20 Temmuz günü Kadıköy Süreyya Operası önünden başlayacak olan Suruç anması yürüyüşüne polis saldırmış, bu saldırıda DÖB’lü Ulaş Aslan’ın başına plastik mermi isabet edip yaralanmış, birçok kişi de gözaltına alınmıştı. Ulaş Aslan’a düşüncelerini, Suruç katliamının gençlik açısından önemini ve son olarak sağlık durumu hakkında sorular sorduk. Sizlerle de paylaşmak istedik.
Merhaba Ulaş, Suruç’un senin için önemi nedir?
Öncelikle 33 Düş Yolcusunu saygıyla anıyorum. Suruç’un benim için önemini açıklamadan önce Suruç katliamının nasıl gerçekleştiği hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Bundan üç yıl önce SGDF ve diğer gençlik örgütlerinden yüzlerce kişi, “Beraber Savunduk, Beraber İnşa Edeceğiz” diyerek Kobaneli çocuklara park, okul yapmak onlara oyuncaklar götürmek için yola çıktı. Amara Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapılırken dinci-faşist iktidarın koltuk değneği görevini gören IŞİD tarafından oradaki sosyalist, emekçi insanlara bir saldırı gerçekleşti. Bu saldırıda 33 Düş Yolcusunu kaybettik. Bu katliamın faili belli; her Suruç anmasında polis ablukası kuran -ki katliamın yaşandığı gün Amara Kültür Merkezi çevresinde bir zabıta görevlisi bile yoktu, Suruç anmasında bizlere saldıran devlettir. Suruç’un benim için önemi ise “insanlık” katliamıdır.
Peki neden Suruç anmasına katıldın?
Suruç anmasına katılmamın temel sebebi bahsettiğim gibi orada bir insanlık katliamı oldu, orada bizim kardeşlerimiz, abilerimiz, mücadele arkadaşlarımız ölümsüzleşti. Ayrıca anmalara katılmak ve 33 Düş Yolcusunun düşlerinin yarım kalmadığını her alanda haykırmak biz devrimcilerin görevidir.
Yürüyüşe polis saldırısı gerçekleştiği sırada başından vuruldun, ne hissettin, sağlık durumun hakkında bilgi verebilir misin?
Evet, talihsiz bir olay yaşandı. Zaten biz oraya gittiğimizde tüm bunları göze alarak gittik. Ayrıca yaralanmamdan sonra beni arayan Suruç Aileleri’nden ve mesaj yoluyla geçmiş olsun dileklerini ileten herkese çok teşekkür ediyorum. Vurulma anını tam olarak hatırlamıyorum, hafıza kaybı geçirdim. Yayınlanan videolarda izlediğim kadarıyla baygın bir halde olduğumu, kendimden geçtiğimi gördüm. Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde tedavi altına alındım, pansuman yapıldı, beyin tomografisi çekildi. Ama şu an durumum iyi. Sadece aldığım darbe sonucu yaşadığım travmadan dolayı denge kaybım var. Fakat her ne yaparlarsa yapsınlar susmayacağız, bir adım dahi geri çekilmeyeceğiz. Oluşan kamuoyundan ve bunlardan doğacak hareketlerden korkuyorlar. Her katliamda, idamda, tutuklamada bize geri adım attıracaklarını zannedenler bilsinler ki yaptıkları her şeye rağmen yeni mevziler kazanacağız, mücadeleyi daha da büyüteceğiz. Teşekkür ederiz.
Biz teşekkür ederiz…