Yine bir 1 Mayıs, yine Taksimdeyiz. Pankartımızı polis bariyerleriyle çepeçevre çevrili Taksim Meydanı’nda açmak, “Yaşasın 1 Mayıs”, “Taksim Kızıldır Kızıl Kalacak” şiarlarını haykırarak 1 Mayıs’ı kutlamak hedefimiz.
"Acil satılık böbrek ve 0- negatif. Maddi zorluklar ve borçtan dolayı tek böbreğim satılıktır. Tüm tahlillerim yeni yapıldı"…
Sultangazi'de bir vatandaş otobüs duraklarına bu satılık böbrek ilanını yapıştırdı, altına da telefon numarası…
22 Nisan 2001’de Ölüm Orucu eyleminde ölümsüzleşen Sibel Sürücü’nün annesi Sakine Anamız o süreçte yaşadıklarını anlatıyor:
(19 Aralık 2000'de öncülerimizi zindanlarda teslim almak için girişilen katliama karşı 4 gün 4 gece eşitsiz koşullarda girişilen savaşta zafer, devrimin ve devrimci tutsakların olmuştur. Teslim alınamayan devrimci tutsaklar, zorla kapatıldıkları F Tiplerinde bedenlerinden başka hiçbir silahlarının olmadığı koşullarda yiğitçe öne atılıp, Sibel yoldaş gibi “devrim için yaşamakla, bu uğurda ölmek arasında bir fark görmüyorum" diyerek bedenlerini ölüme yatırdılar. Sibel Yoldaş 22 Nisan 2001'de Ölüm Orucu eyleminde bayraklaştı.)
Merhaba ben İsa Eroğlu. Askerden geldikten sonra Kale Kayış fabrikasına girdim, orada altı yıl çalıştım. Bu son çıkışımızdan önce ben Kale Kayış’tan kovulmuştum. Çok tozlu pis bir ortamdı. İş kazalarının önü arkası kesilmiyordu.
Kale Kayış işçilerini ziyarete gittiğimizde, Petrol İş Sendikası’nın avukatı ile karşılaşıyoruz ve ondan işçilerle ve süreçli ilgili bilgi istiyoruz. Her kesim gibi, avukatlar da gelinen noktadan çok şikayetçi: