Motorin, çay ve şekerden sonra seçimlerin bitmesinin hemen ardından başlayan zam listesi giderek uzamaya devam ediyor. Somut zamların yanında beklentiler de dikkat çekici:
BENZİN: Motorin fiyatının 25 Haziran’da 22 kuruş artırılmasının ardından, petrol fiyatları nedeniyle benzin fiyatına da 27 Haziran itibarıyla geçerli olmak üzere 20 kuruş zam yapılacaktı. Ancak son anda yapılmadı. Sektör temsilcileri bunun nedenini anlamadıklarını, daha büyük bir zamla karşılaşılabileceğini söyledi.
ET-SÜT: Sektör temsilcileri, Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) da ete zam yapmasını bekliyor. Bu durumun, artan bütçe açığıyla birlikte Hazine’nin zarar eden KİT’lere verecek kaynağının azalmasından dolayı olduğu belirtildi. Yetkililer ESK’nin de 2018’de 491 milyon TL zarar ettiğini anımsattı. Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ ise üreticilerin maliyetlerindeki artışı satış fiyatlarına yansıtamamaktan şikâyetçi olduğunu söyledi. Başka bir sektör temsilcisi de Mayıs’ta zamlanan süt ve süt ürünlerine yeni bir zammın yaz ayları içinde gelebileceğini aktardı.
BİTKİSEL YAĞ: Yağ fiyatının döviz kuruna bağlı olduğunu belirten Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, “2018 Ocak ile 2019 Ocak karşılaştırıldığında doğalgaz yüzde 76, dolar kuru yüzde 40, elektrik ise yüzde 56 arttı. Ayçiçek yağı ise bu dönemde sadece yüzde 14 yükseldi. Ayrıca tohum maliyeti yükseldi. Önümüzdeki aylarda bitkisel yağ fiyatlarının makul seviyede artması da normal olacaktır” dedi.
TOPTAN GIDA: İstanbul Gıda Toptancı Tüccarları Derneği Başkanı Mustafa Karlı, “Bugün işler durgun olduğu için zam beklenmiyor. Ancak okulların açılmasından sonra, 2019 Kasım gibi fiyatlarda bir hareketlilik olabilir” dedi.
BEYAZ EŞYA: Mobilya ve beyaz eşyadaki KDV ve ÖTV indirimleri 30 Haziran’da bitecek. Mobilyada KDV %8’den %18’e yükselecek. Beyaz eşyada %0 olan ÖTV %6,7 olacak. Ticari araçlarda da KDV %1’den %18’e yükselecek... Bu gelişme de mobilya, beyaz eşya ve ticari araç fiyatlarını artıracağı için enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yaratacak.
Hangi sektöre bakacak olursak, “girdi maliyetlerinin yüksekliği ve pazardaki yan ürünlerin çok önceden zamlanmış olması nedeniyle zam yapmak zorunda kalındığı” açıklamaları yapılır oldu. Zamların zamanlamaları da yerli yerinde. Toptan gıda okul açılınca yapsın ki zammı, alışveriş yapmak zorunda olan aileleri soyabilsin. Hurmayı ramazan ayında zamlandırın, et ve süt zammını ise bahar döneminde yapın. Beyaz eşya ve mobilyaya da yaz ayında düğünlerin olduğu, yeni evlerin kurulduğu dönemde yapın.
Topluma para kasası gözüyle bakanların, işleyen bu dişlinin teklemesi karşısında bile ödleri koparken, bu gidişle başlayacak olan yağma savaşlarında ne yapacaklar görmek gerekiyor. Çocuk bezlerine 60 lira fiyat etiketi takarak, çalınmasın diye alarm takan sermaye, nüvelerini gösteren bireysel isyan ve soygunların görüngüsünde tüm toplumun büyüyen isyan dalgasını görüyor.
“Gecekondulardan gelip boğazımızı kesecekler” korkularının artık bir gerçekliği var. Açlıktan kendi bedenini tutuşturanlar doğru politikalarla buluşturulduğunda yaşamına son vermek yerine, taş üstünde taş bırakmayacak.
Üretenler bizleriz. Bulunduğumuz sektörde çalışma arkadaşlarımız arasında en güvenilirlerden oluşan komiteleri kurmalı ve daha ilerisini yapabilmek için birbirimizi bulmalıyız.
Bir Mücadele Birliği Okuru