Haber

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), “Ayağa Kalk” kampanyası kapsamında 10 Şubat günü DEM Parti Bahçelievler İlçe Örgütü’nde “Tecrit ve Hapishanelerde Yaşanan Hak İhlalleri” konulu bir panel düzenledi.

“Tecride Ve Hapishanelerdeki Hak Gasplarına Karşı Mücadeleyi Tartışıyoruz. Ayağa Kalk” pankartı asılan panelde moderatörlüğü Bejna Kılıç yaptı.

Panel mücadelede yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşuyla başladı. Ardından İHD adına söz alan Mehmet Acettin, tutsakların toplumdan tamamen soyutlamaya çalışıldığını ifade etti, “Tecrit sadece hapishanelerde değil aynı zamanda toplumsal kesimin içerisinde de bir tecrit durumu söz konusu” dedi. Bugünkü tecrit politikasının yeni olmamakla birlikte çok boyutlu olduğuna işaret eden Acettin, F Tipi uygulamalarının devletin faşist ülkelerdeki tecrit politikalarını örnek alarak uyguladığını, daha sonra S, Y, H tipi hapishanelerini açtığını, bununla birlikte tutsaklarla her türlü dayanışmanın da engellenmeye çalışıldığını anlattı.

Daha sonra söz alan ÖHD üyesi Avukat Mizgin Argış, yaklaşık 3 yıldır Abdullah Öcalan'dan haber alınmaması nedeniyle, İmralı’da mutlak bir iletişimsizlik halinin olduğunu söyledi. Tecridin sadece İmralı ve cezaevleriyle sınırlı tutulamayacağını, cezaevlerindeki tecrit politikasının tüm topluma sirayet etmiş olduğunu, derinleşen tecrit politikaları toplumda normalleştirilmek istendiğinden bahseden Argış, İmralı'ya yapılan tüm ziyaret başvurularının Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından disiplin cezalarıyla engellendiğini belirtti.

Abdullah Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış tecrit politikasını protesto etmek amacıyla 27 Kasım’da Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde başlayan açlık grevlerine dikkat çeken Argış, “Cezaevlerinde başlayan açlık grevleri 15 Şubat'ta kadar dönüşümlü devam edeceklerini söylemişlerdir. Ama talepleri karşılanmadığı durumda nereye evirileceğini bilmiyoruz” dedi.

BMG adına konuşan Kerem Bükre ise, tecrit politikalarının asıl amacının devrimci tutsakları teslim alma politikası olduğunu vurguladı.

Yapılması gerekenin dışarıya harekete geçirmek olduğunun altını çizen Bükre, “Cezaevlerindeki tutsakları sahiplenmek için sendikalar ve demokratik kitle örgütlerini harekete geçirebildiğimiz takdirde devrimci tutsakların eylemlerinin zaferle sonuçlandırabiliriz. Biz başta dışarıdaki tecridi parçaladığımız an itibariyle cezaevlerindeki tecridi parçalarız. Biz de ‘ayağa kalk’ kampanyasıyla süreci örgütleyeceğiz” dedi.

Panel daha sonra soru cevap şeklinde devam etti.