“Ağaçların ayakları yok kaçmaya…
Elleri yok dövüşmeye…
Dilleri yok sövmeye…
O halde…
Kaz dağlarımızı biz savunacağız biz…
Bu dağlarda durursa kalbim bir gün…
Düştüğüm yere gömün…
Yüreğim dağ çiçeklerindedir..”
Kaz Dağları Andı
Kaz Dağları, yaşadığı ve yaşamaya devam edeceği doğa katliamıyla son bir haftadır sürekli gündemimizde. Altın aramaları için kesilen ağaçlar ve yapılan kazı çalışmalarının mevkideki tüm ekolojiye zarar verdiği gibi, altın ayrıştırılması için kullanılacak olan siyanür de yaşamları tehdit edecek.
Çanakkale’nin Kirazlı Köyü’nde Kanadalı Alamos Gold şirketi tarafından yürütülen altın madeni çalışmaları nedeniyle 26 Temmuz'da “Su Ve Vicdan Nöbeti” başlatılmıştı. Su ve Vicdan Nöbeti, bugün büyük bir buluşma için çağrı yaptı. Maden çalışmaları, Çanakkale'nin tek su kaynağı Atikhisar Barajı su toplama havzasında sürdürülüyor.
Çanakkale Belediye Başkanı “Buradaki siyanürle altın arama işletmesi, bizim su kaynaklarımızın tam başında yer alıyor ve Çanakkale'nin içme su kaynağı olan Atikhisar Barajı'na kadar gidiyor. Burada 2 bin dönümlük bir alanda ağaç katliamı yapıldı. Bunun gibi 2 alana da ruhsat verildi. Süreç içinde buralara da girilecek. Sadece su kaynakları değil, ağaçlar gittikçe oksijen de gidiyor. Siyanürün buharlaşarak toprağa ve suya düşmesi söz konusu. Yalnızca bitkiler değil hayvanlar da bu durundan etkileniyor. Civardaki köylere kurtlar inmeye başladı, karacaların kaçışmalarını gördük, bu hayvanlar kendilerine yeni yuva arıyor. Geyik, ayı, domuz, sincap, çeşitli kuş ve böceklerin de yaşam alanı burası. Bu bölgede 29 tane daha ruhsat alınmış alan var. Bu felaketi durdurmak için mücadele ediyoruz. Duyarlı vatandaşlar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da bu mücadelemize destek veriyor. Bugünkü eyleme tüm halkı davet ediyoruz çünkü görmeden anlamak mümkün değil ama yürek sızlatan bir durum var. Biz sonuç alıncaya kadar buradayız” diyerek açıklama yapıyor.
72 milyon ton toprakta, 26 milyon ton cevherin işleneceği öğrenilen Balaban Tepesinde 5 bin 200 ton patlayıcı kullanılacak.
Daha önce de bölgede protesto yürüyüşü yapan çevreciler ve yerel halk, maden aranacak alanda 192 bin ağaç kesildiğini söylerken; Tarım ve Orman Bakanlığı 13 bin ağacın kesildiğini açıkladı.
"Kaz Dağları hepimizin" şiarıyla bu sabah saatlerinde Kazdağları eteklerinde toplanan binlerce kişinin hedefi, Kanadalı şirketin tel örgülerle korunan şantiyesi oldu.
Günlerdir alanda nöbet tutan eylemciler saat 11.00’de toplandılar ve konuşmalar yapıldı. Ve saat 12.30 sıralarında "Su ve Vicdan Nöbetindeyiz" yazılı tişörtlerle “Çav Bella”, “Güzel günler göreceğiz” şarkıları söyleyerek yürüyüşe geçti, sık sık "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" sloganları atıldı.
Maden alanındaki şantiyeye kadar devam eden yürüyüşte madenci şirketin alanda ördüğü tel örgülü kapı aşılarak maden inşaat alanına girildi.
Jandarmanın engelleme çabalarına rağmen geri adım atmayan eylemciler ağaçların kesildiği şantiye alanına saat 13.30 sıralarında girdiler.
Şantiye alanında yaklaşık 3 saat kalan, sloganlar atıp marşlar söyleyen, konuşmalar yapan çevreciler, daha sonra alanı terk ettiler.
Saat 16.30 sıralarında ise Tarım Orman-İş Sendikası temsilcileri "Burada ağaç katledildi. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz ve şantiyeye kilit vuruyoruz" diyerek şantiyenin kapısını kilitledi. Şantiyede çalışmalar durduruldu.
Sendika, “Ayrıca usulsüz bir şekilde doğayı katleden şirket hakkında 6831 Orman Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği suç zaptı düzenleyip Cumhuriyet Savcılığına vereceğiz. Bu bir resmi görevdir. Kurum çalışanıyız. Böyle bir hakkımız var. Bu hakkımızı da kullanıyoruz. Kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.