Antakya'da gerçekleştirilen Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali'nde bu akşam "Sanat Ve Direniş" konulu etkinlik gerçekleştirildi.
Etkinlikte çocuklar için Pandomim Gösterimi,"Sanat ve Direniş" konulu söyleşi ve şiirler, "Bir Antakya Hikayesi" adlı oyun ve müzik dinletisi ve katılımcıların antatımları yer aldı. Antakya'da her yıl geleneksel olarak düzenlenen Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali, 6 Şubat'ta yaşanan depremlerin ardından bu yıl da gerçekleştirildi.
33. Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali bu yıl Antakya'nın farklı mahalle ve köylerinde panel, söyleşi, tiyatro oyunları sergiler ve müzik programlarından oluşan etkinliklerle gerçekleştiriliyor.
Festival programı kapsamında bu akşamda Samandağ'da çeşitli standlar açılarak etkinlikler gerçekleştirildi.
Ayrıca Serinyol'da Necati Oflazoğlu Ortaokulu Arkası Eski Kütüphane bahçesinde "Sanat Ve Direniş" konulu etkinlik düzenlendi. Etkiniğin yapılacağı mekan daha önce kütüphane olarak kuruldan ve on yıldan fazla boş olarak bırakılmış, metruk bina deprem için gelen yardımların dağıtımı sırasında gelen yardımların depolanması ve dağıtımını yapabilmek için KATAŞ-SEN, Emeğin Gücü üyeleri ve Serinyol'daki depremzede gönüllüler tarafından temizlenip tadilat yapılmış.
Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali'nde farklı mahallelerde etkinlik yapılacak mekanlar belirlenirken Serinyol halkı tarafından Eski Kütüphane etkinlik mekanı olarak seçilmiş. Etkinlik öncesinde sendika ve dernek üyeleri ile Serinyol'dan depremzede gençler metruk binanın bahçesinin temizleyip düzenleyerek etkinliki için hazırlamışlar.
Geridöneceğiz İnisatifi tarafından gerçekleştirilen "Sanat Ve Direniş" isimli etkinlik saat 19.00'da çocuklar için İzmir'den depremzede çocuklarla dayanışma için gelen İlker Kılıçer'in pandomim gösterimiyle başladı. Sanatçı İlker Kılıçer, çocuklarla tanışma ve sohbete başlama, birlikte oyun kurma üzerine yaptığı mizansenle Serinyol çocuklarını da oyuna katarak onlarla sıcak bir diyalog kurdu. Çocuklar önce hareketleri anlamaya çalışırken sonrasında oyuna katılarak zevkli dakikalar geçirdiler. Pandomim gösteriminin ardından sunumu yine Serinyol'dan depremzede gençler üstlendi.
Sunun yapan gençler deprem sürecini "Yağmurlu bir Pazar sabahıydı. 04.17'de uyandırıldık hepimiz. Kendimizi hala rüyada zannediyorduk. Gözümüzden düşen her yağmur damlası bir evi daha yıkıyor, birimizi daha hayattan koparıyordu. Telaş içinde etrafımıza baktık. Doğup büyüdüğümüz sokaklara koştuk. Dallarına salıncak kurduğunuz ağaç da salıncak da yoktu. Üzerine molozlar düşmüştü. Komşularımızın yıkılan evlerinin sesiyle kendimize geldik. Ulaşabildiğimiz kim varsa aradık. Evlerden yardım isteyen çığlık sesleri geliyordu. Ancak ne yardım geliyodu ne de çığlık sesleri dinliyordu. Biten çığlıklar ölülerindi, yaşayanların çığlıkları ise o günden sonra hiç susmadı. Hep ses olsa bile üç-dört gün sonra yardım ekipleri geldi. Olan olmuştu, iş işten geçmişti. Kısacası ses varken ekip yoktu, ekip varken ekipman yoktu. Ekipman varken ses yoktu. Aklımız almıyordu. Resmen ölüme terk edilmiştik. Derken zaman geçti sarsıntılar durdu geride kalanlar birbirind tutundu. Bunun adına da biz dayanışma dedik.
Kısa giriş konuşmasının ardından "Bir Antalya Anlatısı" adlı oyunun gösterimi yapıldı. Oynunun ardından şair Sebahattin Umutlu ve şair Doğanay Aker'in "Sanat Ve Direniş" adlı söyleşide yaşanan deprem yıkım ve acılar ile depremzedelerin yaşamı yeniden kurma çabalarını sanatla birlikte ele alarak değerlendirmelerde bulundu. Her iki şair de konuşmalarını şiirle sonlandırdı. Söyleşinin ardından müzik dinleritisi gerçekleştirildi. Arapça ve Türkçe ezgiler hep birlikte söylendi.
Müzik arasında ise depremzedeler söz alarak deprem sonrasında dayanışmaya gelen gönülllerle birlikte yaşamı yeniden kurma deneyimlerini ve duygularını aktardı.