İstanbul Üniversiteler Dayanışması'nın Boğaziçi Üniversitesi kayyım rektör protestosunda gözaltına alınıp tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılması için Kadıköy'de yapmak istediği eyleme polis saldırdı. Çok sayıda öğrenci işkenceyle gözaltına alındı.
İstanbul Üniversiteler Dayanışması, Boğaziçi Üniversitesi kayyım rektör ataması protestoları nedeniyle tutuklunan ve ev hapsi verilen arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle İstanbul Kadıköy'de "1 Nisan'da Boylottayız! Özgürlüğümüz, Arkadaşlarımız Ve Kampüslerimizi Almak İçin Geliyoruz!" diyerek çağrı yaptı.
Öğrencilerin çağrısı üzerine Kadıköy Kaymakamlığı, gece saatlerinde Covid-19 pandemisi bahanesiyle açık alanlarda toplantı ve gösteri yürüyüşünü yasakladığını duyurdu.
Öğrencilerin çağrı yaptığı İskele Meydanı Kadıköy sokakları polis ablukasına alındı. Yasağa rağmen öğrenciler Rex Sineması önünde toplanarak sloganlarla rıhtıma doğru yürüyüşe geçti. Kitlenin önünü kesen ve çevresini saran polis, biber gazıyla saldırdı. Saldırıda çok sayıda kişi gözaltına alındı. 38 kişinin gözaltına alındığı belirtilirken ters kelepçeyle gözaltına Hasan Doğan'ın işkenceden dolayı kulağından kan geldiği ve mide bulantısı sorunu yaşadığı aktarıldı. Polis saldırısı sonrası TİP binasında toplanan öğrenciler burada yapılan kısa açıklamanın ardından Eğitim Sen binasına geçerek burada basın açıklaması gerçekleştirdi.
Dersleri boykot eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, yaptıkları çağrıda "Meşru olmayan kayyumlara, polis şiddetine, korku rejimlerine karşı omuz omuza durmak için, hukuksuz kararları kabul etmiyoruz demek için 1 Nisan'da Kadıköy'de; Anıl ve Şilan'ın özgürlüğü için 2 Nisan'da Kartal Adliyesi önünde buluşuyoruz" dediler.
"Anıl Ve Şilan'ı Da Alacağız!"
Boğaziçi Üniversitesi’ne 12. Cumhurbaşkanı tarafından atanan AKP’li kayyum rektör Melih Bulu’ya; baskılara, gözaltılara, tutuklamalara rağmen ilk günkü inat ve kararlılıkla mücadeleye devam ettiklerini, belirten. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek verdiği için 11 arkadaşlarının tutuklandığını hatırlatan öğrenciler, "Biz direnişimizle dokuzunu aldık ve yarın da Anıl ve Şilan’ı alacağımızı buradan ilan ediyoruz" dedi.
"Söz, Yetki Kararı Elimize Alana Kadar"
Melih Bulu, devletin üniversitelerde hegemonya kurma çabasının bir ürünü olarak Boğaziçi Üniversitesi’ne atandığını ardından kayyumların her türlü topluluk ve kulüp faaliyetlerine LGBTİ+'lara saldırıldığını, soruşturmalar, işkenceli gözaltılar tutuklamalar yaşandığını hatırlatan öğrenciler "Biz bu baskı ve zor politikalarına her zaman direnişimizle cevap verdik. 3 aydır süren direnişimizde her gün sokakta meydanda kampüste haykırdığımız gibi kendimizi var ettiğimiz alanları biz yaratacağız, kimliğimizi, bayrağımızı yasaklasanız da her yerde taşıyamaya devam edeceğiz çünkü yasaklarınız bizi bağlamıyor. Üniversitelerin özneleri olan bizler söz yetki kararı elimize alana kadar direnişte ısrarcıyız!" dedi.
"Kâbuslarında Gezi'yi Görüyorlar"
Diğer üniversitelerdeki kayyım atamalarına ve uygulamalarına da değinen öğrenciler, Korkuyorlar çünkü kâbuslarında Gezi'yi görüyorlar" diyerek tutuklu arkadaşlarının yarın görülecek duruşmasını hatırlattı. "Boğaziçi direnişine katıldığı için tutuklu bulunan 9 arkadaşımızı aldık, bütün arkadaşlarımızı almakta da, kayyum rektörleri üniversitelerden göndermekte de kararlıyız" diyen öğrenciler iktidarın bu saldırılarına mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
"Onları Üniversitelerden De Memleketten De Gönderelim"
Üniversite öğrencileri açıklamayı "Özgürlüğümüzü almak için #BundanSonrasıHepimizde diyerek mücadeleyi büyütmeli, üniversitelerde söz-yekti-karar hakkımızı almak için kurulan üniversite dayanışmalarını yükseltmeliyiz. Gelin özgür ve demokratik üniversite mücadelesini hep birlikte yükseltelim, gelin dayanışmaları güçlendirelim, gelin üniversitelere vurulan kelepçeyi sökelim. Gücümüze güvenelim, üniversiteleri yönetmeye gözümüzü dikelim! İktidarın korkularına hep birlikte karşılık vererek onları üniversitelerden de memleketten de gönderelim!" diyerek tamamlandı.