30 Yıl Sonra, Rusların %63'ü Sovyetler Birliği'nin Dağılmasından Pişmanlık Duyuyor
Sovyetler Birliği'nde karşı-devrimin zaferinin ve sosyalizmin yıkılmasının üzerinden otuz yıl geçti, kapitalizmin Rusya'ya getireceği sözde “cennet”in bir aldatmacadan başka bir şey olmadığı kanıtlandı.
Boris Yeltsin'den, şu an iktidardaki Vladimir Putin yönetimine kadar burjuva hükümetlerin derin işçi sınıfı karşıtı politikaları, giderek daha fazla Rus'u Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından sonra neleri kaybettiklerini düşünmeye sevk ediyor. Devasa toplumsal kazanımlar ortadan kaldırıldı, zenginler daha da zenginleşirken yoksullar daha da yoksullaştı, bu arada işçi ailelerinin geliri yıldan yıla küçüldü. Kapitalizm gerçek, iğrenç, barbar yüzünü Rusya'nın emekçi halkına göstermiş durumdadır.
Bugün, 1991 olaylarından otuz yıl sonra, özellikle çok sayıda Rus, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından pişman görünüyor. Daha spesifik belirtecek olursak, bağımsız anket şirketi Levada Center tarafından yürütülen yeni bir ankete göre, her üç Rustan ikisi (%63), son on yılın en yüksek düzeylerinden biri, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden pişmanlık duyuyor.
Bu anketten 4 yıl önce 2017 yılında yapılan bir ankette, Rusların %58'inin SSCB'nin dağılmasından pişmanlık duyduğu ortaya çıkmıştı ve önceki on yılda ise bu sayı %61'in altına hiç düşmedi. Şimdiye kadar kaydedilen en yüksek oran ise, Rusların dörtte üçünün (%75) Sovyetler Birliği'nin çöküşünün olumsuz bir gelişme olduğunu söylediği, 2000 yılındaydı.
19 ve 26 Ağustos 2021 tarihleri arasında yapılan bir ankete göre, Rusların yarısı (%49) Sovyetler’deki siyasal sistemi tercih ederken, Rusların sadece %18'i kapitalizme dayanan mevcut siyasi sistemi tercih ediyor.
SSCB'ye dair en yüksek nostalji ise, 55 yaş ve üzeri yaş grubundaki, yani hala Sovyet dönemiyle ilgili yeterli hatıraya sahip olan ve geçmişi bugünle karşılaştırabilen insanlarda görülmektedir: Bu yaş kesiminin %84'ü Sovyetler Birliği'nin çöküşünden pişmanlık duymaktadır.
Ankete katılanların SSCB'nin dağılmasına ilişkin pişmanlıklarını karakterize etmek için kullandıkları başlıca nedenler, “Sovyet ekonomik sisteminin yıkılması”, “insanların büyük bir siyasal güce ait oldukları duygusunun kaybolması” ve “karşılıklı güvensizlik ve hoşnutsuzluk ilişkilerinin gelişmesi” olarak sıralandı.
“Indefenseofcommunism” sitesinden çevrilmiştir.
Çeviri Kolektifi