistemiyle sağlıkçının yozlaşmasına zemin hazırlamaktadır. Bu sistem, bebeklerin katledilmesi sonucunu doğurmuştur" diye belirtti.

 

"Çetenin Başında Sağlık Bakanlığı Var"

Piyasalaşmış sağlık sisteminin hasta değil müşteri, toplumsal fayda değil kar odaklı olduğunu belirten Atay, "Sağlığın metalaşması ve piyasalaşmasının sonucu bir çetenin ve bu çete ile hareket eden yozlaşmış sağlıkçıların arkasına gizlenemeyecek büyüklükte bir çete, ölüm düzenidir. Bu çetenin başında Sağlık Bakanlığı, sağlık sermayesi, ilaç ve tıbbi cihaz tekelleri yer almaktadır. Otel konforlu hastanelerinden mahalle aralarına sızmış özel polikliniklerine kadar sistem aynı mantık üzerine kuruludur. Daha fazla kar. Daha fazla kar için daha fazla hasta. Paran yoksa hizmet yok" dedi.

 

"Kamusal Sağlık Hizmeti Ortak Mücadelemizle Mümkün"

Dönüştürülen sağlık sisteminde kamunun rolünün özel sağlık sermayesine kaynak aktarımından ibaret olduğunu vurgulayan Atay, "Sağlık hakkı mücadelesi bugün, çökmüş sağlık sistemine karşı önleyici sağlık hizmetini ve sağlığın toplumsallaştırılmasını merkezine koyan bir toplumsal sağlık hareketi ile sağlıkta kamusal dönüşüm mücadelesidir. Bu mücadelenin büyütülmesi sağlık hakkına erişemeyen, yaşam hakkına kastedilen halk ile yoğun, güvencesiz, ölümcül çalışma koşullarına mahkûm edilen ve bu ölüm çarkının bir parçası olmaya zorlanan sağlık emekçilerinin insan onurunu ve insanca bir yaşam hakkını ön sıraya koyan ortak mücadelesi ile ancak olanaklıdır" ifadelerini kullandı.

 

"Tüm Özel Hastaneler Kamulaştırılsın"

Atay, taleplerini şöyle sıraladı:

🔹Adı geçen 12 hastane başta olmak üzere tüm özel hastaneler kamulaştırılsın,

🔹Süreçte ihmali bulun herkese yargılansın, gecen dönem sağlık bakanlığı yapan Fahrettin Koca dokunulmazlığı kaldırılarak yargılansın,

🔹Dosyada adı geçen şüphelilerin siyasi bağlantıları ortaya çıkarılsın.

Eylem boyunca, "Katillerden Hesabı Emekçiler Soracak", "Kamusal Sağlık Hakkımı Ver", "Sağlıkta Dönüşüm Ölüm Demektir", "Parasız Sağlık Hakkımı Ver", "Katil Çeteler, İşbirlikçi İktidar" sloganları atıldı.

 

"Biz Hastaneleri Bebekleri Öldüresiniz Diye İnşa Etmedik!"

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde "Hakkımı Ver" grubunun yaptığı açıklama biterken Yapı & Yol İş üyesi inşaat işçileri "Biz o hastaneleri insanlar tedavi edilsin diye yaptık. Bebekleri öldüresiniz diye değil. Gerkeirse yıkarız o hastaneleri" diyerek protesto etti.

Kitle "Katil Çeteler İşbirlikçi İktidar", "Katillerden Hesabı Emekçiler Soracak" sloganları attı.