Antakya'da yaşanan depremin ardından devletin, enkazlardan çıkan molozları yaşam alanlarına dökmesine karşı emek, meslek ve çevre örgütleri dava açtı.
6 Şubat'ta 11 ilde yaşanan depremin ardından Antakya'da enkazlardan kaldırılan molozların halkın yaşam alanlarına dökülmesine karşı fiili mücadelesi sürerken emek, meslek ve çevre örgütleri de hukuki yönüyle mücadeleyi sürdürmek için dava açtı.
Antakya'da halk enkazlardan alınan molozların, yerleşim alanlarına, hastanelere, kamusal alanlara, zeytinlik ve sulak tarım alanlarına dökülmesine karşı eylemlerini sürdürüyor. Molozların yaşam alanlarına dökülmesine karşı çıkan emek meslek ve çevre örgütleri de dava açarak bu mücadeleye hukuksal süreç başlatarak müdahil oldu.
Aralarında Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) aralarında olduğu emek,meslek ve çevre örgütleri, Antakya halkının yaşamsal olan bu talebinin yerine getirilmesi için Hatay 2. İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Emek, meslek ve çevre örgütleri açtıkları davaya ilişkin dilekçede; ayrıştırılmamış atıkların 85 bin toksik madde içerdiğinin tepit edildiğine dikkat çekerek moloz döküm işlemlerinin bölge halkının ve gelecek kuşakların yaşamlarını tehdit ettiğini belirtti.
Dava dilekçesinde, atıkların tarım alanlarına, zeytinliklere ve sulak alanlara depolanmasının korunması gereken biyoçeşitlilik, yeraltı su rezervleri, yerüstü su kaynakları ve nitelikli tarım toprakları için de ciddi tehlike yarattığı dikkat çekilerek, bu tehlikenin giderilmemesi halinde hem kaynaklar hem de halk sağlığı için geri dönüşü imkansız zararlar doğacağına işaret edildi.
Moloz kaldırma çalışmalarının yaşam alanları ile yaşam kaynaklarından uzakta ve mümkün olan en sağlıklı koşullarda yürütülmesi gerektiği ifade edilen dava dilekçesinde, bu yöndeki idari işlemlerin idare savunması alınmaksızın derhal durdurulması ve iptal edilmesi talep edildi.