Eğitim hayatının farklı yerlerinde bulunan 3 öğrenci ile “Bu dünyada neleri istemiyorsun, neleri istiyorsun ve istediğini nasıl gerçekleştireceksin” sorularını sorarak bir çalışma gerçekleştirdik. Sizlerle paylaşıyoruz.
Üniversiteli Bir Öğrenci
Kapitalizm kurulduğu günden bu yana çelişki ve çatışmalarla bugünlere gelmiştir. Bu çelişkilerin en büyüğü emek-sermaye çelişkisidir ve işçiler sermaye sahiplerine karşı dünya genelinde farklı mücadeleler geliştirmiştir. Ülkemize baktığımız zaman işçiler düşük ücretlerle, uzun çalışma saatleri ile çalıştırılıyor. İşçiler, emekçiler sendikalı oldukları zaman iş yerinden atılma durumuyla karşı karşıya kalabiliyorlar. Bu yüzden çoğu işçi sendikalaşmaktan uzaklaşıyorlar. Çünkü onlar işinden atılacağını düşünüp ailesine nasıl bakacağını düşünüyorlar bu yüzden ise milyonlarca işsizin olduğu ülkede işsiz kalmak istemiyorlar. Bunlar sadece işçilerin yaşadıklarına dair birkaç örnek. Bir de öğrencilere bakalım. Öğrenciler liselerde gerici bir eğitime maruz bırakılıyor. Bu eğitim sisteminin yardımıyla tek tip insan yetiştirilmek isteniyor. Dini ön plana alıp biyoloji, fizik, kimya, felsefe gibi insanın aydınlatıp ilerletebilecek derslerin ya saatleri düşürülüyor ya da içerikleri boşaltılıyor. Yani sorgulayan bir neslin yetişmesini istemiyorlar. Üniversitelerde ise KYK kredisi alan öğrenciler mezun olduktan sonra devlete borçlu olarak işe başlıyorlar. Yani devlet öğrencilerden bile para istiyor onları soyuyor,sömürüyor.Üniversite'den sonra gençler iş bulamıyor ve birçok öğrenci eğitimini aldığı mesleğini icra edemiyor. Kimileri ise iş bulamayıp intihar ediyorlar. Bunlar bu ülkenin sorunlarının sadece çok az bir kısmı. İşte bir üniversiteli olarak işçilerin ve öğrencilerin yaşadığı bu sorunları istemiyorum.
Bir üniversiteli olarak bilimsel bir eğitim, işçilerin ve emekçilerin sömürülmeden daha iyi yaşayacağı bir hayat, borçların, kredilerin olmadığı herkesin ihtiyaçlarını karşılayacağı bir dünya, kadınların erkeklerin şiddetine maruz kalmadığı bir toplum, ulaşımın, eğitimin, barınmanın ücretsiz olduğu aslında paranın önemi olmadığı bir toplum, dünya istiyorum. Bunu sadece bir ülkeyle sınırlamak da doğru olmaz. Önderimiz Denizin Filistin halkları için verdiği mücadeleye baktığımızda hiçbir insanın yapmadığını yaptığını, sadece kendi halkının devrimcisi değil tüm halkların devrimcisi olduğunu görebilmekteyiz, tıpkı Che gibi. Bizler Denizlerin, Yusufların, Hüseyinlerin yolundan gidenler olarak şunu söylüyoruz "Düşenler sadece bedenlerdir, fikirleri bize taşıdığımız bayrak olarak geri gelmiştir"
Bir üniversiteli olarak diyorum ki, bütün halklar bir araya gelsinler ve sömürüye karşı bir başkaldırı düzenlesinler. 1977'de 1 Mayıs'ta olduğu gibi. Ezilenlerin başkaldırdığı bir ayaklanmada diktatörler her zaman kaçış yolu ararlar. Gezi'de nasıl korktuklarını biliyoruz. Buradan diğer devrimci, demokrat insanlara sesleniyorum. Herkesin özgürce yaşaması için devrimden başka yol kalmamıştır. Devrimin bir seçimin sonucunda gerçekleşeceğini söylemek, tüm kurtuluş umutlarını parlamentoya bağlamak yanlıştır. Çünkü devrim ancak halkların bir araya gelmesi ile mümkündür. Daha özgür bir yaşam, daha bilimsel bir eğitim için, emekçilerin haklarının gasp edilmediği bir hayat için, öğrencilerin ve işçi emekçilerin vergilere, açlığa, baskıya mahkum kalmadığı bir dünya için tüm halklar birleşmelidir.
Açıköğretimde Okuyan Bir Öğrenci
İlk önce sizlere yaşamımdan ve kendimden yüzeysel olarak bahsetmek istiyorum. Ben işsiz ve açıktan lise okuyan bir öğrenciyim, Türkiye ve Kürdistan’da yüz binlere tekabül ediyorum... Neden okuldan ayrıldığıma dair; okuldan ayrılmamın sebebi İstiklal Marşı'nda saygı duruşunda durmamamdan dolayı açılan disiplin soruşturması ve öğretmenlerin baskısı. Konu buradayken işsiz olmama da değineyim. Daha on sekiz yaşımı doldurmadığımdan dolayı kurumsal firmalar veya işyerleri beni işe almıyor. Tabii bana yol görünmüş oluyor; ya garsonluk yapacağım ya da meslek öğrenip hayatımı o mesleğe adayacağım...
Yazımın devamını konu başlıkları üzerinden değerlendirmek istiyorum.
Ne istemiyorum?
Ben Türk ulusuna mensup birisi olarak, bir ulusun başka bir ulusa, kendi unsurları üzerinden baskı kurmasını ve o ulusu bu politikayla asimile etmesini, gençliğin beyninin din, bayrak, vatan, marş gibi anlamsız şeylerle doldurulmasını, çocukların ucuz iş gücü amaçlı çalıştırılmasını ve daha sayamadığım binbir türlü dayatmayı istemiyorum.
Ne mi istiyorum?
Yukarıda saydığım dayatmaların olmadığı, dinin değil emeğin yüce sayıldığı ve cehaletin değil hakikatin erdem sayıldığı, yani eşit, hür ve sosyalist bir toplumu, sosyalist bir yaşamı istiyorum.
İşte, aslında en zor tarafına geldik; istemediğim şeyleri nasıl değiştireceğim, istediğim şeyleri nasıl gerçekleştireceğim?
Bunları tüm yoldaşlarımızın görev bilmesi gerekir; hakikati örgütlemek ve yorgunluğu elden geldiğince hissetmemek. Eğer bunları istemekte samimiysek hayatımızın her alanında yüzümüzü devrimci çalışmalara dönmeliyiz. Devrimci çalışma denince akla bildiri dağıtmak, afişe çıkmak, yazılama yapmak veya ajitasyon konuşmaları yapmak vesaire vesaire gelir. Aslında devrimci çalışma, kişinin hayatının her alanında devrime yürümesi, hayatının her alanında bunun bilincinde olmasıdır. Bu, dostlarımızın yanında muhabbet arasına sıkıştırdığımız bir fikirden doğan tartışma olur, bu, evimizdeki bir kişinin bile fikirlerine dokunabilmekle olur, bu, tek başımızayken bile boşluktan fikir yaratmakla, kendimizi hayatın her alanında mücadeleye örgütlemekle olur.
İstediğimiz şeylerde kararlıyız ve bunun bilinciyle zafere ulaşacağız.
Meslek Lisesinde Okuyan Bir Öğrenci
Ne İstemiyorum?
Türkiye'de sürekli değişen eğitim sistemini ve öğrencilerin aklını zorunlu din dersleriyle yıkayan ve benim geleceğimle sanki bir çocuk oyuncağıymış gibi oynayan gerici eğitimi istemiyorum. Ayrıca en önemlisi olarak bana bir gelecek vaat etmeyen bu iktidarı istemiyorum.
Ne İstiyorum?
Öncelikle en önemlisi olarak bilimsel eğitim istiyorum. Benim istediğim bölümle neredeyse hiç ilgisi olmayan derslerin karşıma çıkmamasını istiyorum. Ülkeyi uçuruma sürükleyen ve benim geleceğimle oynayan bu düzenin yıkılıp bana daha güzel bir gelecek vaat eden bir düzen istiyorum.
İstediğim Şeyi Nasıl Yapacağım?
Benimle aynı fikirde olan birçok öğrenci arkadaşımın bütün bu istediklerini diğer öğrenci arkadaşlarını bilinçlendirerek ve örgütlenerek bu köhne, gerici düzeni yıkarak başaracağımıza inanıyorum.