< < “Nükleere İnat Yaşasın Hayat”

Ekoloji Platformu ve Adana Nükleer Karşıtı Platformu, bugün Adana’da Çernobil Faciasına dair Abidin Dino Parkı'nda bir basın açıklaması yaptı.

Çevrecilerin yaptığı açıklamayı okuyan Çağla Özgençtürk, Çernobil Faciasında yüzbinlerce insanın öldüğünü yüz binlercesinin ise aşırı radyasyona maruz kalarak hastalanıp, acı çektiğini hatırlattı.

Özgençtürk, "Ardından Fukuşima nükleer felaketi geldi. 180 km. uzakta, denizde meydana gelen depremin yarattığı tsunami dalgaları nükleer santrali bastı ve iki ünitede çekirdek erimesinin başlaması önlenemedi. Japon hükümeti ve kurucu şirketin bütün gayretlerine ve şu ana kadar 200 milyar dolar harcanmasına rağmen Fukuşima’da halen durum kontrol altına alınamadı. Nükleer santral macerasının bugün geldiği nokta işte, yukarıda özetlemeye çalıştığımız bu iflas durumudur. Söküm ve tasfiye masrafları kuruluş masrafları kadar yüksek olan bu güvenilmez, kirletici ve pahalı işten demokrasi ile yönetilen ülkeler artık vazgeçmiş durumdalar. Almanya kalan son üç nükleer santralini de geçtiğimiz günlerde kapatarak bu beladan uzak durmayı seçmiştir. Belli kriterlere uygun olarak seçilmiş yerlere kurulan güneş ve rüzgar enerji santrallerinin yaygınlaşması, bu konuda teknolojinin giderek gelişiyor olması ve bu santrallerden elde edilen elektriğin birim fiyatlarının nükleer santrallere kıyasla beşte bir oranında ucuzlamış olması nükleer santrallerden vazgeçilmiş olmasının bir diğer nedenidir" dedi.

Akkuyu Nükleer Santraline dikkati çeken Özgençtürk, "Bütün bunlar biliniyorken, AKP-MHP iktidarı neden tersine davranarak Akkuyu’da nükleer santral kurma konusunda ısrar etmektedir? Hem de, dünyada örneği olmayan yap-işlet- senin olsun yöntemiyle? Hem de, Çernobil felaketinin yaşandığı santralin yapımcısı olan bir Rus şirketi ile? Hem de, deprem bölgesi olan ülkemizde, yakınında aktif fay hatları olduğu bilinen Akkuyu’da? Hem de, kilowatt saati 12,5 cent gibi, beş kat pahalı bir fiyata elektrik alım garantisi vererek?" diye konuştu.

Açıklama, “Akkuyu'da, Sinop'ta, dünyanın hiçbir yerinde nükleer santral istemiyoruz! Nükleere inat yaşasın hayat!" denilerek son buldu.

Konuşma yapan YSP Adana milletvekili adayı Tülay Hatimoğulları da Akkuyu Nükleer Santrali'nin bulduğu alandan fay geçtiğine dikkat çekerek, “Bizler yaşam alanlarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Toprağımıza, suyumuza sonuna kadar sahip çıkacağız. Gezegeni ortadan kaldırmak isteyen, havayı, suyu, taşı, toprağı kirletmek isteyen, sermaye veren şu anlayışa asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.


Mersin Nükleer Karşıtı Platform (NKP) da Özgecan Aslan Parkı’nda basın açıklaması yaptı.

Basın açıklaması öncesi alanda “Nükleer Santral Karşıtı İnsan Zinciri” oluşturularak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni protesto etti.

NKP Sözcüsü Osman Koçak açıklama yaparak, Çernobil’in yıldönümünde getirilen nükleer yakıt çubuklarının, seçim propagandası amacıyla yapıldığını söyledi.

Koçak, nükleer santralin işletmeye girmesi halinde kullanılacak yakıt çubuklarının nükleer atık haline geldikten sonra Akkuyu’da 20 ile 30 yıl arası bir süre bekletileceğine dikkati çekerek “Atık yakıt çubukları Akkuyu’da bekletilerek radyasyonunu oraya salması sağlanacak. Daha sonra Rusya’ya taşınarak içindeki kullanılabilir uranyum ve plütonyum alındıktan sonra kalan atıklar tekrar Türkiye’ye geri gönderilecek, nihai olarak Ankara Polatlı Avdanlı Köyündeki alana depolanacaktır. Akkuyu’nun radyasyonla kirletilmesi yetmiyormuş gibi, nükleer kirlilik Anadolu’nun ortasına da bulaştırılacaktır. Atık yakıt çubuklarının saklanma maliyeti de halkımıza ödettirilecektir.” dedi.

Siyasi parti ve örgüt temsilcilerinin yaptığı nükleer santral karşıtı konuşmalarının ardından “Nükleere inat yaşasın hayat” sloganları ile eylem sonlandırıldı.

 

Mersin Gülnar’da 14 Nisan 2015’te temeli atılan ve maliyeti 20 milyar dolar olarak açıklanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk yakıt tankı, Erdoğan’ın da katılacağı törenle yarın (27 Nisan) santral alanına getirilecek. Türkiye ile Rusya arasında 2010’da yapılan devletlerarası anlaşmaya göre, santralin yapımı ve 20 yıl boyunca işletme hakkı Rusya Nükleer Atom Kurumu olan Rosatom’da olacak. 20 yılın ardından da Akkuyu’nun hisselerinin %51’i Rosatom’da kalacak.

Nükleer yakıtın santrale getirilme tarihi, Çernobil Faciası’nın 37. yıldönümüne denk getirildi.