Her yıl binlerce kişi Türkiye’nin çeşitli kentlerinden hayatlarını kazanmak üzere tarım bölgelerine geliyor. Tarım işçilerinin çalışma koşulları koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde daha da zorlaştı. İşçiler herhangi bir sağlık kontrolünden geçirilmezken, maske, eldiven, dezenfektan gibi ihtiyaçları karşılanmıyor.
Durum böyleyken Adana'da tarım işçilerini taşıyan 14 kişilik bir minibüsten tam 35 tarım işçisi çıktı. Işçilerin canı söz konusu olunca ne kurallar dikkate alındı ne de sosyal mesafe korunuyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında araçlarda artık %50 kapasiteyle yolcu taşınması gerekiyor... Yani o araçta sadece 7 kişi olması gerekiyordu.
Araç sürücüsüne 44 bin 452 lira, 35 yolcuya da 789'ar lira para cezası kesildi. Ekipler başka minibüs çağırarak işçileri evlerine gönderdi.
Emeğinden başka bir geçim kaynağı olmayan, tarım işçileri balık istifi şekilde araçlarda taşınıyor, hiçbir önlem alınmadan çalışmaya zorlanıyorlar. Üstüne üstlük, bunun faturası işçilere kesiliyor para cezası olarak...
Salgınla birlikte daha da zorlaşan koşullarda büyük riskleri barındıran geçici çadır yerleşimlerinde konaklamaya ve tarlada, bahçede çalışmaya devam ederek üretim sürecine katılmaya devam ediyorlar. Ayrıca, birçok mevsimlik işçisinin konakladığı geçici çadır alanlarında uzun zamandır belgelenen yetersiz ve insani olmayan yaşam ve barınma koşulları işçilerin ve ailelerin sağlıklarını etkiliyor ve onları salgın karşısında daha da riskli duruma itiyor.