Enternasyonal dergisinin Ukrayna’dan Borotba (Mücadele) örgütünden Dimitri Kovaleviç ile yaptığı söyleşiyi yayımlıyoruz. Başlık tarafımızdan konulmuştur.
Borotba, Ukrayna Komünist Partisi ile birlikte, 2014’teki faşist Maydan darbesi sonrası yasaklandı. Ukrayna’da yeraltında, Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinde ise yasal olarak faaliyetlerine devam etti. Borotba örgütü 2014’ten bu yana aktif bir şekilde Donbass mücadelesini destekliyor.
Enternasyonal: Ukrayna’da şu anda gelişen olayları nasıl açıklıyorsun?
D.Kovaleviç: Şu andaki olaylar, 2014’ten beri sürmekte olan Donbass çatışmasının devamıdır. Yıllarca Kiev basını ve Batı anaakım medyası Rusya işgali ile karşı karşıya olduklarını söyleyip duruyorlardı (ve şu anda Rusya’nın bu cumhuriyetleri tanımasıyla bu gerçek oldu). Resmi açıklama[ya göre] operasyonun amacı Ukrayna’nın Nazilerden arındırılması. Donbass Cumhuriyetleri 2014’te tam da İkinci Dünya Savaşı’ndaki Ukraynalı Nazi işbirlikçilerinin meşrulaştırılmasına duydukları öfke nedeniyle [Ukrayna’dan] ayrıldılar.
Enternasyonal: Bu durum önlenemez miydi? Bir dizi müzakereyle çözülebilir miydi?
D.Kovaleviç: Müzakereler 2014’ten beri sürüyordu. Ukrayna iki defa Minsk Anlaşmasını imzaladı [Minsk-I ve Minsk-II]. Ama daha sonra silahlı Nazilerin tıpkı 2014’teki hükümete yaptıkları gibi kendilerini devrieceklerinden korkarak tümden [bu anlaşmaları] reddettiler. Minsk anlaşması Donbass Cumhuriyetlerinin Ukrayna’ya geri dönüşünü öngörüyordu, ama özel özerk bir statü, kültürel haklar ve dil [serbestliği] politikası ile birlikte. Bu, tek etnisiteli birleşik bir Nazi yanlısı Ukrayna görmek isteyen radikal milliyetçiler için kabul edilemezdi. Yani ya komünistler yasaklanacaktı ya da Naziler. Üçüncü bir seçenek yok.
Enternasyonal: Ukraynalılar bunu nasıl kabulleniyor?
D.Kovaleviç: Ukraynalılar’ın %5-6’sı milliyetçi Nazi yanlısı ideolojiyi paylaşıyor. Bir o kadarı da komünist veya sempatizan. Geri kalanlar mevcut durumda kim kazanırsa onu destekliyor. Geçen yıllarda milyonlarca Ukraynalı göç etti. 3,5 milyon dolayında Rusya’ya, ki yönetim değiştiğinde geri gelebilirler; 3,5 milyon ise Batı ülkelerine göçmen işçi olarak gittiler ve Batı medyasının anlatılarına inanma eğilimindeler.
Enternasyonal: Bu sürecin Donbass Cumhuriyetleri için ne gibi sonuçları olur?
D.Kovaleviç: Transnistria, Güney Osetya, Abhazya tarzı bir çeşit bağımsız ülkeler olabileceklerini tahmin ediyorum. Ukrayna’nın Minsk anlaşmalarını reddetmesinden sonra, Kiev ve Donetsk’i ayıran bu 8 yıl boyunca dökülen kanlar da göz önüne alınırsa, geri dönmez bu [cumhuriyetler].
Enternasyonal: Peki, herkes bir “suçlama oyunu” oynuyor ve her iki tarafta da derinleşiyor bu. Medyanın halktan gizlediği bir şeyler var mı?
D.Kovaleviç: Halktan gizlenen asıl şey, Ukrayna ordusuna, polis birimlerine ve Ulusal Muhafıza entegre edilen çok sayıda Nazilerin olduğudur. Ukrayna eğitim sistemi İkinci Dünya Savaşında Sovyetleri suçlayıp Nazileri överek çocukların beyinlerini yıkıyor. Badı medyası her gün Donbass kentlerinin bombalandığını ve Donetsk madencilerinin direnişini reddetmeyi tercih ediyor, sadece ABD yanlıları bombalandığında öfkeleniyor.
Enternasyonal: NATO bastırırsa tam ölçekli bir savaş ihtimali var mı?
D.Kovaleviç: Bir tahminde bulunamam. Ama kesinlikle bu NATO yandaşları ile karşıtları arasında yeni bir savaş. Jeopolitik düzeyde derin değişiklikler var ve Birinci Dünya ülkeleri ekonomik krizle karşı karşıya. Çatışmalarda gözlerine görünen tek şey silah ticaret ve satışlardaki karlardır. Üçüncü Dünya ülkelerine (özellikle Afganistan’daki başarısızlığın ardından) ABD/İngiltere’nin emperyalist gündemlerini dayatma konusunda hala güçlü olduklarını gösterecekler. NATO yandaşı herhangi bir gücün veya ülkenin kaybı, Üçüncü Dünya ülkelerinin ekonomik durumlarını geliştirme fırsatını sunarak, Birinci Dünya ülkelerindeki ekonomik çatışmaları derinleştirebilir.
Çeviri Kolektifi