3 Mart 2004 tarihinde İstiklal Caddesi’nde katledilen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi Önder Babat, katledilişinin 20. yılında İzmir’de anıldı.
Saat 19:00’da Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen anmada sık sık “Önder’in Hesabı Sorulacak” sloganları atıldı.
Anmada okunan basın metninde “Yoldaşımız Önder Babat 20 yıl önce, Devrimci Hareket Dergisi bürosu önünde vurularak katledildi. 20 yıldır onu katledenleri saklamak, olayı karanlıkta bırakmak ve gerçekliği karartmak adına her şey yapıldı. Olay yerine gelen ilk polis ekibi, Önder’in silahla vurulmasına rağmen alanda kanlı bir taş parçası bulunduğunu iddia etti. Taşın başına düşmüş olabileceği belirtilerek incelenmesine karar verildi. Ve ilk andan itibaren basına sistematik olarak Önder’in başına düşen taş sonucu hayatını kaybettiği bilgisi servis edilmeye başlandı.” denildi.
Babat’ın katledilmesine ilişkin dava sürecinden bahsedilen açıklamada “Kamuoyunda ve basında bu kadar yer eden, daha sonra çeşitli siyasi dosyalarda bahsi geçen ve İstiklal Caddesi’nin ortasında onlarca insanın gözü önünde yaşanan böyle bir olay hakkındaki soruşturma kapsamında, üçü Önder Babat’ın birlikte yürüdüğü arkadaşları olmak üzere sadece dört görgü tanığının ifadesi alındı. Aradan geçen yıllara rağmen 50 sayfayı aşmayan bir dava dosyası ortaya çıktı.” denildi.
3 Mart 2024 tarihi itibarıyla cinayetin üzerinden 20 yıl geçtiği ve davanın zamanaşımına uğradığı, savcılığın dosyayı bu nedenle kapatacağı, dosyanın kapanmaması için tek çarenin bir şüphelinin tespit edilmesi gerektiği söylenen açıklamada “Oysa cinayetin aydınlatılması için yapılması gerekenler belliydi: Yeniden dinlenilmeyen tanıkların dinlenilmesi, cinayet günü orada bulunabilecek esnaf gibi tespit edilebilir tanıkların tespit edilip dinlenilmesi, bunları o zaman dinlemeyen resmi görevliler hakkında işlem yapılması. Önder Babat’ın adının geçtiği tüm soruşturmaların ya da iddiaların incelenmesi, buralardaki şüphelilerin ya da tanıkların bu cinayet kapsamında da sorgulanması. Basına yansıyan iddiaların dosya kapsamında incelenmesi ve soruşturmaya dahil edilmesi. Bunların yapılmaması bir mesajdır. Bir siyasi cinayetin varlığını ortaya koymaktadır. Katilleri ve onları ısrarla koruyanları göstermektedir.” denildi.
Önder Babat’ın devrimci bir öğrenci olduğu, mücadelenin en ön saflarında yer aldığı, bu yüzden katledildiği anlatılarak “Önder emekçilerin, öğrencilerin, gazetecilerin, aydınların, sanatçıların ve bütün bir halkın polis baskısıyla, hapishane tehdidiyle seslerinin kısılmasına karşı mücadele ettiği için, faşizme karşı durduğu için öldürüldü. Önder Babat, memleket topraklarında yaşayan halkların eşit, özgür ve insanca yaşamasını amaçlayan bir mücadelede ısrarcı olduğu için öldürüldü.” denildi.
Açıklama “Devrimcilerin ‘öldükten sonra da yaşamak istiyorum’ diyen Anne Frank’a, ‘o büyük gün geldiğinde’ aramızda olacağına inanarak son yolculuğuna çıkan Mustafa Özenç’e; Deniz’e, Mahir’e, İbrahim’e nasıl borcu varsa; devrimciliği bir kimlik olarak benimseyip bu uğurda yaşamını ortaya koyan Önder Babat’a da borcu vardır. Adaletin borcu, anısını ve değerlerini hakkıyla yaşatmanın borcu, mücadelesini görkemli bir nihayete erdirmenin borcudur bu. Bu borcu ödeyeceğiz. Şunun bilinmesini istiyoruz: Bu dava belki adliye koridorlarında zaman aşımına uğrayabilir. Ancak bizim terazimizde halka karşı işlenen suçlar zaman aşımına uğramaz. 20 yıldır buradayız ve ne kadar sürerse sürsün bu cinayetin hesabını soracağız!” denilerek, alkışlar ve sloganlarla sona erdi.