Günlerdir, Ortadoğu kaynaklı haber sitelerinde, sosyal medya hesaplarında küçük, sevimli bir kız çocuğu resmi dolaşıyor. Eh, coğrafya ortadoğu olunca paylaşım dili de arapça oluyor ve o sevimli kız çocuğunun hikayesini merak etseniz de hikayeyi ilgi çekici bulmayıp, çevirmeye gerek duymuyorsunuz. Öyle ya, savaşın dört koldan hüküm sürdüğü bir coğrafyada eğer yaralı değilse, bir uzvunu kaybetmemiş kanlı giysiler içinde değilse haber değeri yoktur.
O mezuniyet kepi giymiş anaokullu kız çocuğunun hikayesini bugün öğreniyoruz. Daha doğrusu akıbetini. 6 yaşındaki Hind Recep’i gündem yapan, 12 gün önce Gazze'nin Tel El-Hava bölgesinden yaptığı bir telefon konuşması idi. Filistin Kızılayını telefonla arayan Hind ve kız kardeşi Layan silah sesleri arasında çaresizce yardım istiyor: "Amca, bize ateş ediyorlar, tank yanımızda, arabadayız ve yanımızda bir tank var" diyor ve Layan çığlık atmaya başlıyor, arama aniden kesiliyor. Bu ses kaydı yayılıyor hızla sosyal medyada... Ve Filistin Kızılayı, Hind'i kurtarmak için iki sağlık görevlisi Zaino ve al-Madhoun'u gönderiyor ve onlarla da irtibat kesiliyor.
Bugün nihayet Hind ve ailesinden 5 kişinin cesedi işgal tankları tarafından kuşatılan araçta bulunuyor. Hemen yakınlarında da onlara yardıma giden ambulans da enkaz halde, sağlık görevlileri hayatını kaybetmiş olarak bulundu...
Filistin Kızılay Derneği (PRCS), İsrail güçlerinin ambulansı bölgeye varır varmaz kasıtlı olarak hedef aldığını, çünkü ambulans bölgeye hareket etmeden önce işgalcilerle koordinasyon sağlanmasına rağmen, Hind'in içinde bulunduğu araçtan metrelerce uzakta bulunduğunu söyledi.
Hind'in ve aile üyelerinin hedef alınması olayı dünyayı sarsarken, küçük kızı kurtarmak için yola çıkan sağlık görevlileri Yusuf Zayno ve Ahmed Al-Madhun ile 12 gün boyunca irtibatın kesilmesinin ardından Hind'in bulunması için yapılan çağrılar da durmadı.
Bugün cenazelerin bulunmasının ardından FHKC bir açıklama yayınlayarak "Cephe, şehit çocuk Hind Receb'in cesedinin ailesinden beş kişiyle birlikte, kendisiyle irtibatın kesilmesinden 12 gün sonra Gazze'deki işgal tankları tarafından Tel El-Hava bölgesinde araçlarının içinde soğukkanlılıkla öldürüldükten sonra bulunmasının, ardından bir ambulans aracının bombalanmasının ve çocuk ile ailesini kurtarma görevi sırasında kurtarma ekibi Yusuf Zeyno ve Ahmed El-Medhun'un şehit edilmesinin de önemli bir gelişme olduğunu vurguladı, Tüm dünyanın gözü önünde işlenen, vahşeti ve acımasızlığıyla tarihte eşi benzeri görülmemiş iğrenç bir Siyonist suçtur ve statükoyu kabul etmiş görünen ve ihanetlerini sürdüren Arap ulusundan kardeşlerimizin yanı başında, çocuklara karşı işlenen katliama ve Amerikan ve Batı İngiliz sponsorluğunda tüm bir halka karşı yürütülen soykırıma seyirci kalmışlardır.
Cephe, Siyonist düşmanın soykırım, öldürme, yıkım, kuşatma, aç bırakma savaşını sürdürdüğünü, hastaneleri ve sağlık ekiplerini hedef aldığını ve uluslararası sessizliğin kendisini bu eşi benzeri görülmemiş suçu işlemeye teşvik ettiğini de sözlerine ekledi, Kuzey ve Gazze vilayetlerindeki halkımızın saldırı ve kuşatma nedeniyle karşı karşıya kaldığı koşullar ve buraları kasıp kavurmaya başlayan kıtlık konusunda uyarıda bulunurken, saatlerdir kuşatma altındaki Nasır Hastanesi'ne kaçan ve keskin nişancılar tarafından bombalanan sivillere karşı işgalin gerçekleştireceği yeni bir Siyonist katliama seyirci ve sessiz kalan bu dünyayı uyarıyor.
Cephe açıklamasını, çocukların ve şehitlerin kanının, açların, yaralıların, yas tutanların ve sağlık ekiplerinin acılarının işgalin iğrenç suçlarına tanık olmaya devam edeceğini ve işgal liderlerini ve tüm suç ortaklarını yakacak patlayan bir volkana dönüşeceğini, çünkü çocuklarımız katledildiği, aç bırakıldığı, kuşatıldığı ve bombalandığı sürece dünyanın barış ya da istikrar tanımayacağını teyit ederek sonlandırdı.” dedi.