Son bir haftadır dünya eylemlerle sarsılıyor. Kimi yerde günler süren ayaklanmalar, kimi yerde işçi grevleri, kimi yerde hükümet protestoları, kimi yerde NATO... Son on gündeki eylemlere kısaca bir göz atalım:

 

Peru:

Perulu kargo taşıyıcıları, Başkan Pedro Castillo hükümetiyle müzakerelerin başarısız olmasının ardından, akaryakıt fiyatlarındaki artışın durdurulmasını talep etmek için, 27 Haziran Pazartesi günü süresiz greve gitti.

Ekonomi ve Maliye Bakanı "Yük taşımacılığı sendikaları ile bir anlaşmaya varamadık” derken, taşımacılık sektörüne Akaryakıt Fiyatı İstikrar Fonu (FEPC) ve Seçici Tüketim Vergisinin iadesi gibi önlemler önerdiklerini söylediler.

Taşımacılık sektörü çalışanları ise akaryakıt fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra, yük taşımacılığının kamu hizmeti haline getirilmesini, haksız rekabete çözüm bulunmasını ve operasyon sonrası geçiş ücretlerinin düzenlenmesini talep ediyor.

Ancak hükümet şehirlerarası taşıma birlikleriyle anlaşmaya vardı ve yaklaşık 100.000 sürücünün bulunduğu bu sektör greve katılmadı.

Taşımacılık sektöründeki bu grev, kısa sürede çeşitli sektörlerin katılımıyla ulusal greve dönüştü. Sendikaların talepleri, akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş, gıda fiyatları ve artan enflasyon oldu. Cumhuriyet Kongresi önünde toplanan eylemciler, bir kurucu meclisin toplanmasını talep ettiler ve neoliberal, istikrarsızlaştırıcı ve darbeci olduğunu söyleyerek Parlamentonun kapatılmasını istediler.

Sendikalar, grevin 2. günde de devam edeceğini duyurdu.

Peru’da geçtiğimiz Nisan ayında da, Multimodal Taşıma Sendikaları Birliği şiddetli protestolara başlamış ve yolları kapatmıştı.


Güney Afrika:

Güney Afrika Ulusal Metal İşçileri Sendikası (NUMSA) 20 Haziran Pazartesi günü Güney Afrika'nın Kuzey Batı eyaletindeki Rustenburg'daki Impala Platinum madenlerinde 4 binden fazla taşeron işçisi ile süresiz grev başlattı.

İşçilerin başta gelen sorunları arasında ücret eşitsizliği ve işçi simsarları tarafından sömürülmek var. NUMSA'ya göre kadrolu bir kaya delici operatörü (RDO), 17.000 R (1.062 ABD Doları) alıyor ancak taşeron bir RDO 5.000 R (yaklaşık 312 ABD Doları) kazanıyor... NUMSA, işçi simsarlarının yasaklanmasını istiyor. Maden şirketleri ise NUMSA’nın sözleşme için yeterli çoğunluğa sahip olmadığı konusunda itiraz ediyor. Firmalar eylemi engellemek amacıyla Johannesburg'daki İş Mahkemesine başvurdu ve Mahkeme, 21 Haziran'da grevin durumuna ilişkin kesin karara varana kadar geçici bir yasaklama yayınladı.

 

İsviçre:

İsviçre'nin Zürih kentinde inşaat işçileri ve sendikalar 15 bin kişiyle, 25 Haziran günü daha adil sözleşmeler ve daha iyi çalışma koşulları talebiyle yürüdü.

Sendikalar, duvarcılar ve inşaat işçileri inşaat patronları tarafından dikte edilen çalışma programlarına karşı olduklarını söyleyerek daha iyi ücretler, sabit bir zaman çizelgesi ve daha güvenli çalışma koşulları içeren yeni bir sözleşme çağrısı yaptılar.

Yaklaşık 80.000 inşaat işçisinin çalışma koşullarını belirleyen ana inşaat sektörünün mevcut sözleşmesi bu yılın sonunda sona erecek. Özellikle fazla mesai ve kötü hava koşullarında çalışma, sömürü nedeniyle tedirgin olan işçiler, yeni sözleşmede güvenli çalışma koşulları ve sabit bir çalışma takviminin yanı sıra, yükselen enflasyon ve artan yaşam maliyeti ile aynı düzeyde bir ücret artışı talep ettiler.


Yunanistan:

Yunanistan’da Efood'un binlerce çalışanı, şirketin iş yapısında getirdiği yeni bir değişikliğe tepki olarak 17 Haziran'da Yunanistan sokaklarına döküldü. İşçilere göre yeni uygulamaya konulan serbest çalışma modeli, özellikle 4 saat çalışan part time çalışanlar için doğrudan haklarına saldırıdır ve işin yapısını değiştirmektedir.

 

Fransa:

Fransa'nın başkenti Paris'teki Charles de Gaulle (CDG) Havalimanı'nda çalışan itfaiyeciler, artan enflasyona karşı %6'lık zam talebiyle grev kararı aldı.

Ülkenin en işlek havalimanı olan CDG'de başlayan grevin ardından Fransız Sivil Havacılık Otoritesi "güvenlik" gerekçesiyle 07.00 ile 14.00 saatleri arasında gerçekleşecek uçuşları 5'te 1 oranında iptal etti. Böylece Cuma günü yapılması planlanan bin 300 uçuştan 100 kadarı gerçekleştirilemedi.

İtfaiyecilerin bağlı bulunduğu Genel Emek Konfederasyonu bir açıklama yaparak "Yönetimin maaş skalasına ilişkin teklifinden memnun olmayan itfaiyecilerin grevi devam ediyor" derken, greve havalimanında çeşitli işkollarında taşeron olarak çalışan işçilerin de katıldığı öğrenildi.

 

Hindistan:

2 Temmuz günü Hindistan’ın Pencap eyaletinde çiftçiler derinleşen su krizine çözüm bulunması talebiyle bir protesto düzenlediler. Gurdwara Amb Sahib’in önünde bir miting düzenleyen çiftçiler Pencap Başbakanına bir muhtıra vermek için Chandigarh’a yürüdüler.

Protesto eden çiftçilere hitap eden Kirti Kisan Birliği Başkanı Penjap’ın tarım için ciddi su sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu; Üç su kaynağının (yeraltı suyu, nehir-kanal suyu ve yağmur suyu) yanlış yönetilmesi nedeniyle krizin günden güne kötüleştiğini söyledi.

Devletin su hakkının, Birlik Hükümeti tarafından merkezileşme gündemi kapsamında Baraj Güvenliği Yasası aracılığıyla gasp edildiğini söyleyen Kirti Kisan, bu Yasanın yürürlükten kaldırılması için Birlik Hükümetine karşı çiftçileri kitlesel bir halk mücadelesini seferber etmeye çağırdı.


Almanya:

Almanya’da anti-emperyalistlerden çevrecilere kadar çok sayıda siyasi grup, 26 Haziran Pazar günü Bavyera Alpleri'ndeki Schloss Elmau'da başlayan 48. G7 zirvesini protesto etti. Başta Bavyera eyaleti olmak üzere pek çok yerde yapılan eylemlerde, Münih'teki gösteriye en az 6.000 kişi katıldı.

G7'nin sömürücü, yeni-sömürgeci ve savaş taciri politikalarının protesto edildiği eyleme alman komünistlerin yanı sıra Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimciler de katıldı. Münih’teki eyleme polisin saldırısı gecikmedi. Garmisch-Partenkirchen'de de binlerce kişi zirveye karşı yürüdü.

26-28 Haziran günleri yapılan G7 ülkelerinin üç günlük zirvesi, Bavyera Alpleri'nde yaklaşık 20.000 güvenlik personeli ile sıkı güvenlik altında gerçekleştirildi. G7 gelişmiş ekonomiler kulübünün liderleri, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada ve Japonya ile AB, IMF, DTÖ ve diğerleri ile Hindistan ve Ukrayna da dahil olmak üzere diğer birçok ülkeden temsilciler katıldı. Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımları, devam eden Rusya-Ukrayna savaşı dahilinde Kiev'e silah desteği asıl konularken, iklim kriziyle mücadele ve Afrika’daki kıtlık tehdidi de konular arasında yer adı.


Libya:

Libya'da halk yoksulluğa, yolsuzluklara ve elektrik kesintilerine karşı sokağa çıktı.

Başkent Trablus’un Şehitler Meydanı’nda yüzlerce genç toplanırken, bir grup da Tobruk kentinde bulunan Temsilciler Meclisi’ni basarak ateşe verdi. February Tv parlamentodan dumanlar yükseldiğini gösteren videolar paylaştı.

 

Sudan:

Sudan'da 30 Haziran günü düzenlenen darbe karşıtı protestoya polis saldırdı ve 9 kişiyi öldürdü. Bu, Ekim ayından bu yana yaşanan en kanlı eylem oldu. 3 Temmuz günü yine yüzlerce kişi devletin bu saldırılarına ve darbeye karşı sokaklara çıktı. Başkent Hartum ve banliyölerinde sokaklara çıkan halk, askeri yönetimin sona ermesini isterken, yollarda lastikler yakıldı, tuğlalarla barikatlar kuruldu. Devlet ise göz yaşartıcı bombalar ve güçlü tazyikli su ile saldırdı, burada da bir kişi hayatını kaybetti.

Darbeden bu yana yaşanan eylemlerde ölenlerin sayısı 114'e ulaştı...