Gençlik Örgütleri, iş cinayetinde katledilen 41 maden işçisi için Kadıköy'de yapmak istedikleri eyleme polis saldırısı ve işkenceyle gözaltına alınmalarına ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı gerçekleştirdi. "Madencileri anmak suç değil onurdur. Baskılar gözaltılar, işkenceler bizi yıldıramaz" denildi.
Gençlik Örgütleri, iş cinayetinde katledilen 41 maden işçisi için Kadıköy'de yapmak istedikleri eyleme polis saldırısı ve işkenceyle gözaltına alınmalarına ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı yapılan salona "Madencileri Anmak Suç Değil Onurdur. Baskılar Gözaltılar, İşkenceler Mücadelemizi Engelleyemez" yazılı pankart asıldı.
Gençlik Örgütleri adına basın açıklamasını okuyan Ayşe Semiz 14 Ekim'de Bartın Amasra'da TTK'ya bağlı maden ocağında çalışan 41 maden işçisi iş cinayetinde katledildiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Soma ve Ermenek madenlerinde gerçekleşen katliamların ardından iş cinayetini kaza, yaşanan katliamı ise madencilerin kaderi olarak açıkladığını, Bartın Amasra'da yaşanan katliamın ardından ise yine bilindik sözlerle devletin katliamda oynadığı rolün aklanmaya çalışıldığını vurguladı. "Madencilerin katledilmesini önlemek adına hiçbir çaba harcamayanlar, madende çalışma koşullarının elverişli olmamasına karşı yüzlerce işçiyi madende çalışmaya zorlayanlar bu katliamın gerçekleşmesinin bizzat sorumlusudur" diyen Semiz, ülkenin dört bir yanında madenci katliamına karşı tepkilerle katliamcı düzenden hesap sorma çağrıları yapıldığını hatırlattı.
"Gençlik Örgütleri" olarak 21 Ekim günü Kadıköy'de katliamı protesto etmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirmek istediklerini, ancak yürüyüşe başladığıkları anda çevrelerinin polisler tarafından çevrildiğini, darp edilerek, yerlerde sürüklenerek, işkenceyle ve ters kelepçeyle gözaltına alındıklarını aktaran Semiz, "Gözaltı süreci boyunca psikolojik işkenceden fiziksel işkenceye kadar birçok saldırıyla karşılaştık. Keyfi üst aramaları ve ters kelepçe işlemleri dayatıldı. Bizleri işkenceyle gözaltına alanlar, bir arkadaşımızı da 'polise mukamevet' bahanesiyle keyfi bir şekilde bir gece nezarethanede tuttular" dedi.
Bartın'da 41 madencinin iş cinayetinde yaşamlarını yitirmemesi için önlem almayanların maden katliamını protesto edenlerin önlerine barikat çekerek, sermaye düzenini korumak için katliamı protesto edenleri engellemeye çalıştığını vurgulayan Semiz, "Sermaye düzenini korumakla yükümlü kolluk kuvvetleri, sistematik işkenceleriyle ve baskılarıyla gençliği mücadeleden alıkoymaya çalışmaktadır. Katliamcı düzene karşı yükseltilen mücadeleyi engellemeyi amaçlamaktadır" dedi.
Son dönemde İçişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde dahi yayınlanan işkence görüntüleriyle, eylemlere yönelik saldırılarda uygulanan kaba kuvvetle, işkenceci polislerin cezasız bırakılması ile işkencenin meşrulaştırılmak istediğini de vurgulayan Semiz Yaşamın her alanında yansıyan ve düzen tarafından cezasız bırakılan bu şiddet durumuyla da toplumda açık bir korku atmosferi yaratılmak istenmektedir. Ancak çabaları nafiledir. İnsanlığı yok oluşa sürükleyen, işçi sınıfının kanını akıtan, gençliğin geleceğini ve özgürlüğünü çalan kapitalist düzen, yükselttiğimiz mücadelemizle elbet yıkılacak!" dedi.
Bugüne kadar baskılar, gözaltılar, tutuklamalar ve işkencelerle gençliğin yıldırılamağını, bundan sonra da yıldıramyacaklarını belirten Semiz "Soma'dan Bartın'a kadar gerçekleşen her katliamın her iş cinayetinin hesabını sormaya, mücadelemizi her alanda yükseltmeye devam edeceğiz!"dedi.
Ardından Ulaş Uslu, 21 Ekim'de göz göre göre 41 maden işçisinin katledilmesini protesto etmek istediklerinde yaşadıkları polis saldırısı ve işkenceyle gözaltına alındıklarını belirterekAçıklamada "Madencileri anmak suç değil onurdur. Semraye ve devlet sanıyorlar ki topluma, gençliğe uyguladığı baskı ve şiddetle mücadeleyi sonlandıracaklar. Ama bir kez daha tekrar isteriz ki, uguladıkları şiddet ve baskı politikalarıyla kendi iktidarlarının sonunu getirmekteler" dedi.
Sermaye ve devler ne kadar saldırırsa saldırısın alanlarda mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayan Uslu, "41 maden işçisinin hesabımı sormaya, her iş cinayetinde ölen işçinin hesabını sormaya devam edeceğiz. Madencileri anmak suç değil onurdur. Baskılar gözaltılar, işkenceler mücadelemizi engelleyemez. Mücadele alanlarında daha gür sesle haykırmaya devam edeceğiz"dedi.