TKEP/Leninist Merkez Komitesi 11 Eylül'ün yıldönümünde savaşın eşiğindeki devletlerin işçi sınıfı ve ezilen halklarına hitaben bir açıklama yayınladı ve “Kahrolsun Paylaşım Savaşı, Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!” dedi.
Doğu Akdeniz'de süren savaşa değinerek başlayan açıklamada, “Bu, bir yağma ve paylaşım savaşıdır. Bu, haksız bir savaştır. Bu savaşın bütün taraflarının sorunu, Doğu Akdeniz’in yeraltı kaynaklarını yağmalamaktır. Sorun, yani savaşın kendisi, hangi devletin bu yağmadan, bu talandan ne kadar büyüklükte pay alacağına karar vermekten kaynaklanıyor.
Savaşa hazırlık yapan her devlet en büyük payı kapmak için tüm askeri güçlerini, donanmasını, savaş uçaklarını hazır bekletiyor” denilerek bu savaştan tüm ülkelerin işçi sınıflarının, emekçilerinin, ezilen halklarının payına sadece kan, gözyaşı, acı ve ölüm düşeceği; galip devletlerin egemen burjuva sınıfları kasalarınının da dolarla dolacağı hatırlatıldı.
“Bu emperyalist-kapitalist devletler, birbirlerine Doğu Akdeniz’deki zenginlikleri 'adil paylaşalım' diyorlar. Ama emperyalist-kapitalist devletler arasında 'adil paylaşım' güce göre yapılır. Bir emperyalist devletin, bir kapitalist devletin gücünü ölçmenin tek yolu var: Savaş. Bu devletler arasında gücü ölçmenin başka yolu yok.
Bu yüzden emperyalist-kapitalist devletlerin egemenliği altında bu paylaşım kavgasının savaşla sonuçlanması kaçınılmaz. Bugün olmazsa yarın” denildi. Bu savaşı engellemenin yolu ise “savaşa neden olan, savaşı yöneten burjuva sınıfların egemenliklerini bir devrimle yıkmak, işçi sınıfı ve emekçilerin iktidarını kurmak” olarak gösterildi.
“'Savaşa hayır' demekle savaş önlenemez. Bu sloganla yapılan büyük eylemler ne Afganistan’ın, ne Irak’ın, ne Libya’nın işgalini önleyebildi. Doğu Akdeniz’in zenginliklerine aç kurtlar gibi saldıran Türkiye, Yunanistan, Fransa ve diğer ülkelerin burjuvazisi sadece savaş karşıtı hedefle durdurulamazlar.
Onları sadece bir devrim durdurabilir. Sadece iktidarı işçi sınıfına, emekçilere kaptırma korkusu onları durdurabilir. Tarihteki tüm deneyimler, tüm büyük savaşlar bu gerçeği defalarca kanıtlamıştır” denilen açıklamada, Parti olarak Türkiye, Kürdistan işçi sınıfına, emekçilere bu yoldan yürüme çağrısı yapıldı, Yunanistan, Fransa, Kıbrıs, Mısır ve diğer tüm ülkelerin proletaryasının da yürümesi gereken yolun bu olduğu vurgulandı; “Çıkması muhtemel bir savaşta silahımızı kardeş halkların evlatlarına değil 'kendi' hükümetimize çevirelim” denildi.
Açıklama şu çağrı ile sonlandı:
“Savaş, bu koşulları, 'kendi' hükümetimizi, 'kendi' burjuva sınıfımızın egemenliğini yıkmanın koşullarını fazlasıyla hazırlayacaktır. Hazırlıklarımızı bu devrimci hedefe, bizi savaşlardan gerçekten kurtaracak bu devrimci yola göre yapalım!”
NOT: Açıklamanın tamamını, BURADAN okuyabilirsiniz