Haber

Mücadele Birliği Platformu, 10 yıldır Gezi davasından tutsak olan Ali Ekber Sever'in infazının ikinci kez yakılmasına ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.

Son dönemlerde tahliye olması gereken her tutsağın özgürlüğünün keyfi olarak engellendiği Ali Ekber Sever’in bu durumunun da, tahliyesine engel olunan yüzlerce politik tutsağın durumundan farksız.olduğu belirtilerek “Bizleri göstermelik mahkemelerle, ağır cezalarla durdurabileceğini sanan yeni Gezi’lere dur diyebileceğini sananlara diyoruz ki, kavga sürüyor. Gezi halktır, milyonlarca emekçidir. Gezi biziz! Ne bizleri, ne de zindanlardaki tutsakları bu cezalarla teslim alamayacaksınız” denildi.

Mücadele Birliği Platformu, Gezi Davası nedeniyle 10 yıldır tutuklu bulunan eski dönem temsilcisi Ali Ekber Sever’in infazının ikinci kez keyfi olarak yakılmasına ilişkin İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.

“İnfaz Yakmalara Son! Ali Ekber Sever’e Özgürlük” yazılı ozalit açılan basın toplantısına Mücadele Birliği Platformu’ndan Muhammed Hizmetçi, Fatma Yıldırım, Avukat Ceyda Gedik, Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi'nden Abdülmelik Yalçın katıldı.

İlk olarak Fatma Yıldırım, devletin devrimci tutsaklara yönelik saldırılara, hak gaplarına, devrimcileri tecrit etmeye yönelik S ve Y tipi zindanlara değinerek bunlardan sürekli uygulanan infaz yakmalar olduğunu belirtti. Tahliyesi gelen bir çok devrimci tutsağın infazının yakıldığını belirtti. Ali Ekber Sever’in 2023 yılı Kasım ayında tahliye olması gerekirken ikinci kez infazının yakıldığını söyledi.

Basın açıklamasını Mücadele Birliği Platformu Temsilcisi Muhammed Hizmetçi okudu.

16 Mayıs 2014’ten bu yana Gezi davasından tutsak olan Ali Ekber Sever’in tahliyesinin cezaevi yönetimi tarafından 2. defa “iyi halli olmadığı” gerekçesi ile engellendiğini belirtti.

“Devlet Gezi Ayaklanması Sonrası Devrimcileri Hedef Aldı”

80 kentte milyonlarca insanı harekete geçiren muazzam bir ayaklanma olan Gezi Ayaklanması sonrası dinci faşist iktidarın, tüm ülkede bir sürek avı başlattığını, özellikle emekçi bölgelerde etkin olan devrimcileri hedef seçtiğini hatırlatan Hizmetçi “Pek çok devrimci tutuklandı, haklarında davalar açıldı. Örneğin gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Sami Tunca, Sarıgazi ve Taksim’deki etkinliğinden ötürü 49 yıl ceza aldı. Mücadele Birliği Platformu sözcüsü Ali Ekber Sever, tutuklandı on yılı aşkın ceza aldı. Muhabirimiz Lütfiye Burcu tutuklandı, ceza aldı. Aralarında okurlarımızın da olduğu pek çok devrimci Ankara’da, İzmir’de tutuklandılar, cezalar aldılar. Dinci faşizmin ilk hedefi, tartışmasız bir şekilde devrimcilerdi” dedi.

Sever’in Tahliyesi İkinci Kez Keyfi Olarak 6 Ay Engellendi

Mücadele Birliği Platformu’nun önceki dönem temsilcilerinden Ali Ekber Sever’in infaz süresinin, 11 Kasım 2023 günü dolduğunu, ancak tahliyesinin "örgütle bağını kesmediği" gerekçesi ile 3 ay ertelendiğini, geçtiğimiz günlerde Ali Ekber Sever’in tahliyesinin, bu kez de 6 ay süre ile tekrar uzatıldığını aktaran Hizmetçi, “Ali Ekber “Sever hakkında, suçu algılama şekli ile ilgili sorulan sorulara, ceza almasına gerekçe gösterilen bu suçları işlemediğini, suçunu kabul etmediğini ve pişmanlık duymadığının gözlemlendiği; örgüt mensupları ile kaldığı ve eylemlerine katıldığının tespiti edildiği söylendi kurul tarafından. Ve suça bakış açısını gözden geçirmesi gerektiğinin gözlemlendiği, bu nedenle salıverilme sonrasında tekrar suç işleme riskinin olduğu gerekçesi ile tahliyesi engellendi” dedi.

“Ortaokul Mezunu Sever’e Açık Öğretime Devem Etmeme Cezası”

Kendisine iyi halli olması için uyması gereken programlar verildiğini “İyileştirme Planı” gereği, tahliye olabilmesi için, ortaokul mezunu olan 53 yaşındaki Sever’in açıköğretim lisesine devam etmesi, sınavlarına girmesi istenirken; tutsak edilmeden önce inşaat işçisi olduğu halde ayrıca cezaevinde verilen meslek edindirme kurslarına katılması ve başvuruda bulunması; konferans ve seminerlere katılması, psiko-sosyal müdahale programlarına katılması şartları koşuldu.

 Bunların yanı sıra, Ali Ekber Sever’in hüküm giydiği “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” maddesi, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Buna dair de ceza aldığı mahkemeye infazının durdurulması için başvuruda bulunulmuşsa da, bu başvuruya da mahkemeden hiçbir gerekçe belirtilmeden “Red” kararı gelmişti.

“Zindanlardaki Tutsakları Cezalarla Teslim Alamayacaksınız”

Son dönemlerde tahliye olması gereken her tutsağın özgürlüğü, keyfi olarak engelleniyor. Ali Ekber Sever’in bu durumu da, tahliyesine engel olunan yüzlerce politik tutsağın durumundan farksız olduğunu vurgulayan Hizmetçi sözlerini “Bizleri göstermelik mahkemelerle, ağır cezalarla durdurabileceğini sanan yeni Gezi’lere dur diyebileceğini sananlara diyoruz ki, kavga sürüyor. Gezi halktır, milyonlarca emekçidir. Gezi biziz! Ne bizleri, ne de zindanlardaki tutsakları bu cezalarla teslim alamayacaksınız Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük” diyerek tamamladı.

“İnfaz Yakmaları Engellemek İçin Tutsakların Sesini Duyurmak Gerekiyor”

Avukat Ceyda Gedik Ali Ekber Sever’in şartlı tahliyesinin haksız ve hukuksuz bir şekilde zindanda tutulduğunu, ikinci kez infazının 6 ay süreyle uzatıldığını ve daha ne kadar uzatılabileceğinin ise belirsiz olduğunu söyledi.

“Müvekkilimizin ikinci kez şartlı tahliyesinin ertelenmesi bu kez 6 ay süreyle ertelenmesi nedeniyle Sever’in tahliyesinin, hükmün sona erdiği 2027 yılına kadar uzatılabileceğini düşünüyoruz. Bir çok tutsak için infaz yakmalar söz konusu. Bunların önlenmesi için de tutsaklarla dayanışma içinde olmak, onların sesini duyurmak zorundayız. Çünkü hukukla ancak bir yere kadar ilerleyebiliyoruz. Bizi bu hukuksuzluk içine hapsediyorlar. Ali Ekber Sever infazı yakılan tek tutsak değil bu nedenle de tutsaklarla dayanışmanın büyütülmesi gerekiyor” dedi.

"Bugünkü Gözaltılar Tutsakların Sesi Olan Yakınlarına Yöneliktir”

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nden Abdülmelik Yalçın, devletin zindanlarda tutsaklara yönelik saldırılarını sürdürürken aynı şekilde tutsakların dışarıdaki sesi soluğu olan ailelerine, yoldaşlarına, kurumlarına ilişkin operasyonların gerçekleştirildiğini ve bu sabah TDİ bileşenlerinden olan SMF, ESP, Partizan’a yönelik İzmir ve İstanbul’da operasyonlar yapıldığını ve onlarca kişinin gözaltına alındığını belirterek “Bizler tutsakların dışarıdaki sesi soluğu olan yoldaşları olarak bu baskılara boyun eğmeyeceğiz” dedi.

“Sever’in İnfazı Keyfi Gerekçelerle Yakılıyor”

2021 yılının Ocak ayından bu yana devletin zindanlarda idare ve gözetmenlik kurulu adı altında bir yönetmelik uygulamaya koyduğunu, bu yönetmelik dahilinde tutsakların iyi halli olmadıkları gerekçesiyle tutsakların infazlarının yakıldığını, tahliyelerinin engellendiğini söyleyen Yalçın, infaz yakmalara yönelik gerekçelerin ise “hapishane imamıyla görüşmemek”, “su ve elektriği tasarruflu kullanmadığı”, “koğuşundaki diğer arkadaşlarıyla çok konuştuğu için”, “ailesinden birisinin daha tutsak olması” gibi keyfi gerekçeler olabildiğini Ali Ekber Sever’in de infazının yakılmasının yine benzeri keyfi gerekçelerle engellendiğini söyledi.

“Tutsakların Tecrit Altına Tutulmasına İzin Vermeyeceğiz”

Devletin 2016’dan bu yana politik tutsakların kimliklerine yönelik bir saldırı politikası uyguluyor. Bu saldırıların iletişim yasakları, hasta tutsakların bırakılmaması, görüş yasakları gibi bir çok şekilde uygulandığını Ali Ekber Sever’in tahliye edilmemesinin ise İdare ve Gözlem Kurulu’nun tamamen keyfi bir karar olduğunu belirten Yalçın “Bizler Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi olarak tutsakların dışarıdaki sesi soluğu olmaya devam edeceğiz. Tutsakların tecrit altında tutulmasına izin vermeyeceğiz. Hapishanelerin dışarıyla birlikte hücreleştirilmesine izin vermeyeceğiz. İnfaz yakmalara son verilmesi için de mücadele edeceğimizi belirtiyoruz ve Ali Ekber Sever’e özgürlük” dedi.

Mücadele Birliği Platformu Temsicisi Muhammed Hizmetçi, devrimci tutsakların bu toplumun öncüleri, ileri güçleri olduğu için, devletin emekçileri baskı altına almak için devrimci tutsakları rehin almaya, çalıştığını, içeride işkencelerden geçirdiğini belirterek “Sermaye sınıfın yıllardır hep bunu yapıyor. Bu bu saldırılarını katmerliyor. Biz işçi ve emekçilere, Kürt halkına, kadınlara, gençliğe düşen devrimci tutsakları sahiplenmek onların mücadelesini güçlendirmek ve onların özgürlüğü içim mücadele etmektir” dedi.

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.