Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyum rektör Melih Bulu'yu protesto eylemleri sürüyor. Öğrenci ve akademisyenlerin eylemlerine karşı devletin saldırıları da sürüyor.
29 Ocak günü “yere serilen kabe resmi”ni bahane eden devlet öğrencileri hedef gösterince 5 öğrenci operasyonla gözaltına alınmış, 2 öğrenci tutuklanmıştı. Bugün tutuklanan arkadaşlarının bırakılması için eylem yapan öğrencilere saldıran polis, toplamda 100'ü aşkın öğrenciyi gözaltına aldı.
İlk, eylemin yapılacağı Güney Kampüsü kapısının önüne gelmek için Etiler durağında bekleyen öğrencilere saldırdı polis ve 30 kişi gözaltına alındı. Diğer taraftan üniversite öiçinde bir araya gelerek kampüs kapısı önüne ilerlemek isteyen öğrencilerin önü polis ve güvenlikçiler tarafından kesildi. Barikat kurularak öğrencilerin dışarı çıkarılmasına izin verilmedi.
Bunun üzerine öğrenciler rekötürlük binasına doğru yürümek istedi. Önleri polis tarafından kesilmesine rağmen “Kayyım defol üniversiteler bizimdir”, "Güvenlik dışarı Melih Bulu" sloganları ile Rektörlük önüne yürüdü.
Kampüsün dışında toplanan gençlik örgütlerine de saldıran polis, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Polisin “Kafanı kaldırma gözaltına alırım, aşağı bak” tehditleri kameraya yansıdığında günün trending topiki oldu ve “aşağı bakmayacağız” öğrencilerin yeni başkaldırı sloganına dönüştü. Gözaltına alınanlardan bir öğrencinin gönderdiği "Selamlarımızı iletin hepimizi tutuklasalar da baskılarla yılmayız, siz rektörlüğü alın yeter" mesajı, öğrencilerin ruh halini gözler önüne seriyordu.
Toplamda 100'e yakın öğrenci gözaltına alındı kampüs çevresinde. Haberleri bir anda yayılınca HDP'li vekiller ve pek çok öğrenci de kampüs önüne geldi. Vekiller ve basın da burada polisin engellemelerinden payına düşeni aldı.
Gözaltına alınan öğrencilere 2911 sayılı kanuna muhalefet etmekten işlem yapıldı ve akşamüstü gözaltına alınan öğrenciler ile onları savunmak için kampüs civarında gözaltına alınan avukatların ifadelerinin alınmasına saat 22.00 civarında başlandı. Öğrencileri ÇHD'den çok sayıda avukat savunuyor.
Tüm bu eylemler boyunca kampüs girişine ve içine birkaç kat polis barikatı kurulması, çatılara keskin nişancıların yerleştirilmesi de büyük tepki uyandırdı. Kampüse giren öğrencilerse öğrenvci kimlikleri kimlikleri ile karşılaştırılarak içeri alındılar.
Güney Kampüsü dışarısında öğrencilerin bakleyişi sürerken, kampüs içindeki öğrenciler de rektörlük binasını işgal etmek istedi ancak özel güvenlik görevlileri öğrencilere sopalarla saldırdı... Melih Bulu gelene ve kendileriyle görüşene dek alandan ayrılmayacaklarını söyleyen öğrenciler, gözaltındaki arkadaşları da bırakılana kadar, sabaha kadar nöbet tutacaklarını duyurdu. Öğrencileri tehdit eden polis, saat 21.00'e kadar dağılmaları için süre verdi.
Hisarüstü Mahallesi sakinleri tencere ve tavalarla okulu terk etmeyen öğrencilere destek verdi.
Saatler 21.30'a gelirken yüzlerce polis kampüse girmek ve öğrencilere saldırmak için hazırlandı. Kısa süre sonra da öğrencilere saldırıldı. Aynı sırada güvenlik koridoru oluşturan polis Melih Bulu'yu okuldan çıkardı.
Öğrencilerin çadırları parçalandı, öğrenciler darp edildi, ardından gözaltına almaya başladı, yaklaşık 28 öğrencinin gözaltına alındığı söyleniyor.